DAVUTOĞLU Ahmet Bey,PKK terörünün belini kırdık diye böbürlenerek, Türk Halkına müjdeyi Amerika'dan verdi!
Ahmet Bey'e buradan soruyoruz, madem ki, kısa zamanda PKK terörünün belini kırmayı beceriyordunuz, öyleyse bugüne kadar, Nevroz Bayramlarında Diyarbakırda açılan PKK bayrakları altında, PKK lideri ÖCALAN'ın meydanda okunan sözde barış mesajı eşliğinde, niçin gerdan kırarak vakit geçirdiniz?
Niçin, zamanında PKK terörünün belini kırmadınız,sizin elinizi tutan mı vardı, tek başınıza iktidar değil miydiniz, astığınız astık, kestiğiniz kestik değil miydi, milyarlarca liralık örtülü ödeneği nerelerde kullandınız?
Niçin, PKK terörünün belini kırdıktan sonra barış ve çözüm masası kurmadınız?
Niçin, PKK terör örgütünün, silahlarınızı bırakınız talimatınıza uymadığı gibi, daha da silahlanmasına göz yumdunuz, Valilere, PKK ya yönelik operasyon yaptırmayınız talimatları verdiniz?
Niçin, Dünyanın güçlü ve saygın devletlerinden birisi olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini, PKK terör örgütü karşısında küçük düşürecek ve aciz kılacak şekilde, PKK terör örgütüne üstünlük tanıdınız ve devletimizi PKK terör örgütüne ram ederek, PKK terör örgütüne psikolojik üstünlük sağladıktan sonra,muzaffer olan taraf, sanki PKK terör örgütüymüş havasını yayarak barış ve çözüm masasına oturdunuz?
PKK ile onun anladığı dilden mücadele ederek, onun silah ve insan gücünü asgari seviyelere indirerek, onu güçsüz kıldıktan ve belini iyice kırdıktan sonra, psikolojik çöküntü içine düşen PKK terör örgütüne, haydi şimdi gelin bakalım ne istiyorsunuz, masaya oturalım ve bir sorun varsa çözelim demediniz?
PKK, arkasında yabancı devletlerin olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle, düzenli ve klasik savaş halinde olan bir karşı devlet olmasa da, teşbihte hata olmaz, bir benzetme yaparsak, kurtuluş savaşının galibi, Yunan ordusunu denize döken bir devlet olarak, tüm psikolojik üstünlüğümüzle katıldığımız Lozan Barış görüşmesi masasında dahi, Türkiye Cumhuriyetinin baş müzakerecesi büyük asker, büyük devlet adamı İsmet İnönü'nün başına gelenleri, mağlup olmalarına rağmen, karşımızdaki emperyalist devletlerin,bize kök söktüren çabalarını, İsmet İnönü'nün; zaman, zaman müzakere masasını terkederek ülkeye dönme gereğini duyduğunu, bir hatırlayınız. Barış ve müzakere masasına oturmak o kadar kolay mı zannettiniz?
AKP iktidarı olarak, sizin Kürt sorunundan ne anladığınız dahi meçhul olup, ne olduğuna dahi henüz karar veremediğiniz Kürt sorununu çözme gibi bir derdiniz de yoktu zaten, şehit cenazelerinin gelmemesi, seçimleri kazanmak ve koltukarınızı muhafaza edebilmek için, zaman kazanmak, PKK ve yandaşlarını uyutmak ve kandırmak istediniz. Türk seçmenini kandırmaya alıştığınız için, PKK ve yandaşlarını da kandırırız, artık kimse bu barış ve ateşkes sürecini bozmaya cesaret edemez düşüncesiyle, rehavete kapıldınız, kendinizi akıllı, kendiniz dışında kalan herkesi aptal zannettiniz,hem kendinizi ve hem de milletimizi kandırdınız, terörle mücadelede ülkeye zaman kaybettirdiniz ve ülkeyi yeniden terör batağına sürüklediniz.
PKK ve yandaşlarının size kanmadığını, barış yapmaya niyetlerinin olmadığını, savaş için silahlandıklarını, 7.Haziran seçimleri sonrasında daha da azgınlaşan PKK terörüne verdiğimiz iki yüze yakın şehitten sonra anladınız ve yenilenecek olan 1.Kasım seçimlerinde hezimete uğramamak için, önüne set çektiğiniz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünü hatırlayarak, PKK ile mücadeleye başladınız, bugün gelinen noktada, PKK'nın belinin kırıldığı, gerçekten doğru ise, bu geciken doğru, sizin önceki yanlışlarınızı ve günahlarınızı, asla ortadan kaldıramaz, siz, AKP iktidarı olarak, elinizdeki gücü zamanında kullanmayarak, 7.Hazirandan bu yana şehit olan asker, polis ve vatandaşlarımızın baş sorumlususunuz.
Ahmet Bey ve AKP iktidarının yaptığı şey, Türk Milletine önce eşeğini kaybettirirp sonra bulmak suretiyle, milletimizi buruk bir şekilde sevindirerek teselli etmekten ibarettir.
Utanın ve susun bari, ortaya çıkıp, terörün belini kırdık diyerek övünmeye kalkmayınız.
29/09/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Yorum Gönder