Ülkene Bu İhaneti Ve Kötülüğü Yapma Sayın Erdoğan

Bu kötülüğü ve ihaneti ülkene yapma Sayın ERDOĞAN. İktidardan gitmemek için sergilediğin tutum ve davranışlarınla hem ülkeye, hem kendine ve hem de

Ülkene Bu İhaneti Ve Kötülüğü Yapma Sayın Erdoğan
Sayın ERDOĞAN; gerçekten çok şanslı ve Allah’ın sevdiği bir kulu olarak,  siyasette erişilmesi imkansız ve kırılması zor bir rekor şeklinde yükseldin ve devletimizin en büyük ili ve gözdesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından başlayarak,  Başbakanlığa ve oradan da Cumhurbaşkanlığı makamlarına yükseldin. Son olarak da,  adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığını içinde barındıran tek adama dayalı ve tek yetkili partili Cumhurbaşkanı seçilerek,  devletin en üst makamının koltuğuna oturdun ve halen de oturmaktasın. 

Şu anda temsil ettiğin makam ve oturduğun koltuğun üzerinde bir makam ve koltuk kalmadı maalesef. Burası son durak, daha ötesi yok. Anayasaya göre, üçüncü kez aday olma hakkın da yok. Otobüsün son durağında otobüsü terk eden, otobüsten inmek zorunda olan yolcu konumundasın unutma. 

Biyolojik ömrünün sonbaharındasın ve bir imam hatipli ve Müslüman olarak bu dünyanın fani ve  gelip geçici olduğunu ve bir sonunun olduğunu çok iyi bildiğin gibi, siyasi ömrün de bir sonu olduğunu bilmelisin ve bu gerçeği kabul etmelisin. 

Yine hiçbir politikacıya nasip olmayan bir şekilde,  bir ilki yaşayarak, kesintisiz 20 yıl tek başına iktidar olarak, bu ülkeyi yönettin. Halkımız, oylarıyla seni ve partini hep birinci yaptı ve bu onuru sana bahşetti. 

Ama sen, halkımızın sana olan bu ilgi ve sevgisinin azaldığını, halkın ilgi ve sevgisiyle ve oylarıyla geldiğin ve 20 sene kesintisiz kaldığın iktidardan, yine halkın oylarıyla  uzaklaşacağını ve iktidarı kaybedeceğini anladığın için, sanki ölmeyecek ve Dünya'ya kazık çakacakmışsın gibi, oylarıyla seni iktidar yapan halk çoğunluğunun, yine  oylarıyla seni iktidardan uzaklaştırmalarını engellemek ve iktidardan gitmemek için,  her türlü yolu mübah gören bir tutum sergilemeye başladın. 

Bu kötülüğü ve ihaneti ülkene yapma Sayın ERDOĞAN. 

Bu ülkenin ve ülke insanının,  sana sunduğu güzelliklere layık ol, lütfen. 

İktidardan gitmemek için sergilediğin tutum  ve davranışlarınla hem ülkeye, hem kendine ve hem de bir Müslüman olarak İslam dinine kötülük yapmakta olduğunu anlamalısın. Bu hayatın bir sonu olduğuna göre, makam ve koltukların da bir sonu olduğu gerçeğini kabul etmelisin. 

Cumhurbaşkanı olarak;  Türk Milletinin birliğini temsil etmekle, kurumlar arası işbirliğini sağlamakla görevli olmana rağmen, Türk Milletini;  dinine, mezhebine, etnik kökenine ve rengine göre bölüp ayrıştırıyor ve yaptığın yeminine ihanet ediyorsun. 

Küçük bir kızımızın iki vahşi köpek tarafından ısırılarak yaralanması üzerine,  marjinal bu vak'a üzerinden verdiğin beyanat ile “Beyaz Türkler köpeklerinize sahip çıkın” diyerek,  T. C. Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin;  dinine, mezhebine, cinsiyetine, etnik kökenlerine ve renklerine bakılmaksızın Türk sayıldığı ve ATATÜRK'ün;  Ne mutlu Türk'üm diyene” sözüyle çok güzel ifade ettiği Türk Milletini,  beyaz ve siyah Türkler olarak iki kutba ayırma gafletinde bulundunuz. 

İki kez,  İstanbul halkının ezici çoğunluğuyla seçim kazanarak İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığına seçilen ve izlediğimiz kadarıyla,  İstanbullular tarafından olduğu kadar,  halkımızın büyük çoğunluğu tarafından da sevilen ve sempati duyulan ve İstanbul halkı için çok güzel hizmetler veren Ekrem İMAMOĞLU ile uğraşmaya devam ediyorsunuz, onun şahsında iktidarın en büyük adaylarından olan CHP ve Millet İttifakını itibarsızlaştırarak iktidarda kalmayı ümit ediyorsunuz, ama yanılıyorsunuz. 

86. 000 Personeli bulunan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanını, 45. 000 teröristi işe alarak çalıştırmakla yaftalayarak, belediyeye müfettiş gönderiyorsunuz. Bu,  terörist olarak suçlanan elemanların, başında bulunduğunuz  merkezi yönetimin güvenlik soruşturmaları ve adli sicil kayıtlarıyla işe alındıklarını bilmiyor olamazsınız. Hal böyle olduğuna göre, Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU'nu,  terör üzerinden suçlayarak görevden alma arzusu kokan bu davranışınızı nasıl izah edebileceksiniz?

Sayın ERDOĞAN; çuvaldızı başkasına batırmadan önce, iğneyi lütfen kendinize batırarak bir düşününüz. 

İBB Başkanı İMAMOĞLUNU; hiçbir somut delil sunmadan, PKK'lıları bilerek ve isteyerek işe aldığı gerekçesiyle,  belediyesinde teröristleri çalıştırmakla suçlamadan önce; bir düşün bakalım. Kürt açılımı gerekçesiyle PKK teröristleriyle masaya oturarak müzakere yapan, hendek kazan, vergi toplayan, yol kontrolleri yapan,  güneydoğuda özerk bir yönetim kurmaya çalışan PKK teröristlerine  sahip çıkan, onlara yönelik operasyonları engelleyen, 15. Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖCÜ teröristleri, bırakınız belediyeyi, devletin yargısına, emniyetine ve silahlı kuvvetlerine imza atarak ve atayarak doğrudan  yerleştiren, siz değil misiniz?

Sizin,  devletin kurumlarına yerleştirdiğiniz FETÖCÜLERİN terörist oldukları, darbe girişimi ve kesinleşmiş yargı kararlarıyla tescil edildi. Buna rağmen, utanmadan ve sıkılmadan, masumiyet karinesini çiğneyerek, terörist olduklarına dair haklarında kesin yargı kararı bulunmayan, haklarında savcılıklar tarafından soruşturma dahi açılmamış olan bazı belediye çalışanlarını, somut hiçbir delil olmadan terörist olmakla ve bunları terörist olduklarını bilerek işe aldığı gerekçesiyle,  İMAMOĞLU'nu suçlamaya ve itibarsızlaştırmaya gayret ediyorsunuz, görevleri terörist belirleme olmayan Mülkiye Müfettişlerini Belediyeye teftişe gönderiyorsunuz. Kullardan korkmuyorsun,  bari Allah'tan kork Sayın ERDOĞAN. 

Gittiğin yol,  yol değil. Cumhurbaşkanı olarak;  yasalardan aldığın yetki ve şu anda hesap sorulamaz konumda olman ve aslında anayasanın aradığı vasıfları kaybetmiş olmana rağmen, fiilen halen Cumhurbaşkanı olman dolayısıyla, Türk Ceza Kanununun Cumhurbaşkanına hakaret ve hükümeti devirmeye teşebbüs suçlarının yasal koruması altında olman nedeniyle, halkımızın ekseriyetinin;  çaresiz, demokratik seçimlere kadar, demokratik sabırla beklemede kalıyor olması, seni asla yanıltmasın ve İstanbulluların çok sevdikleri İstanbul ve Türk Halkının ekseriyetinin arkasında durdukları İMAMOĞLU'nu, siyasi hırsına yenilerek yanlış bir  adım atarak görevden alarak, ülkeye kötülük yapmaya çalışma lütfen.  

Bu,  tavsiye amaçlı iyi niyetli sözlerimi de, lütfen bir tehdit olarak algılama yanılgısına asla düşme. Bu sözlerim,  aklıselim sahibi, yaşça senden büyük, bu devlete hakim ve savcı olarak uzun yıllar hizmet eden 51 senelik bir hukukçunun yalvarışı ve yakarışı olarak kabul buyur lütfen. 

Sayın ERDOĞAN; sana ve partine büyük onur kazandıran ve seni en üst makamlara ve koltuklara taşıyan, 20 sene başının tacı yapan bu ülkeye ve ülke insanına,  bu aşamadan sonra yapabileceğin, seni taçlandıracak en son ve en değerli hizmet; halkın iradesine saygılı olmak, İMAMOĞLU ve diğer muhalefet belediye başkanlarıyla uğraşmaktan vazgeçerek,  ülkeyi derhal seçimlere taşımak,  halkın iradesine ve bunun sonuçlarına boyun eğip razı olmaktan ibarettir. 

Güner Yiğitbaşı

28/12/2021

Güner YİĞİTBAŞI

Hıkukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget