Libya'ya Asker Göndermek

Libya'ya Asker Göndermek Libya'nın Trablus Hükümetine sarılmak zorunda kalıp, karşılığında da Libya'ya asker gönderme diyetini kabullendiniz. Çok yazık.

Libya'ya Asker Göndermek
Bizler; yurt da sulh, cihan da sulh diye diye dilimizde tüy biterken, başkomutanımız ERDOĞAN, savaşa doymuyor bir türlü.
Bir cephedeki savaş devam ederken, ikinci bir cephe açmakta beis görmüyor.
Başkomutanlık da oldukça hızlı, cepheden cepheye koşuyor adeta.
Şimdilerde, Libya cephesini açarak, oraya da asker gönderme hazırlığı içinde.
Vatandaşlarına iş bulamıyor ama, gencecik askerlerimizi dış cephelere sürerek şehit ve gazilikle  taçlandırıyor, şehit ailelerine şehit maaşları, gazilere de gazi maşları bağlayarak, işsizlikten kaynaklı yoksulluklara bir nebze merhem oluyor!
Yani, açtığı cephelerden kendisine siyasi nema toplamaya, işsizliğe de şehit ve gazi maaşlarıyla çözüm üreterek, bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyor.
Suriye batağına girerek ülkenin geldiği çözümsüz  durum ortada, Suriye’nin Kuzeyinde bir Kürt Devleti kurulmak üzere. Devirmek istedikleri Esad ve yönetimi, aslanlar gibi dimdik ayakta, ABD ve Rusya arasında gidip gelen ve savrulan ERDOĞAN ve onun şahsında ülkemiz oldu. Suriye batağından ne şekilde çıkacağımız da henüz meçhul.
Başarısız, ülke ekonomisi için yıkım olan Suriye örneği ortada durup dururken, bu cephe henüz kapanmamışken, ERDOĞAN; şimdi de Libya'nın içindeki iktidar mücadelesine ve iç çatışmaya niçin burnumuzu sokmak istiyor, anlamak mümkün değil.
Libya'yı hak ettiği şekilde idare eden, ülkemize sempati ile bakan, Kıbrıs çıkarması sırasında yaptığı desteği unutamadığımız Kaddafi'yi devirerek öldürmek isteyen ABD ve batıya, ilk önce NATO’nun Libya’da ne işi var diyerek karşı çıkmasına rağmen, hemen sonra Kaddafi'nin düşürülmesi için elinden geleni yapan ve Libya'nın bugünkü kaos ve iç savaşında etkin rol oynayan AKP iktidarının başı EDOĞAN, şimdi oluşmasına katkı sunduğu Libya’daki iç savaşa asker göndererek Trablus yönetimine arka çıkmanın planlarını yapıyor.
Güzel bir söz vardır, sorunu yaratan o sorunu çözemez.
Libya nere, Türkiye nere.
Libya'yı o kadar çok seviyor ve düşünüyorsan eğer, zamanında Kaddafi'ye sahip çıkacaktın efendi.
Şimdi çıkmışsın ortaya, Suriye de olduğu gibi, tamamen dinsel ve ideolojik nedenlerle, ülke çıkarına hiçbir katkısı olmayan, Müslüman Kardeşler ideolojisini benimsemiş Trablus Hükümetini Libya’da hakim kılmak ve Trablus Hükümeti emrinde iç savaşta görev yapmaları ve ölmeleri için Türk askerlerini Libya'ya göndermeye kalkıyorsun.
Yazıktır, aklınızı başınıza devşirin lütfen.
Trablus Hükümeti ile Doğu Akdeniz'deki doğal gaz yataklarını, Doğu Akdeniz’deki ekonomik haklarımızı koruma altına alma adına imzaladığınız ve çok önemli bir iş becermiş gibi övüne övüne bitiremediğiniz mutabakat muhtırası mıdır size Libya'ya asker gönderme kararını aldıran?
Eğer öyleyse, biz de deriz ki; bugüne kadar aklınız neredeydi, Kıbrıs Rumları Doğu Akdeniz'deki doğalgaz yataklarını çıkarmak için anlaşmalar yaparken, sizler ise Suriye ve sair lüzumsuz işlerle uğraşmaktan, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki ekonomik münhasır haklarımızı göz ardı ettiniz ve son anda gözünüzü açarak, Libya'nın Trablus Hükümetine sarılmak zorunda kalıp, karşılığında da Libya'ya asker gönderme diyetini kabullendiniz.
Çok yazık.
Ülkeyi, ekonomi, siyaset, özgürlükler, yargı bağımsızlığı, iç ve dış politika alanlarında içinden çıkılamaz krizlere sürükleme başarısını gösterdiğiniz için ne kadar övünseniz azdır!

Güner Yiğitbaşı

17/12/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget