Kılıçdaroğlunun yapacağı ilk iş - Tünay Süer

Cumhuriyetin sigortası olan CHP silkelenmezse, tekrar kendi özüne dönmezse Türkiye’yi daha kötü günler beklemektedir. Henüz zaman geçmiş sayılmaz…

Kılıçdaroğlunun yapacağı ilk iş - Tünay Süer
İktidara yakın gazete Sabah’ta 2 gün önce Eda Işık,  kulis haberinde şöyle demiş.
“Anayasada değiştirilecek madde sayısı da daha az olacak.
Buna göre "Cumhurbaşkanlığı Sistemi" adı altında "Türk tipi başkanlık sistemi" gelecek. “Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde başbakan olmayacak.”
Bu aslında yeni bir haber değil ki…
Çiçeği burnunda Başbakan Binali Yıldırım da geçtiğimiz Mayıs ayında bir toplantıda
Milletin yollarını aştık, tünellerle dağları geçtik, köprülerle vadileri birleştirdik, şimdi yeni anayasa ve sistemin yolunu açma zamanıdır" gibi çok anlamlı sözlerin yanısıra
“"Yeni anayasayı da yapacağız, başkanlık sistemini de bu ülkeye, Türkiye'ye getireceğiz" dememiş miydi?
                                                                 ***
Türk usulü (!) başkanlık konusu Anayasa Platformu” girişim grubu tarafından 2007 yılında AKP tarafından başlatılmıştı.
Toplumun farklı kesimlerini temsil eden sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütleri ile milletvekillerinden oluşan Anayasa Platformu, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Türkiye’nin çeşitli kentlerinde toplantılar yapmıştı.
Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi AKP Milletvekili Ahmet İyimaya, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Atilla Kart, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi MHP Milletvekilleri Faruk Bal, Oktay Öztürk ve Tunca Toskay gibi partileri temsil eden milletvekilleri de vardı.
“Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları’ başlığında yapılan toplantılarının13. Ve sonuncusu, 28 Nisan 2012 Cumartesi günü İstanbul Ataköy Atletizm Salonu’n da yapıldı. Davet üzerine gitmiştim.
AKP ‘in hazırlamış olduğu ve CHP ile MHP ‘in de desteklediği anayasayı merak ettiğim için oradaydım tabi.
(AKP Anayasası ve suskun CHP) başlıklı yazımda detaylı anlatmıştım.
İşte o yazımda ve daha sonrakilerde kısmen bu günlere gelineceğini anlatmaya çalışmış ve CHP’yi uyarmaya çalışmıştım.
Çünkü tuzak sorular halka soruluyor bir yerde beyin yıkama yapılıyordu.

Cumhurbaşkanının yetkileri kısaltılsın mı? Böyle kalsın mı veya artırılsın mı?
Cumhurbaşkanı başbakanlık yetkilerini de alıp başbakanlık kalksın mı?
Yerel yönetimleri güçlendirmek için merkezden yönetilmesi kalksın mı?
Yargı bakanlık sisteminden kalkıp başbakanlığa veya cumhurbaşkanlığına bağlansın mı?
Böyle bir anayasa çalışmasının içinde CHP’nin ne işi vardı?
                                                                             ***
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bu kadar önemli konular içerisinde anladığım kadarıyla sadece iki şeyi kale almıştı.
Yerel yönetimleri güçlendirmek ve özerklikti bunlar.
Ne yazık ki parti içinden bazı milletvekilleri de
"Demokratik anayasa, statükocu, ırkçılığa dayalı Atatürk milliyetçiliğine son vermek.
"Halkların kardeşliği, anadilde eğitim, demokratik özerklik "
"Bu ülkeyi bölen siz ve sizin gibi ulusalcı, kalıplaşmış Atatürkçü zihniyettir” diyorlardı ulusalcı kesime.
O yıllardan bugünlere gerek parti yönetiminde gerekse belirli yerlere getirilenler halen içeride görevlerini yerine getiriyorlar.
CHP’nin bugüne kadar yeterli muhalefet yapmaması, bazen sessiz kalması halkın umutlarını yok etti.
CHP’ni tanıyamıyoruz artık deniyor.
Oysa CHP’nin tarihten gelen misyonu vardır.
Halka yeniden umut olmalı, Türkiye’yi aydınlığa taşımalıdır.
CHP şimdi geç kalmış olsa da, başkanlık sistemine hayır diyor, diyor da nasıl olacak bu hayır?
AKP’nin Bahçeli gibi bir dayanağı var.
Bahçeli baktı ki barajı aşamayacak AKP ye bir kıyak daha yapmaya kalktı.
Nede olsa 7 Haziranda kaybeden AKP’yi tekrar tek başına iktidara getiren de oydu değil mi?
Ne MHP’nin iktidar olması ne de Türkiye umurunda değil.
Onun için önemli olan varsa yoksa AKP.
AKP de onu tutuyor haliyle.
Tabi ki şimdilik…
                                                                    ***
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenerek,
 “Türkiye’nin bunca sorunu varken benim koltuğum ne olacak diyor. Otur oturduğun yerde. Türkiye’nin sorunlarını parlamentoda çözelim ”diyor.
Parlamentoda çoğunluğu elinde tutan bir iktidar ile bu güne kadar muhalefetin hangi önergesi, gensorusu geçti diye düşündü mü acaba Sn. Kılıçdaroğlu?
Cumhuriyetin sigortası olan CHP silkelenmezse, tekrar kendi özüne dönmezse Türkiye’yi daha kötü günler beklemektedir.
Henüz zaman geçmiş sayılmaz…
Kılıçdaroğlunun yapacağı ilk iş, acilen bir kurultay ile (Atatürkçü vekillerin dışında) partinin ilkelerine gönülden bağlı, istenilen muhalefeti yapacak yeni yüzleri getirmek ve milli bir hükümet oluşturmaktır bence.
Tünay Süer
22.10.2016

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget