Ziraat Bankası Ve İktidarlarla İlişkisi

Ziraat Bankası Ve İktidarlarla İlişkisi Simit Sarayı nedeniyle gündeme oturan Ziraat Bankası ve iktidar ilişkisini açıklayan ve meslek yaşamıma yön veren bir anıyı okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Ziraat Bankası Ve İktidarlarla İlişkisi
Bu günlerde Simit Sarayını kurtarmak için açacağı kredi ile gündeme gelen Ziraat Bankası her dönemde iktidarların her dediğini yapan bir kurum olarak bilinmektedir.
Simit Sarayı nedeniyle gündeme oturan Ziraat Bankası ve iktidar ilişkisini açıklayan ve meslek yaşamıma yön veren bir anıyı okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
1967 yılı Mart ayı sonunda Askerden terhis olunca, Yargıçlık stajı için Adalet Bakanlığına başvurarak sıraya girdim. (O dönemde sınav yoktu, dereceye göre sıra ile alınırdı)
Evli ve iki çocuk sahibi olduğum için sıra gelene kadar bir iş bulmak zorundaydım. İş için Ziraat Bankası Genel Müdürlüğüne başvurdum. 05.05.1967 tarihinde beni çağırdılar “Kooperatifler Müdürlüğü Hukuk Servisine atandın git işe başla” dediler.
İşe başladıktan iki ay sonra staj sıram geldi. Ancak Bankadan aldığım maaş o dönemde neredeyse mesleğe başlayan bir Yargıcın maaşına denk geldiği için staj sıramı iptal ederek Bankada Müfettiş olmaya karar verdim.
Ancak siyasi bir olay yaşamımı değiştirdi. Bankadan ayrılarak çok sevdiğim mesleğime dönmek için yeniden staj sırasına girdim. Ancak bu kez sıra gelene kadar iki yıl beklemek zorunda kaldım.
Siyasi olay şu:
Bir İlçenin Tarım Kredi Kooperatif Müdürü, İlçenin Adalet Partisi kongresine katılmış ve kâtip olarak kongre divanında yer almıştı. Yapılan şikâyet üzerine müfettiş gidip soruşturma yapmış ve kapsamlı bir rapor düzenlemişti. Bu rapor, incelemek ve müdürler toplantısında raporte etmek üzere bana verildi. Çok titiz bir incelemeden sonra raporu müdürler komisyonunda raporte ettim. Bu komisyon 9 müdür yardımcısı, ikinci müdür ve müdürden oluşuyordu. O dönem, AP’nin en güçlü olduğu ve partizanlığın en üst düzeyde uygulandığı, İktisadi Devlet Teşekkülü olan Ziraat Bankasının da bundan nasibini aldığı bir dönemdi.
Müfettişin hazırladığı rapora göre, siyasetle uğraşan Kooperatif Müdürünün, Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK) Hizmetliler Yönetmeliğine aykırı davrandığı ve şu anda anımsamadığım disiplin cezası ile cezalandırılması gerektiği belirtiliyordu. Müfettişin doğru olan bu görüşü gibi dosyayı raporte ettim. Oy kullanma sırası gelince, servis müdür yardımcımız D. G. ile Siyasal Bilgiler mezunu, sevecen ve kişilikli biri olan ikinci müdürümüz C. A. müfettiş raporunda istenen cezanın verilmesi yönünde oy kullandılar. Bunun üzerine müdür İ. Bey, “arkadaşlar bu cezanın verilmesi yönünde oy kullananlar bir daha düşünsün” dedi. Ancak her ikisi de oylarında ısrar edince, ikiye karşı dokuz oyla sicile geçen ve memurun suçuna uygun disiplin cezasından daha hafif bir ceza yönünde oy kullandılar.
Ben dosyayı alarak odama geçtim. Durumu TKK’nin bağlı olduğu Ziraat Bankası şube Müdürlüğüne bildiren ve disiplin cezasının adı geçenin siciline işlenerek bildirilmesini isteyen bir buçuk sayfalık yazımı yazdım. Normalde bu yazı servis şefi tarafında parafe, servis Müdür Yardımcısı ve İkinci Müdür tarafından imzalanması gerekirken, şefin parafından sonra, verilen disiplin cezası yönünde oy kullanan Müdür Yardımcısı ve İkinci Müdür de yazıyı imzalamayıp paraf attılar, Kooperatifler Müdürü ile servisimizden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı yazıyı imzalamak zorunda kaldılar. İmzalanan yazının işlemlerini yaparak postaya verilmek üzere ilgili evrak servisine verdim.
O dönemde çift meclis vardı. Bu durumu izleyen AP senatörleri Genel Müdürlüğü abluka altına alarak, yazının derhal PTT den geri alınmasını, verilen disiplin cezasının geri alınarak memurun uyarılması ile yetinilmesini (Uyarma memurun siciline geçmiyor) istemişler.
Ne yazık ki yazı PTT den geri alınarak tekrar Müdürler Komisyonuna tarafımdan sunuldu. Müfettiş raporu gibi oy kullanan servis Müdür Muavinimiz ve ikinci Müdür oylarında ısrar ettiler diğer dokuz kişi Senatörlerin arzuladıkları gibi uyarılma cezası yönünde oy kullandılar.
Mizacım gereği haksızlığa son derece tepki gösteren biri olarak servise çok bozuk bir halde gitmiş olacağım ki, şefim Abdullah Bey beni görünce “ne oldu” dedi. Bende bir şey yok bana iki saatlik izin belgesi imzala dedim. Daha komisyonda iken, ilerde yetkili biri olduğumda bu tür bir baskıyı kabul etmeyeceğimi, kabul etmeyenlerin de burada yükselme olanaklarının bulunmadığını düşünerek, tekrar staja başlamaya karar verdim.
İki saat izin alınca doğru Adalet Bakanlığına gittim ve yeniden staj sırasına girdim. (Daha önce verdiğim evraklarımdan Sağlık raporunu ve sabıka kaydını yeniledim diğer evraklarım geçerliliğini koruyordu)
İkinci kez sıraya girmek,  terhisimden itibaren tam 27 ay sonra bana sıra gelmesine neden olacak ve emsallerimden iki yıl geride kalacaktım.
Artık Bankadan iyice soğumuştum. Bir an önce asıl hukuk mesleğime başlamak arzusundaydım. Bu uzun bekleyişten sonra, nihayet 1969 yılı Haziran ayında ikinci staj sıram geldi. Bu kez çalıştığım Bankadan muvafakat isteniyordu. Bu belgeyi değerli ikinci Müdürümüz C. A. imzalayacaktı. Fakat bir türlü imzalamıyordu. Bir gün beni çağırdı “senden çok memnunuz Bankadan ayrılma namus sözü en kısa sürede seni layık olduğun yere getireceğiz” dedi. Ben staja başlamak istiyorum dedikçe o kalmam için ısrar ediyordu.
Baktım ki olmuyor belgeyi imzalamayıp beni ikna etmeye çalışıyor. Yukarda ki siyasi baskıyı anlattım. Kendisinin bu olayda büyük bir kişilik sergilediğini, kişilikli insanların burada pek yükselme şansının bulunmadığını, bu nedenle bana bir babalık yapıp yazıyı imzalamasını rica ettim.
Bu anlatım tarzım kendisine mantıklı gelmiş olacak ki hemen ilgili personeli çağırdı ve “Gündüz beyin yazısını getirin” emrini verdi. Böylece Staja başlamak üzere, Banka ile ilişkimi 28.Haziran.1969 tarihinde kestim.
Sevgili dostlar bu olayda gösteriyor ki hangi iktidar olursa olsun, devlet kurumlarını istediği şekilde yönlendirmeye ve orasını kendi çiftliği gibi görmeye hevesli ve kararlıdır.
İşte böyle…

Gündüz Akgül

18.12.2019
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget