Adalet ölüyor mu? - Gündüz Akgül

Adalet ölüyor mu? - Gündüz Akgül
Hani bilinen bir öykü vardır…
Ülkenin birinde ölümler “Çan çalarak” ilan edilirmiş…
Çan;
Bir defa çalındığında, “halktan biri” …
İki defa çalındığında, halk içinden tanınmış, “eşraftan biri”…
Üç defa çalındığında, saray çevresinden, yani “bürokrasiden biri” …
Dört defa üst üste çalındığında ise “Kral’ın”
Öldğü anlaşılırmış…
Günün birinde yine bir çan sesi duyulur. İnsanlar, biri öldü sanırlar…
Peşinden hemen ikincisi, üçüncüsü, dördüncüsü çalar…
Halk, “Kral öldü” heyecanıyla kilisenin etrafında toplanmaya başlar…

Ama o da ne! Çan beşinci defa çalar…
Meraklanan kalabalık, çan sesinin geldiği yere koşar...
“Ne oldu? Kim öldü? Nedir bu beş çan sesi?” diye soranlara:
Çancı, “Adalet öldü! Bu ülkede adalet öldü.” Der…”
Sonrada, mahkemede haklı olduğu davasında nasıl haksızlığa uğradığını toplanan kalabalığa anlatır…
Bu öykü Adaletin insanlar için ne kadar önemli bir gereksinim olduğunu çok iyi anlatmaktadır…
Tüm adliyelerimizin tüm duruşma salonlarında kürsünün arkasındaki panoda  “Adalet mülkün temelidir” yazılıdır ya, bu veciz söz (kısa ve etkili söz) de adaletin önemini vurgulamaktadır…
Bu öyküyü neden yazıyorum…
Yazılı ve görsel medyaya yansıyan bir haber nedeniyle…
Haber şöyle;
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP'nin AYM başvurusuna dair "OHAL anayasal düzeni korumak, kamu düzenini korumak, demokrasiyi korumak için olağan tedbirlerin dışında tedbir almayı gerektiriyorsa bu tedbirler anayasaya aykırı dahi olsa alınması yetkisini anayasa veriyor." dedi.
Doğru mu?
Tabii ki doğru değildir…
Çünkü Anayasa OHAL halindede uygulacak kuralları belirlemiştir. Keyfilik söz konusu değildir…
Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde, Anayasanın 119 maddesi gereğince…
Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde,  ise Anayasanın 120. Maddesigereğince…
OHAL ilan edilebilir…
Anaysanın 15. Maddeside “Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.” Demektedir…
Herhalde Adaler Bakanı, bu maddede ki “Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.” Tümceye dayanarak bu kanıya varmıştır…
Görülüyor ki 15. madde gereğince getirilecek kısıtlamalar temel hak ve özgürlüklerle ilgilidir…
CHP, OHAL önlemleri için çıkarılan KHK’lere değil, Anayasa 121. Maddenin son fıkrasında belirtilen  “olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda” tümcesinin dışındaki kalıcı konularda çıkarılan KHK’lere itiraz etmektedir…
Hukuk devletinin gereği budur…
Bu konuda da Anayasa iktidara yetki vermediği gbi, İktidarında Anayasaya aykırı davranması hukuka aykırıdır. Kabul edilemez…
Bir dönem yine “Anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz” denmişdi…
Ayni kafa…
Bunu söyleyen bir yurttaş olsa , önemseden geçersin. Söyleyen Adalet bakanı olunca iş değişiyor…
Adalet Bakanı, Yargıç ve Cumhuriyet Savcıları hakkında soruşturma açmayaya, gerektiğinde onları meslekten ihraç etmeye, soruşturma sonucunda kamu davası açılması için evrakı ilgili Cumhuriyet Savcısına göndermeye yetkili bir kurulun (HSYK) başkanıdır…
Güzel bir özdeyişimiz vardır…
“imam o…sa cemaat s…r”
O hesap…
Günü geldiğinde hukuk devleti, hukukn üstünlüğü ve adalet hepimize gerekecektir…
Onu öldürmeyin…

01.10.2016
Gündüz AKGÜL 
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget