Romantizm - Güner Yiğitbaşı

Romantizm - Güner Yiğitbaşı
Bugüne kadar binlerce makale yazdık ve bunların birçoğunun konusunu siyaset oluşturdu, ülkemizde siyaset ve siyasi gündem o kadar sık ve çabuk değişiyor ki, bir yazar olarak takip etmek mümkün olmuyor, bazen hangi konuyu yazacağınızı şaşırıyorsunuz.

Şimdi adli tatildeyiz, bazı suç tipleri adli tatile tabi olmadığı için bir ceza hukukçusu ve avukatı olarak adli tatile rağmen o davadan bu davaya koşturup yorulduğumuz için, bu ara oluşan bir boşluktan ve araya giren 30 Ağustos Zafer Bayramı tatilinden de istifade ederek, Kuşadası’ndaki yazlıkta dinlenme fırsatı bulduk, kuş sesleri, çiçekler, böcekler, karıncalar, güneşin denizden batışı ve yeşillikler arasında gün geçirirken, duyguların ve hislerin ön plana çıktığı bu ortamda, insanda siyasetle ilgilenme ve siyasi yazılar yazma isteği oluşmuyor, bu nedenle bugün, her yaştaki insanın az çok sahip olduğu duygu, coşku, hayal ve hislere hitap etmek,  romantik takılmak ve romantizm üzerine yazı yazmayı arzuladık.

Yazımıza konu seçtiğimiz romantizm nedir, kısaca o konuda bilgi sunmaya çalışalım.

Google ‘den derlediğimiz bilgilere göre; edebi akımlar genel olarak birbirine tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu tepkinin en belirgin örneklerinden biri romantizmdir. Romantizm, klasisizme bir tepki olarak doğmuştur. 18.yüzyılda Fransa topraklarında boy gösteren romantizm, 19. yüzyılda Avrupa’nın tamamını etkisi altına alarak gelişimini tamamlamıştır. Romantizmin ortaya çıkmasındaki en büyük etken Fransız İhtilali’dir. Söz konusu ihtilal, krallık rejimini yıkarak büyük bir özgürlük ortamı yaratmıştır. Bu özgürlük ortamının başlangıcı ile büyük bir aydınlanma gerçekleşmiştir. Oluşan hür ortamın etkileri sanata da yansıyarak romantizm akımı meydana gelmiştir.

Romantizmde, yoğun duygusal deneyimler ve doğanın ince güzelliği, işlenen temalar arasındadır.

Klasisizmde hayal, geri plana itilerek aklın öncülüğü esas alınmışken romantizmde duygu, hayal ön plandadır. İnsan ruhuna, hislerine büyük önem veren romantik sanatçılar, aklın duygulara, hayallere engel olduğunu düşünmektedirler.

Romantizm sanatçıları, klasisizm sanatçılarının akıl ve sağduyusunun karşısına, dizginlenemez duygu, coşku ve hayali koymuştur. Lirik şiir, romantizmle yeniden dirilmiştir.

Bu özet bilgilerden anlaşıldığı üzere, romantizmde dizginlenemez duygular, coşkular ve hayal gücü öne çıkmaktadır. Akıl geri plandadır.

İnsanlarda, yaşı ne olursa olsun, duygularını, hayallerini ve coşkularını kaybetmediği sürece, doğumundan ölümüne kadar romantizmin izlerini görmek mümkündür, çeşitli etkenler; bir kişiye duyulan sevgi ve özlem, güzel bir tabiat manzarası, güneşin batışı, güzel bir çiçek, kuş ve kuş sesleri ve böcekler dahi,  insanların içindeki romantik duyguları ortaya çıkararak, duygulu anlar yaşamasına neden olabilir.

Romantizm; aklı reddedip duyguları, coşkuları ve hayalleri ön plana çıkardığı için, romantizmi temsil eden şairler, aklın kabul edemediği ancak duygu ve hayallerin ürünü olabilecek çok güzel şiir ve sözlere imza atmışlardır.

Sosyal paylaşım sitelerinin birinden alıntı olarak dün facebook sayfamızda yer verdiğimiz; "Beni, hiçbir yere sığdıramadığın için sakın üzülme, yüreğini aç bak, sığdığını göreceksin." sözü ile yine yıllar önce okuduğumuz ve konusu 2.Dünya Harbi yıllarında geçen bir romanda, askere alındığı için sevgilisinden uzak kalan roman'ın erkek kahramanı bir Fransız askerin sevgilisine yazdığı mektupta yer verdiği, hatırımızda kaldığı kadarıyla mealen; “Her sabah, yüreğimde hissettiğim o çok tatlı kıpırtı ile uyanıp gözlerimi açıyorum, bazı sabahlar, henüz yüreğimdeki o kıpırtıyı duymadan uyanırsam, o güzel kıpırtıyı heyecanla bekliyorum, o kıpırtıyı yüreğimde duyup hissettiğim an, dünyalar benim oluyor ve çok seviniyorum, zira, biliyorum ki; o an, yüreğimdeki sen, sağlıcakla uyanmış, gözlerini güne açmış ve gerinerek el ve ayak parmaklarını yüreğimin çeperlerine yavaşça dokunduruyorsun. Hemen Tanrıma şükrediyorum”

Değerli okurlar, hangi yaşta olursanız olunuz, duygularınız, coşkularınız ve hayalleriniz hiç bitmesin, romantik takılmaya devam edin, bedenen yaşlansanız da, ruhunuz ve duygularınız genç kalsın.

Bu vesileyle, hepinizin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu ve mutlu olsun.

29/08/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget