Mırıldanmak! - Gündüz Akgül

Mırıldanmak! - Gündüz Akgül
Bir süre önce İstanbul’da Abdullah Çakıroğlu adında kendini bilmez biri, şort giydiği için Belediye otobüsünde hemşire Ayşegül Terzi’ye saldırarak yüzüne tekme atarak yaraladı.
Olay kamuoyunda haklı olarak büyük tepki çekti.
Bu konuda çok yazılıp çizildiği için yazmayı düşünmüyordum.
 “Hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın...” dendiğinde yazmak zorunlu hale geldi.
Bunu söylem bir yurttaş ait olsaydı yine önemsemez ve yazmazdım.
Ancak yurttaşların güvenliğinden sorumlu bir görevde bulunan Başbakan tarafından söylenince yazmamak olmazdı.
Herhalde mırıldanan sadece mırrrrrr diye ses çıkarmayacak, bu mırıldamanın içinde suç oluşturacak hakaret, tehdit ve şantaj olabileceğini Sayın Başbakanın herkesten iyi bilmesi gerekmektedir.
Nitekim saldırgan eylemini gerçekleştirirken ayni zamanda, “Şort giyen kadınlar ölmeli” diye nara atarak mağduru tehdit etmektende (mırıldanmaktan) geri kalmamıştır.
Daha sonraki açıklamalarında " Giyimini beğenmediğim insanları döverim. " diyerek pervasızca davranmıştı.
Sosyal medyadaki paylaşımımda da, "Açık gezen kadın karımdır" terbiyesizliğini yapmıştır.
Bu günlere durup dururken gelmedik.
Uzun süredir kadınlarımızı ikinci sınıf yurttaş görenlerin söylemlerine baktığımızda, bu tür olayların meydana gelebileceği önceden belli olmuştur.
Örneğin;
-“Dekolte giyen kadınlar tecavüzü göze almalı, parfüm haramdır, topuklu ayakkabı ayete aykırıdır.”
-“Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizliktir.”
-“Eşinin dans etmesine izin veren erkek deyyustur.”
-“Kahkaha atan kadınlar iffetsizdir”
-“Kadın başlarına ne işleri var o saatte orada”
Bu söylemlerin önlemi alınmadıkça mahalle baskısı artacak daha çok Ayşegül Terzi olayına tanık olacağız.
Anasaya Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türbanın şeriat simgesi olduğu ve kamu alanlarında kullanılmayacağı konusunda bağlayıcı kararları olmasına karşı, kamu alanının en zirvesineden anaokulu bebelerine kadar giydirebilen türbana karşı, bugüne kadar Ayşegül Terzi’ye karşı gerçekleştirilen bir eylem gibi eylemin yapıldığına kimse tanık olmamıştır.
Yapılmasıda uygun değildir.
Kamu alanı dışında kendilerince kadın özgürlüğü kabul edilen türbana kimse karışmadığı gibi mırıldanmamıştır.
Yetkili kurumlar bağlayıcı mahkeme kararlarını uygulamak adına Kamu alanında türbanı engellemek istediklerinde de mevcut iktidar tarafında çeşitli cezalarla karşılaşmışlardır.
Yetkililerin en başta gelen görevi yurttaşların yaşam hakkını ve güvenliğini korumak ve mırıldanmaları önlemektir.

24.09.2016
Gündüz AKGÜL 
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget