Sanatçıya verilen değer!

Levent Kırca gösteri yapmak için gittiği şehirlerde salon bulamamış, engel üstüne engel çıkarılmış. İşte ülkemizde nice örnekleriyle birlikte sanatçıya verilen değer

Tiyatro ve sinema oyuncusu Levent Kırca anlatıyor:

Sanatçıya verilen değer!
2 Temmuz 1993 de, tarihimize kara bir leke olarak geçmiş olan Sivas Madımak katliamında aydınlar yakılırken, Türk kültür yaşantımıza eşsiz mizahi eserler kazandıran Aziz Nesin’i, Sivas İtfaiyesi erleri yangından kurtarırken, itfaiye eri, itfaiye merdiveninden indirdiği sırada, Aziz Nesin’i hem kurtarıyor, hem de yumrukluyormuş. Bizim işler kara değil, kapkara mizah gibi…
Yandaş olmadığı için, iktidarın yalakalığını yapmadığı için dobra dobra tiyatro sanatçımız da günümüzün iktidarı tarafından dışlanmış, kendisine daha önce başka bir yönetici tarafından verilen “Devlet Sanatçısı” unvanı geri alınmıştır. Bu son tiyatro mizah sanatçımız Levent Kırca, daha önce “Olacak O kadar” gösterileri ile TV larda, medyada el üstünde tutulurken, maalesef yandaş olmayan sanatçılara hiç de iyi bakmayan AKP-RTE iktidarı (Fazıl Say, Mehmet Ali Alabora’ya yapılanlar gibi) onları her yönden dışlamışlar, kimisini mahkemeye vermişler, kimisini hapse attırmışlar, (Musa Kart RTE nin karikatürünü çizdi diye aylarca hapis yatırılmıştır).
Oysa Başbakan ve sonradan Cumhurbaşkanı Olan Süleyman Demirel, nice sanatçılar, karikatürcüler tarafından yerilmişler, karikatürleri çizilmiş, en kötü biçimde şöyle veya böyle eleştiriye uğradığı halde, gülüp geçmiş, ne ki yer yer takdir etmiş, onları hiçbir zaman mahkemeye vermemiştir.
Başka ülkeleri bilmem ama bizim tarihimizde Nesimi’den, Nefi’den Aziz Nesin’e kadar nice mizah ustaları, çapsız devlet adamları tarafından çoğunlukla cezalandırılmış, kimisi hapse atılmış, kimisi katledilmiştir.
Levent Kırca anlatıyor
“Süleyman Demirel, Başbakanken. ‘Gereği Düşünüldü’ isimli bir müzikal oynuyoruz. Yer yerinden oynuyor. İnanılmaz ilgi görüyor. Yenikapı'daki Hürriyet çadırında günde 3.500 kişiye oynuyoruz. Sert bir kış, çok kar yağdı. Çadırın bir kısmı çöktü. Oyunlar durdu. Çadırı onarıp yeniden başlamam lazım. Ancak para gerekiyor. Kredileri de bankalar bu kadar kolay vermiyor. Hatta hiç vermiyor. 
Başbakan Süleyman Demirel'den randevu aldım. Kendisiyle Başbakanlık konutunda buluştuk. Durumu anlattım. “Yardımcı olun da bir bankadan kredi çekeyim” dedim. Dedi ki, “kredi çekersen ezilirsin, üzülürsün. Müsaade edersen bu parayı sana ben ödeyeyim. Geri vermene de gerek yok.”  Telefonu kaldırdı, Kalem-i Mahsus Müdürü'ne “Bana çek defterimi getir” dedi. Söz konusu paranın miktarı 1 trilyon civarında.

Süleyman Bey'le karşılıklı oturuyoruz. Çaylarımızı yudumluyoruz ve çek defterinin gelmesini bekliyoruz. Dedim, “eğer darılmazsanız ben bu parayı sizden alamam” "Neden?” dedi. “Ben sizinle aynı görüşte değilim. Üstelik böyle bir para sizi eleştirmeme mani olur”. Bana, “bugüne kadar oynadın, yerin dibine soktun beni, sana mani mi olduk? Al parayı git gene oyna” dedi.
Nezaketine teşekkür ettim. Parayı almadan Başbakanlık konutunu terk ettim. Kardeşi Hacı Ali Demirel'i arayıp bu davranışımdan ötürü, bana hayran kaldığını belirtmiş. Daha sonraki yıllarda eşi Nazmiye Hanım'la gelip bütün oyunlarımızı seyretti. Açtığım tiyatroların açılışlarını yapıp kurdelesini kesti. Farklı bir hoşgörüye sahipti. Birkaç kez hastalanıp hastaneye yattım. Beni ilk arayan o oldu.

Oynadıklarım ve ona karşı eleştirilerim nedeniyle ne bana dokundu ne de yasaklama getirdi. Dahası Cumhurbaşkanıyken, Tayyip Erdoğan'ın yasakladığı “Olacak O Kadar” programı için ‘Türkiye'nin gerçeklerini yansıttı ve ülke gündemine katkı sağladı” diyerek beni ‘Devlet Sanatçısı’ yaptı”.
Sevgili okuyucu, şu âlicenaplığa, şu sevecenliğe, şu engin düşünceye bakın. Levent Kırca, oynadığı mizahi paradilerle, rahmetli Süleyman Demirel’in ifadesiyle,  Demirel’i  “yerin dibine sokuyor”, Demirel ona karşılıksız bir milyon lira yardım etmek istiyor. Yine Levent Kırca da, Demirel’i  “..böyle bir para sizi eleştirmeme mani olur”  diyerek  karşılıksız verilen parayı almadan çıkıyor.
Rahmetli Demirel, güç durumda kalan sanatçısına bu parayı muhtemelen örtülü ödenekten verecekti.
Sanatçıya verilen değer! Sanatçıya verilen değer!

Alınmayan onurlu para,  alınan onursuz para.
Hemen aklıma başka bir başbakan,  DP Genel Başkanı ve Başbakan Adnan Menderes’in, kumarcı bir yazar olan, zaman zaman Laik Cumhuriyet ve Kuvaayi Milliyeciler, CHP aleyhinde yazılar yazan, şimdiki iktidarın baş tacı ettiği gerici yazar Necip Fazıl Kısakürek’e (1904-1982)   örtülü ödenekten  (zaman  zaman beş bin on bin lira) verdiği 150 bin lira geldi. (İnanmayanlar Sn Soner Yalçın’ın Samizdat kitabına bakabilir). Bir Levent Kırca’nın onurluca teklif edilen para almayışına bakın, bir de kumarcı Necip Fazıl’ın gerici yazılar yazsın diye Menderes’ten aldıkları paralara bakın.
Şimdilerde rahmete kavuşan ikisinin gönül zenginliğine bakın, Demirel’in sanatçısına verdiği değere bakın. Bir de, sanata “ucube diyen, sanatçıları mahkemelerde süründüren günümüzün Başkanı olan R. Tayyip Erdoğan’ın tavrına bakın. Bu sadece sanata gösterilen olumsuz örneğidir. Siz de artık ülkenin öteki yanlardaki olumsuzlukları düşünün.
R.Tayyip Erdoğan’ın Levent Kırca’ya Demirel tarafından verilen “Devlet Sanatçısı” unvanını geri almasından sonra, sanki yandaşlara bir sinyal verilmiş gibi, Levent Kırca gösteri yapmak için gittiği şehirlerde salon bulamamış, engel üstüne engel çıkarılmış. İşte ülkemizde nice örnekleriyle birlikte sanatçıya verilen değer ne yazık ki böyle.

Cevat Kulaksız

Cevat Kulaksız

Levent Kırca (Komedyen)
Zeki Levent Kırca 28 Eylül 1950 de doğdu, 12 Ekim 2015, İstanbul’da Karaciğer kanserinden öldü, d çocuk babası
Zeki Levent  Kırca, Türk komedyen, tiyatro ve sinema oyuncusu. Aydınlık Gazetesi yazarlığı ve Vatan Partisi'nin Merkez Yürütme Kurulu üyeliği yapmıştır.
Türk tiyatrosunun usta oyuncusu Levent Kırca'yı (28 Eylül 1940 – 12 Ekim 2015) yitirdik. Bu ölüm ünlü sanatçımızı ne tiyatro tarihinden, ne de sinema tarihinden silemeyecektir. Kalıcı bir sanat insanının çok yönlü oyuncusu Levent Kırca televizyonların Olacak O Kadar adlı dizisi ile ayrıcalıklı yeri hiç unutulmayacak.
Tiyatro ve sinemanın dışında televizyonlarda başlattığı dizisi 'Olacak O Kadar'(1988-2009) televizyon ekranlarının pek deneyemediği siyasal, toplumsal ve sosyal konuları içeren yönleriyle bu yapım dizi alanına damgasına vurdu. AKP hükümeti ve tahammülsüz Başbakanı Tayyip Erdoğan tüm televizyonlarda yasakladığı için Levent Kırca yeniden tiyatroya döndü. Aklıma gelmişken; Kırca’ya 1998’de Süleyman Demirel’in verdiği ‘Devlet Sanatçısı’ unvanını, 2015’te Recep Tayyip Erdoğan geri almıştı.
https://odatv.com/erdogan-levent-kircanin-unvanini-elinden-almisti-1210151200.html

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget