Sömürgeci emperyalistlerin yaklaşık iki yüz yıldır birbirinden koparmaya çalıştığı Türk ve Kürt halkı bin yıldır kader birliği yapmış ve bu toprakları kendisine yurt edinmiştir. Lozan’da Kürt Devleti kurulmasını isteyen İngiliz temsilci Lord Kürzon ‘’Ne istesek reddediyorsunuz, ülkeniz yıkık durumdadır bir gün yardım için geldiğinizde burada reddettiğiniz her şeyi, cebimden çıkartıp önünüze koyacağım” derken. Lozan’a telgraf çeken Kürt aşiretler ‘’Biz Kürtler, Turan neslinden bir kavimiz. Millî an'anelerimiz ve özelliklerimizden (yiğitlik, kahramanlık vb.) dolayı Türkler bize 'yiğit ve cesur' manasına gelen Kürt ismini vermişlerdir.
Kürt adıyla anılan ve büyük hizmetleri geçen kahramanların isimlerinin yaşaması amacıyla Deminan, Haydaran, Kureyşan ve Lolan gibi isimler kabile ve aşiretlere verilmiştir. Bu aşiretler, bugün anavatanın Doğu Türkleri'ni oluşturmaktadırlar. Bu öz Türk oğlu Türkleri Yavuz Sultan Selim Han Kürtlerin Hanı Şeyh İdris-i Bitlisi'ye gönderdiği fermanla kendi ülkesine dahil etti. O günden bu güne kadar Türk akrabalarının şefkat ve himayelerinde huzurlu ve rahat yaşamakta ve Türk lehçesi ile de konuşmaktadırlar.’’
Diyor ve davam ediyorlardı. ''Kürtler bağımsızlıklarını kendilerini yok edecek yabancılara değil kendi ailelerinden olan Türklere ve onları temsil eden Büyük Millet Meclisi Hükûmeti'ne emanet etmişlerdir.
Sonuç olarak biz Kürtler, İngiltere Delegasyonu Reisi Lord Curzon'un bizler için fikirler üretmemesini rica eder ve Lozan'daki Temsil Heyeti'ne ve Reisi sevgili hemşehrimiz İsmet Paşa Hazretlerine başarılar dileriz.''
24 Kânûn-ı Sânî (1) 339 (24 Ocak 1923)
Mehmet’le Memo, her gün acı haberlerin geldiği bu karanlık günlerin üstesinden gelecek birikime ve beceriye sahiptir.
Sağduyu içinde emperyalistlerin oyununa gelmeden bin yıllık kardeşliği devam ettireceğiz. Bunu yaparken kendi bireysel ve siyasi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyenlere de hak ettikleri dersi vereceğiz.
Yılmaz Özdemir
Yorum Gönder