Acele et, koş gel ey millet (!)
Hangi ülkeden olursan ol fark etmez yeter ki; gel.
Türk Lirasını sizin için ucuzlattık, acele et ey millet.
Cebindeki kendi ülkenin parasını dörtle, beşle, altıyla, onla, on beşle çarparak gel.
Başka hiçbir şey düşünme, param yetmez diye hiç düşünme,
Yeter, yeter.
Hem de bal gibi yeter ve artar bile.
Sen sadece acele ederek gel.
Satışlarımız stoklarla ve seçimlere kadar ki zamanla sınırlı olup, stoklarımızda mevcut üretimlerimizi bitirdiğimizde, ham maddeleri ithalata dayalı olan bu sudan ucuz ürünlerin yenisini üreterek yerine koyup, aynı ucuzluk içinde satışa sunamayacağımız gerçeğini dikkate alarak gecikmeden gel.
Sen de nasiplen, hangi ülkeden olduğun fark etmez ey millet.
En başta Katar olmak üzere, petrole dayalı dolar zengini Arap din kardeşlerimiz tercihimizdir.
Arap kardeşlerimiz bizzat gelmeseler de olur.
Ey Arap din kardeşim, sen zahmet edip sıkıntıya girme, dayanamam, kıyamam ben sana.
Bir telefon et yeter, satışa sunduğumuz tesis ve ürünlerimizin kataloglarını koltuğumuzun altına ve yanımıza ilgili bakanlarımızı alarak ayağınıza da geliriz merak etme sen.
Kanal İstanbul güzergahındaki, boğaz manzaralı, pardon kanal manzaralı yalı arsalarımız tükenmek üzere, son parsellere yetiş sen de gel kap, ey millet.
Satın alacağın konut ve arsanın yanında, Türk Vatandaşlığı sana bedava ve hediye.
Koşarak gel, pişman olmazsın ey millet.
Batan geminin malları, şeşimler öncesi ucuzluğu bunlar, hiç düşünme(!)
Acele gel.
Bunları, bu gerçekleri, utanç duyarak yazmak, utanç duyarak bu ironiyi yapmak zorunda kaldık.
Biz utanıyoruz ama, bizlere bu utancı yaşatanlar utanacaklar mı acaba?
Güner Yiğitbaşı
07/12/2021
Hukukçu
Yorum Gönder