Son zamanlarda sıkça rastladığımız utanç verici tecavüz olayları ile ilgili yazıya yazmaya bir türlü elim varmıyordu. Ama bir paylaşım sitesinde çerçeveye alınmış gördüğüm şu sapıkça zihniyeti yansıtan yazıyı görünce, dehşete kapıldım ve yazmaya karar verdim. Çerçeve içindeki bu yazıyı inanmazsınız, düşüncesi ile kopyalayıp yazıya ekledim. Bu çerçeve içindeki sapıkça yazıda, yazının üst tarafında Mustafa Çiçek yazısı ve altında şunlar okunuyordu:
“-Cemaat yurtlarında çocuk si.mek, Atatürkçü yurtlarda dinsiz çocuk yetiştirmekten iyidir”.
(Bu yazı toplum ahlakına aykırılığı yanında, Atatürk düşmanlığını da telkin ettiğinden ilgili polis ve savcılıkça araştırma yapılarak ilgilinin cezalandırılmasını talep ediyorum)
Tecavüz ve sapıkça sapkınlıklara değinirken, unutmamak için köyümdeki anılarımdan kalan, hemen aklıma gelen bir cinsel sapkınlığa yer vermek istiyorum. Köyümde “domatis” lakaplı bir köylümüz vardı. Benden büyük olduğu için, neden “domatis” lakabının takıldığını bilmiyordum, ben de herhalde domatesi çok seviyor, diye yorumluyordum. Büyüdükçe çevrede anlatıldıkça bu köylümüz delikanlının büyükçe bir domatesi oyup ona tecavüz ettiğini anlatırlardı.
Hemen yine aklıma geliverdi, bunu da anlatıp geçelim. 1960 lı yıllarda Doğu bölgemizin bir köyüne öğretmen olarak tayin olmuştum. Köyde lakabı “Geçi Memmed” denilen bir adam vardı. Neden böyle denildiğini bir gün merak edip köyden birine sordum. Meğer adam kırda çobanlık yaparken, bir keçiye tecavüz ederken görülmüş, kalmış lakabı “Geçi Memmed”!
Madem hayvana tecavüzden başladık devam edelim.
Anadolu köylerinde, açık olalım, köy gençleri ilk cinsellik denemelerini eşeklerde yaparlar ve bunu yapmayanları erkekten saymazlardı. Bunları yazdığım için belki beni tuhaf karşılayacaklar vardır. Ama gerçekti, o zamanları yurdum insanı böyleydi. Çünkü cinsellik bizde tabu idi, çocuklara bu konularda gerçek bilgiler verilmezdi. Çocuklar cinselliği böyle deneyerek öğrenirlerdi. Maalesef bu sapkın cinsellik köylerde yaşanılırdı. Köy kökenli olup da yaşı 60 ın üzerinde olan okuyucularımız hafızalarını bir yoklasınlar şöyle.
Bu girişten sonra, yukarıdaki sosyal paylaşım sitesinde çerçeve içindeki sapkınca yazıya dönelim. Bu yazı, “cemaat yurtları”ndaki çocuk tecavüzlerini somut bir şekilde dışa vurmanın, sanki olağanlaştırmanın somut örneğidir. Ayrıca da Atatürk düşmanlığını yaymanın en açık örneğidir. Her iki durum da bir felaketi, bir toplumsal travmayı, ahlaksızlığı belgelendirmenin örneğidir.
Aşağı halk tabakalarında, siz de duymuşsunuzdur, ahlakı biraz zayıf gençler arasında, filan yerde, “bebek gibi kızlar” var, sözünü kahvehanede rastlamışsınızdır. İşte bu sözü anımsayınca, günümüzde bile, ne acı ki bebek yaştaki çocuklara tecavüz eden sapık insanlara rastlıyoruz. “Her gün farklı bir tecavüz haberiyle uyanıyoruz; kızlar, çocuklar, kadınlar, gençler hatta yeni doğmuş bebekler.(İnternetten “bebeklere tecavüz” diye yazdım, 134 tane çocuk tecavüzü olduğunu gördüm).
Cinsellik: Bütün canlılarda dişi ve erkekler arasında mutlaka bir cinsellik duygusu, karşı cinse ilgi vardır. Bu ilgi meşru yoldan olursa üremeyi sağlar. Özellikle insanlar arasında cinsellik libido(1), cinsel arzu tatmin olmazsa sapkınlığa yönelir. Benim 11 yaşında küçük bir erkek köpeğim var, onu her gün sabah akşam gezmeğe götürürüm. Kıyamadığım için kısırlaştırmadım. Hiçbir köpekle çiftleşme yapmadı, yapamadı. Ama cinsel yönden kendini tatmin etmek için evde pelüşten kendi boyunda bir köpek var, onunla çiftleşme yapmaya çalışıyor. İhtiyaçtan bu da bir cinsel sapmadır.
İşte bütün canlılar da böyle cinsel libidosu mutlaka boşalması gerekir. Bunu yapamadığı zaman cinsel sapkınlığa yönelir. İşte toplumumuzda da insanların cinsel yönleri tatmin olmadığı zaman, cinsel libido boşalmasını çocuklara, insanlara, hayvanlara, engellilere yönlendirerek yapar. Tecavüzler biraz da saldırganlıktan kaynaklanmakta.
Dinsel inanç, duygu ve düşüncenin ağır bastığı, insanların cinsel duygu ve libidosunun “ayıp”, “yasak”, “günah” gibi engellemelerin çok fazla olduğu özellikle İslam ülkelerinde hapsedilen cinsel duygular bir an gelir ki patlar, böylesi insanlar çocuklara, hayvanlara, engellilere tecavüze kalkarak psikolojimken de boşalıveririler. İşin sonunda utanç ve toplum baskısı ağır basınca, korkudan tecavüz ettiklerini öldürebilirler. İşte yurdumuzda ne yazık ki bu sürecin acı eylemlerini yaşıyoruz.
Kızlığı bozulan erkek
İnsanlarımız öylesine cinsel eğitimden yoksunlar ki, size olmuş ilginç bir anımı anlatmak istiyorum. İlköğretmen okulunda okuyorduk. Bir grup arkadaş, bir otobüsle bir ile toplu geziye gitmişlerdi. Geziden gelince olaya tanık olanlar anlatmıştı. Öğretmen adayı arkadaşlardan beş altı kişi bir kaçamak yaparak genelevine giderler. Orada biraz da saf bir erkek arkadaşımız, öteki arkadaşları girdikleri halde, o tek arkadaş içeri bir türlü girmek istemez. Arkadaşları “niye girmiyorsun” diye sorduklarında, bakın aynen şöyle diyor o erkek kişi, “yok arkadaş benim kızlığım bozulur”. Bunu hep gırgırına anlatırlardı.
Burada gördüğümüz gibi, okullarda bile tabu gibi görülen cinsel eğitim yeterli verilemiyor, evde anne babalar bile onlara ulaşamıyorlar. Çocuk sokaktan duyduklar yalan yanlış, sapıkça duyumlara inanıyor, anne ve babasına da danışmaktan, sormaktan çekiniyor. O zaman karşımıza çeşitli biçimlerde sapkın cinsellik, tecavüzler çıkmakta. Dediğimiz gibi, özellikle Müslüman ülkelerde yasak, ayıp, günah gibi engellenen cinsellik, bilgisizlikten, itekleyen libido tatmin olamadığı için sapıkça eylem ve davranışlara yönelmekte. Bu yanlış yöneliş, hayvanlara, çocuklara, engellilere, yetişkinlere cinsel istismarlara neden olmaktadır.
Yukarıda anlatılan cinsel istem örneklerinde görüldüğü gibi tüm canlılarda dişi erkek cinselliği var. İnsanlardaki cinsellik, ailede, toplumda ve okulda olumlu istendik yönde eğitime, sosyalleşmeye, tatmine gereksinim vardır. Bu cinsellik duygusu istendik yönde eğitilmediği, tatmin edilmediği takdirde sapkınlığa, sapıklığa yol açar. İşte günümüzde de, cinsel istismarlarla bunun sapkınca sürecini yaşamaktayız.
Dindar nesilde tecavüz nasıl olur
“Dindar kindar” nesil yetiştirmek isteyen AKP yönetiminde, imam hatipler yanında kontrolsüz olarak artan kuran kursları, tarikatlar, dini vakıf ve derneklerde hatta devletin öteki resmi okullarında cinsel tacizlerin arttığı hayretle görülmekte. Artan cinsel tacizin araştırılması için muhalefet tarafından araştırma önergesi veriliyor, iktidar tarafından ret ediliyor. Bu kötü ve utanç verici olayın her yönüyle gün yüzüne çıkmasını iktidar istemiyor demektir, sanki artan bu tacizlerin üstü örtülsün isteniyor.
“Cinselliğin tabu, ayıp olarak görüldüğü, evlilik öncesi kadınlar için cinsel yakınlıkların günah, ayıp görüldüğü toplumlarda- ortamlarda, cinsel saldırılar daha çok gizli kalır. Tecavüzcüler bunu bilir ve kadını, "senin yaptıklarını ailene söylerim" diye tehdit ederek, uygunsuz cinsel yaklaşımlarını tekrarlanabiliyor”.
Savunmasız, güçsüz, çığlığını duyurmakta zorlanan nice yavrularımızdan her kim varsa tehdit altındadır, günümüzde.
Aklı uçkurunda, hayvanî dürtülerin ele geçirdiği ve bu gerçekleştiğinde bir hayvan kadar bile onurlu olmayan insanlar dolaşıyor etrafta”.
“AKP iktidarı süresince çocuk istismarı, çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet, taciz, tecavüz giderek artmıştır ve her yeni güne kadınların erkek şiddetine maruz kaldığı, öldürüldüğü, çocuklarımızın yurtlarda, okullarda tacize, tecavüze uğradığı haberleri düşmektedir”.
Adı ne olursa olsun, ister vakıf, ister İmam hatip, ister Kuran kursu olsun bütün dini eğitim veren kurumlarda müzik, folklor gibi her türlü insana huzur veren eğlence ve sosyal aktivite yoktur. Sadece kuralsız biat yanında, anlamını bilmedikleri ayet ve hadisleri ezberlemekten bıkan çocuklar, bunalımlara girmekteler. Bu bunalma onları başka gayri meşru yollara yönlendirirken, başlarında sınırsız biat ettikleri kimseler tarafından cinsel istismara sokulmaktadır. Böylece kontrolsüz ve gereğinden fazla İmam Hatip ve öteki dinsel yapılar Milli Eğitim Bakanlığınca kapatılmalı ve en aza indirilmelidir. Bu kontrolsüz dini yapılar artarak devam ettikçe, “dinci nesil yetiştirmeye” devam edildikçe buralardan yetişen bazı çocuk ve insanlar cinsel istismarla yetiştikçe, büyüdükleri zaman ya utanç içinde, ya bunalım içinde travmalı, içe kapalı içi ezik yaşayacaklardır.(2)
Bir video kaydında Cübbeli Ahmet Hoca (Ahmet Mahmut Ünlü) denilen sarıklı bir cahil adam, çocuk cinsel istismarı kendisine sorulduğunda ağzını şapırdatarak sakalını da parmaklarıyla tarayarak şöyle diyor: “Evet, bizim zamanımızda hatta daha eskilerden gelen bir adettir, oğlan uşaklarıyla elleşilirdi buna da Bademleme – Badeleme denilirdi bir mahsuru yok” İşte size çocuk tecavüzünü meşru gösterecek kadar cehalete batmış bir sözde din adamı!...
Bir sosyal paylaşım sitesinde bir vatandaşımız yazdığı yorumda şöyle diyordu: “Çocuk tecavüzcüleri, cinsel sapıklar yüzünden çocukları sevemeye korkar olduk”. Gerçekten toplum için dehşet verici, üzüntü verici…
“Toplumda dinselleşme ve buna bağlı olarak dinsel baskı arttıkça, cinsel suçlar da mı artıyor? Tövbe mekanizması, affedilme beklentisi bu durumu artırıyor olabilir mi?
Toplumda bakıyorsunuz, açık açık otobüste, minibüste güya ahlak din adına “şort giydi diye gençlere saldırılıyor; çıplak heykele saldırılıyor, çıplak heykele şort giydirilmeye çalışılıyor. Ama gizli gizli ahlaksızca tecavüzler, hem de artan oranda olabiliyor”.
Günümüzde çok yaygın olan Kuran kurslarına, İmam hatiplere, dini vakıflara, vakıf derneklerine ve de yurtlarına, şeyhlere, şıhlara giden öğrenciler, dini açıdan sonsuz bir teslimiyet ve bağlılık duygusu içindedirler. İşte bu teslimiyet duygusunu taşıyan çocuklar, karşılarında gördükleri yönetici, öğretici ve her türlü çalışanları bir anne, baba duygusu ile bağlı olmaktalar. Böylesine masumca teslimiyet duygularla o tür dinci kuruluşlara bağlanan, giden çocuklar, o bulluğa yaklaşma veya o çağda uyanan libido yönlendirmesi ile de her türlü istismara açıktırlar.
Oralarda çalışan her türlü pozisyondaki bazı vicdansız, ahlaksız kişiler bu teslimiyet duygusunu sömürerek cinsel istismar yapmaktalar. Hem de topluca yapılan bu istismarlık olayları olabildiğince kamuoyuna yansıtılmaz. Yansıyanlar için de “bir defayla bir şey olmaz” denilerek hafife alınırlar.
Utanç rakamları… Çocuk istismarı on yılda yüzde 700 arttı!
Tecavüzler, aileler tarafından “aman namusumuz haki pay olmasın, elaleme rezil olmayalım” diyerek saklanıyor, kamuoyunca duyulması istenmiyor. Tecavüzcülerin yalnızca yüzde 5'inin ortaya çıkarılabildiği, yüzde 95'inin ise gizli kaldığı tespit ediliyor. Ensest ilişkilerde ise bin tecavüzcüden sadece birinin açığa çıkarılabildiği vurgulanıyor. Adliyelerdeki 4 tecavüz vakasından birisinin, çocuklarla ilgili olduğu hatırlatılırken, ülkemizde son 10 yılda çocuk istismarı vakalarının yüzde 700 oranında arttığı gözlemleniyor. Çocuk istismar vakaları son 10 yılda 300 bini geçtiği açıklanmaktadır.(3)
AKP döneminde, 460 bin çocuk, “anne” olmuş!
2010-2014 arasında 60 bin 213 çocuk aile içi şiddete uğramış. Bunların 2014’te 15’i, 2016’da 10’u öldürülmüş.
Çocuğa karsı cinsel saldırı, taciz, tecavüz davalarında 2008-2013 arası yüzde 400 artış oldu. 2008’de 7 bin 500, 2009’da 13 bin 812, 2011’de 18 bin 334.
Son 3 yılda taciz ve tecavüze uğrayan ve adli mercilere yansıyan çocuk sayısı 70 bin.
Son 10 yılda bu sayı 250 bin dolayında.
Son 10 yılda adli makamlara ulaşan tecavüze uğrayan çocuk sayısı 7 bin.
Cinsel istismarda bilinen, buzdağının sadece görüneni, adliyeye yansıyanı, ya saklananı? İnsanı utandıran sonuç ve rakamlar bulunmakta.(4)
Hele Ticcani Tarikatı Lideri Kemal Pilavoğlu’nun müridi görülen değişik yaştaki çocuklara tecavüzü anlatan Oda Tv de de ve başka sitelerde yayınlanan olayları merak ediyorsanız aşağıdaki linge girin de bir bakın, görün rezilliği.(5)
İşte size insanı utandıran tecavüz listesinden bazıları
Sayın Rıza Zelyut’un yazısından alıntıladığımız insanı utandıran şu tecavüz listesine bir bakın:2001-2003 arasında Rize Ensar Vakfı başkanlığını yapan Din Kültürü Dersi ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Mehmet Nuri Gezmiş, 2 erkek çocuğa tecavüzden tutuklandı.
* 2008 yılında ortaya çıktığına göre, Çorum Ensar Vakfı Başkanı ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Zekai İşler; vakfa gelen iki kız kardeşten 13 yaşındakine tecavüz, diğerini tacizden tutuklandı ve mahkûm edildi.
* Sinop’un Gerze İlçesi’ndeki dindar gençlik yetiştirmek için kurulduğu söylenen Gençlik İlim ve Hikmet Derneği Başkanı Rafet Ermiş 4 erkek çocuğa tecavüzden 2016’da tutuklandı.
* Artvin-Yusufeli Anadolu İmam Hatip Lisesi Kuran Dersi öğretmeni Rüstem Aydın 14 yıl boyunca birçok erkek çocuğa tecavüz ettiği için 25 Mart 2016’da tutuklandı.
* Karaman’da Ensar Vakfı ile İmam Hatip Mezunları Derneği’ne ait yurtlarda kalan öğrencilerden 45’ine tecavüz eden öğretmen Muharrem Büyüktürk, 2016’da 503 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu olay için “Bir kereden bir şey olmaz’’ dedi...
* 29 Aralık 2016 tarihli haber: İstanbul, Pendik’te bir dernekte gönüllü Kuran öğretmenliği yapan 32 yaşındaki O.B. 11 yaşındaki erkek öğrencisi P.E.’ye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesi ile tutuklu olarak yargılandığı davaya başlandı.
* 25. Temmuz 2017 tarihli haber: Giresun Alucra Erkek Yatılı Hafızlık Kuran Kursu’nda 9 ila 13 yaşlarındaki 9 öğrenciye tecavüz eden Halil İbrahim U. 203 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
* 23 Temmuz 2017 tarihli haber: Ağrı’daki İmam Buhari Yatılı Erkek Kuran Kursu’nda kalan 9 yaşındaki U.P. adlı erkek öğrenci, Kuran hocası olan 17 yaşındaki Y.K.’nin tecavüzüne uğradı.
* İzmir Dikili’deki Süleymancılar’ın yurdunda kalan 9 erkek öğrenciye tecavüz eden din eğitmeni Ömer Faruk Ergen, 23 Aralık 2017’de tutuklandı.
Neden yayın yasağı getiriyorsunuz?
İşin acı yönü şu ki bu rezalet patladığı zaman, mahkemeler hemen yayın yasağı getirmektedirler.
Buyurun size diğer tecavüz olaylarından bazıları:
* Ankara Keçiören Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde Kuran dersi öğretmeni Sefer A. 15 yaşından küçük 12 kız öğrencisine cinsel tacizde bulundu. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Akçaabat İmam Hatip lisesinde Arapça öğretmeni Y.D. 17 yaşındaki kız öğrencisine defalarca tecavüz etti, sonra da “Muta nikâhı” yapayım dedi. Olaya “Gizlilik” gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Afyon Oto pazarı Camiinde imamlık yapan M.E.Ç, kuran kursuna gelen 7 ve 9 yaşlarındaki iki öğrenciyi taciz etti. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Konya Ereğli İmam Hatip Lisesi Müdürü üç çocuk babası A.D. kız öğrencisiyle ilişkiye girdi. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Düzce’nin Esençam Köyü’nde imam H.A. 14 yaşındaki kız çocuğa tecavüz etti. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Bitlis’in Tatvan ilçesi İmam Hatip Lisesi’nde din dersi öğretmenliği yapan Alper Tarık P. isimli bir öğretmen 16 yaşındaki öğrencisi K.K.’ye cinsel istismarda bulunurken yakalandı. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Konya İhsan Dede İmam Hatip Ortaokulu’nda sekiz kız öğrenciye tecavüz edildi. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Tekirdağ Kapaklı İmam hatip ortaokulunda, 8 kız öğrenciye tecavüz edildi. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Bartın’da Ulugeçitambarcı Köyü cami odasında açılan Kuran Kursu’nda imam, ‘Kuran kursundaki çocuklara cinsel istismar’ suçlamasıyla tutuklandı. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Antep’te Şahinbey Camisi’ne bağlı Kuran kursunda 60 yaşındaki temizlik görevlisi Süleyman Ş.’nin bir yıl boyunca yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 çocuğa kursun tuvaletinde tecavüz ettiği belirlendi. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Konya’da yatılı bir Kuran kursunda belletmenlik yapan 5 kişinin yaşları 11-12 arasında değişen 3 çocuğa tecavüz ettiği belirlendi. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Ankara Beypazarı’nda, yatılı bir Kuran kursunda öğretmenlik yapan Ali K. 11 yaşındaki erkek bir öğrenciye aylarca tecavüz etti. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi.
* Adıyaman Gerger İmam Hatip Lisesi’nde 30 öğrenci tecavüze uğradı. Çocukların makatlarındaki yırtık doktor raporları ile tespit edildi. Olaya “Gizlilik’’ gerekçesi ile yayın yasağı getirildi...(6)
Düşünün, böylesine cinsel istismarla hayata atılacak ve yetişkin olacak bu insanlar, toplum içinde açıklamayacakları bir utanç ve aşağılık duygusu içinde, içlerindeki cinsel istismar ezikliği ile yaşayıp giderler. Tecavüz edenler üzerinde bir araştırma yapılsın görülecektir ki, tecavüz sanığı olan kişi geçmişinde cinsel istismara uğradığı görülecektir. Tecavüzcü sanki geçmişindeki cinsel istismarın, uğradığı kötü bir haksızlığın intikamını almak için bu kötü eylemin içindedir kendisi. Yani yeterli eğitim ve kontrol sağlanmamaya devam edilirse, cinsel istismarlar önlenmezse travmalı, özürlü bir nesil yetiştirilmiş olunur.
Şu acı bir gerçek ki, gerek aile içinde, gerek böylesine dini kuruluşlarda cinsel istismara uğrayanların çoğunluğu ne yazık ki, onur, haysiyet, namus korkusu ile dışarı açıklanmıyor, bu psikolojik travma içinde yaşayıp gidiyorlar. Üstelik iktidar da yayın yasağı getirerek bu acı gerçeğin kamuoyuna duyulmasını önlemeğe çalışıyor. Kontrolsüz, gereğinden fazla dini, dinci her türlü kuruluşlarda, “dinci kinci nesil” yetiştirme ortamında insanı utandıran cinsel istismarlar hızla artmaktadır. Sağlıklı bir toplum yetiştirmek yaratmak istiyorsak, daha kontrollü, daha çağdaş ve laik bir eğitimle çocukları yetiştirmemiz gerekiyor.
Cevat Kulaksız
Cevat KulaksızSONNOTLAR
(1) Sigmund Freud tarafından ortaya atılan, insanoğlunun ana sorun kaynağı olarak görünen, bastırılmış duyguları insan benliğinde ateşleyen terimdir. Türkçede insana yaşama gücünü veren enerji olarak kullanılır.
(2) Kaynak: https://1habervar.com/https://www.kesk.org.tr/2018/01/16/akp-doneminde-cinsel-istismar-artti/ Eğitim Sen 1 Nolu Şubesi Kadın Sekreteri Mizgin Yavuz
(3)https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/utanc-rakamlari-cocuk-istismari-yuzde-700-artti-2234802/
(4)https://www.aydinlik.com.tr/kose-yazilari/mehmet-akkaya/2017-nisan/10-yilda-7-bin-cocuga-tecavuz-edilmis
(5)https://odatv.com/o-tarikat-lideri-cocuklara-tecavuz-ederken-yakalanmisti-1305161200.html
(6)https://www.aydinlik.com.tr/iste-size-bir-tecavuz-listesi-riza-zelyut-kose-yazilari-subat-2018
Yorum Gönder