Ne yazık ki son bir kaç yıldır bu dikeklerin hiç birisi gerçekleşmiyor, temenni olarak kalıyor.
Üç gün sonra yeni bir yıla giriyoruz.
Geride bırakacağımız 2019 yılını her yönüyle sıkıntı içinde tamamladık.
-Ekonomide dar boğaza girdik…
-Az sayıdaki bir grup zenginleşirken, yurttaşların büyük bir bölümü fakirleşti…
-Terör belasını bitiremedik, yine şehitler, yine anaların gözyaşı…
-Yanlış dış politika nedeniyle battığımız Suriye bataklığından çıkamadık…
-Bu yetmiyormuş gibi Libya bataklığına balıklama atlamak üzereyiz…
-Yıllarca milli irade diyenler, yapılan yerel seçimlerden sonra kaybedince, milli irade unutuldu, seçilen Belediye Başkanlarının çalışmaları engellenirken, o yörede yaşayan yurttaşları da cezalandırmakta sakınca görülmedi…
-Yaratılan korku imparatorluğu nedeniyle yurttaşlar haklarını aramaktan korkuyor, arayanlarda şiddetle karşılaşıyor…
-90 Yıllık laik Cumhuriyetin tüm kazanımları elden çıkarılması yetmiyormuş gibi, yılın son aylarında Cumhuriyeti dönüştürme çabalarına hız verildi…
-T.C. Anayasasının 2. maddesi “Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal hukuk Devletidir” emredici hükmü çiğnenerek, din devlet yönetiminin merkezine yerleştirmeye çalışılıyor…
T. C. Anayasasının 7.(Yasama), 8. (Yürütme), 9. (Yargı) maddeleri, hukuk üstünlüğünün olmazsa olmazı olan güçler ayrılığını tarif ederken, bu güçlerin tek elde toplandığı görülüyor…
-Tarafsız ve işin uzmanı bilim insanları, çılgın proje diye adlandırılan kanal İstanbul projesinin İstanbul’un felaketi olacağını açıklarken, bu projede ısrar edilerek yandaş medyanın gayretiyle gündemin başına oturtularak gerçek gündemlerin üstünün örtülmesinde ne yazık ki başarılı oldular…
Geride bırakacağımız yılın olumsuzlukları bir yazıya sığmayacak kadar çok olduğundan, burada son vererek yeni yılda beklentilerime geçmek istiyorum.
Yeni Yılda,
-Tüm etkili ve yetkililerin, akıllarını hislerinin önüne almalarını…
-Terör belasının bitirilmesi için, güvenlik önlemlerinin devamıyla beraber, tüm dünya ülkelerinin uyguladığı çözüm önerilerinin incelenerek bunlardan yararlanılmasını…
-Ekonominin düzelmesi için her birimde tasarrufa gereken önemin verilmesini…
-Yetkililerin konuşmalarında ve eylemlerinde ayrıştırıcı dil ve hareket yerine birleştirici dil ve hareket tarzını seçmelerini…
-Herkesin, (tekrar herkesin) bu ülke hepimizin, gidecek başka bir ülkemizin olmadığının bilinciyle hareket etmelerini ve kucaklayıcı olmalarını…
-En önemlisi, 56 Müslüman ülkede uygarlıkta rol model olan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün laik Cumhuriyetinin temel ilkeleriyle oynamanın kimseye fayda getirmeyeceğinin bilincine varılmasını…
ÖNERİLERİMLE…
Yeni yılın tüm yurttaşlara huzur, mutluluk ve sağlık getirmesini diliyor ve yeni yıllarını yürekten kutluyorum.
Gündüz Akgül
28.12.2019Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder