“Madde 1 – İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.”
Ayni yasanın 9. Maddesi Personelin nitelikleri başlığı altında, “Başkanlık personelinde, 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen genel şartlar aranır.” Demektedir.
Buda nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim.
Anlatayım.
Yazılı basında bir haber çıktı. “Diyanet, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Olağanüstü Din Şûrası’nda alınan kararları raporlaştırdı.”
Bu raporun başlıklarından biri “Cami gençlik kolları” olup bu başlık altında diyanet işleri Başkanlığı, “Camilere bağlı gençlik kolları oluşturulmalı; il ve ilçelerde gençlik rehberi adıyla yeterli kadrolar ihdas edilmeli ve bu rehberler aracılığıyla Diyanet İşleri Başkanlığı ideal bir gençliğin yetiştirilmesinde gerekli desteği vermelidir.” İsteğinde bulunmaktadır.
Bu istek, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş Ve Görevleri Hakkındaki 633 sayılı Yasanın, Başkanlığa verdiği görevler arasında olmadığı gibi tamamen siyasi bir konudur.
İnsanın başka arzunuz var mı? demesi geliyor.
633 sayılı yasaya göre Başkanlık personeli 657 sayılı Devlet Memurları Yasasında belirtilen koşullara bağlı olduğuna göre siyasi konularda söylemlerde bulunması yasaya aykırıdır.
Çünkü 657 sayılı yasanın 7. Maddesi “Tarafsızlık ve devlete bağlılık” başlığı altında “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar” yasağını getirmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı raporunda ki bu istek, “proje okullar” kapsamına alınan Kabataş Lisesi müdür yardımcılığına atanan Şakir Voyvot’un, yazılı medyaya yansıyan, “Bütün okullarımızın imam hatip lisesi gibi olması zamanı geldi. Elhamdülillah dağı taşı imam hatip lisesi dolduracağız” söylemiyle örtüşmektedir
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, göreviyle ilgilenmeli, siyaseti siyasetçiler bırakmalıdır.
Her siyasi partinin gençlik ve kadın kolları vardır.
Geleceği yönetecek gençliği yaşaların emrettiği koşullarda yetiştirmek Diyanetin değil, siyasetçilerin dolayısıla Milli Eğitim Bakanlığının görevidir.
Gerek Başkanlığın raporunda sözü edilen “ideal gençlik”, gerekse müdür yardımcısının açık söyleminde belirtildiği gibi bütün okulların İmam Hatipleştirilmesiyle, zamanında söylenen “kindar ve dindar” gençlik mi yetiştirilmek isteniyor?
Bilelim.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e bir sözüm var.
Kurtuluş savaşını başlatan büyük önder Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliyeciler hakkında Mustafa Sabri tarafından yazılan ve Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi tarafından onanan idam fetvasıyla, Padişahın idam fermanı çıkarken, dönemin Ankara Müftüsü Mehmet Rıfat Efendi (Sonradan Börekçi soyadını almıştır) 153 müftünün imzaladığı fetva ile Dürrizade fetvasına karşı çıkmış ve Cumhuriyet döneminin İlk Diyanet İşleri Başkanı olmuştur.
Davranış ve söylemlerinizle, Makamında oturduğunuz Kurtuluş Savaşının kahramanlarından Mehmet Rıfat Börekçi’nin kemiklerini sızlatığınızın farkında mısınız?
Onuda bilmek istiyorum.
12.10.2016
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder