Tutuklama, ileride hükmolunacak muhtemel bir cezanın peşinen infazı olmayıp,adil bir karar alınabilmesini sağlamaya yönelik bir tedbir olup, bizim hukuk sistemimizde mecburi tutuklama yoktur, tutuklamanın yasal koşulları mevcut olsa dahi, hakim tutuklama konusunda taktir yetkisine sahip olup, yasada öngörülen katalog suçlardan hakkında soruşturma yapılmakta olan kişiler hakkında tutuklama nedenlerinin var sayılabileceğine ilişkin yasada yer alan karine de, kesin bir karine olmayıp, şüphelinin özel koşullarına ve dosya içeriği delillere göre, katalog suçlarda dahi, tutuklama nedenlerinin bulunup bulunmadığını hakimin taktir etme yetkisi mevcuttur.Bu nedenle, şüpheliye atılı suçun katalok suçlardan olması da, koşulsuz biçimde, tutuklamanın yasal gerekçesi olarak kabul ve değelendirilemez.
Sayın Savcı; şüphelilerin lehine olan delilleri toplamamıştır, savcı, özellikle de şüphelilerin Bylock ve EAGLE programlarını kullandıklarını afaki olarak iddia etmeyi yeğlemiş,ancak onbeş güne yakın süre gözaltında bulunan şüpheli .......un, gerçekten bu programları kullanıp kullanmadığına ilişkin resmi bir tespiti, bu gözaltı süresi içinde yaptırma imkanı bulunmasına rağmen, bu resmi tespiti yaptırmadan, bu iddiayı kesinleştirmeden tutuklama isteyerek,şüpheliyi zan altında bırakmış ve tutuklama talebine adeta gerekçe yaratmış, tutuklama talebini inceleyen ve müvekkilin tutuklanmasına karar veren hakimlik de, henüz delillerin toplanma aşamasında olduğu gerekçesini kullanarak, hukuka aykırı olan tutuklama kararına yasal bir dayanak yaratmıştır.
Müvekkil, örgüt üyelerinin kendi aralarındaki gizli haberleşmede kullandıkları iddia edilen Bylock ve EAGLE programlarını kullanmamış olup, bu iddianın sahibi olan sayın savcı; kendisinin bu afaki iddiasını, bu konuda bir inceleme ve araştırma yaptırarak resmen ispatlamak yerine, müvekkili bu programları kullanmadığını ispat etme durumunda bırakmış, kullanmadığı bir programı gözaltında ispatlama imkanı bulunmayan şüpheliyi, hakkındaki tutuklama talebinin kabulü yönünde zor durumda bırakmış, yasanın amir hükmü olan şüpheli ve sanıkların lehine olan delilleri de toplama görevini bilerek yerine getirmemek suretiyle görevini ihmal etmiş, tutuklama talebini inceleyen hakimlik de buna göz yumarak verdiği tutuklama kararıyla, savcının hukuka ve yasalara aykırı bu tutumuna destek çıkmıştır.
Aslında, ipone marka akıllı telefon kullanan ve bu telefonuna el konulan müvekkil ...........un, örgüt mensupları tarafından gizli haberleşmelerinde kullandıkları iddia edilen Bylock ve EAGLE programlarını kullanmış olması, basında yer alan haberlere göre, teknik olarak imkansızdır.Zira, bu programlar Androit işletim sisteminin kullanılmakta olduğu telefonlara yüklenebilmekte olup, başka bir sistemle çalışan ifone marka telefonlara bu programlar yüklenememektedir.
Uygulamada, gizli tanıkların doğruları söyleyip söylemedikleri, inandırıcılıkları, sürekli tartışılmış ve gizli tanıkların,adaleti sürekli yanılttıkları, soruşturmaları saptırarak yanlış ve haksız yargı kararları verilmesine sebebiyet verdikleri, geçmişteki kumpas davalarıyla ortaya çıkmıştır. Türk yargısı, gizli tanıklardan çok çekmiş, Türk yargı geçmişi, gizli tanıkların gerçek dışı ve kasıtlı beyanlarından kaynaklı gizli tanık sabıkalarıyla doludur.
Gizli olsun aleni olsun, tanık beyanları, çiğ süt emmiş insan unsuruna dayalı bir delil olduğu için, kesin delil niteliğinde olmayıp, taktiri delillerdendir, bu nedenle yargıç tanık beyan ve anlatımlarını değerlendirme ve gerektiğinde tanık beyanlarını delil olarak dikkate almama yetkisine sahip olup, şüpheli ..........un tutuklanmasına karar veren hakimlik; adı geçen şüpheli hakkında, kendi çıkarını düşünen, kendi işlediği örgüt üyeliği suçundan alması muhtemel cezadan etkin pişmanlık yoluyla kurtulmayı hedefleyen gizli tanıkların, şüpheliyi suçlayan gerçek dışı ve soyut beyanlarına itibar ederek, şüphelinin tutuklanmasına ilişkin hukuk dışı karara imza atmıştır.
Müdafiiliğini yaptığımız şüpheli ............ hakkında idialarda bulunuğu söylenen ....... kot adlı gizli tanığın beyanında yer alan; “........un abisi, Feto okullarında yönetici veya öğretmendir....” şeklindeki beyanı, şüpheli ...............un suçlanmasına asla kanıt olamaz.Zira, ceza hukukunun evrensel kurallarına göre, cezai sorumluluk şahsidir.Hiç kimse, abisi de olsa, başka bir kişinin eyleminden dolayı asla suçlanamaz. Şüphelinin abisi Feto okullarında öğretmen olabilir, katil de, cani de olabilir, abinin kişisel bu suçu kardeşi olan şüpheli ..............u hukuken bağlamaz ve onu da suçlu kılamaz. Kaldı ki, şüphelinin abisinin öğretmen olduğu iddia edilen Fetullah GÜLEN Cemaatinin okulları da, yasal olarak kurulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından bu okullara çalışma izini ve ruhsatları verilmiştir.Bu okullarda, ülke yönetiminde etkin olan birçok üst düzey yönetici ve bürokratların çocukları ve yakınları da okumuş, mezun olmuş ve devlet kadrolarında çalışmaktadırlar.Üst düzey yöneticilerimiz tarafından, daha düne kadar, altın nesil yetiştiriyorlar, Türkçenin ve Türkiyenin yurt dışında tanıtımını yapıyorlar denilerek göklere çıkarılıyor, bu okullara övgüler düzülüyordu.Dışişleri Bakanlığı tarafından, dış temsilciliklerimize, büyükelçiliklerimize tamimler gönderilerek, büyükelçi ve konsolosların, Fetullah Gülen Okullarının açılışlarına katılmaları, bu okullara yardımcı olunmaları isteniyordu. Şüpheli ..........un abisinin bu okullarda öğretmenlik yapması, şüpheli ..........u bağlamadığı gibi, yukarıda belirttiğimiz nedenlerle bu okullarda öğretmenlik yapılması da tek başına Feto Örgütü üyeliğinin kanıtı olamaz.
Sayın Adalet Bakanımız BOZDAĞ; daha yakın geçmişte,TBMM Genel Kurulunda, Fethullah Gülen'e 'çete' diyen muhalefet vekillerine tepki göstererek; "Fethullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz,sevmezsiniz ama değerli bir insandır, bilge bir insandır.Bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor. Her şey de açık.Devletin denetimi gözetimi altında açık. Her şey göz önünde olan...Hakkında savcılık kararı olmayan birine çete derseniz ona haksızlık edersiniz" şeklinde konuşma yapmış olup, bu konuşma Meclis zabıtlarındaki yerini almıştır.
Fetullah GÜLEN Cemaatine göz yuman,devletin kurumlarının içine sızmasına yardım eden, bu cemaati koruyup kollayan,bu cemaate mensup olmayı ayrıcalıklı kılan, bu cemaate yakınlığı teşvik eden, bu cemaate yakın olanları işe almalarda tercih eden, lafın kısası;bu cemaatin, ülkenin demokrasisini yıkmayı ve ülkeyi bölüp parçalamayı göze alacak kadar silahlı bir terör örgütü konumuna gelerek güçlenmesine sebebiyet veren, ülkeyi 15.Temmuz hain darbe girişimi ile karşı karşıya bırakan örgütün siyasi ayağının üzerine gidilmemesine, mecliste kurulan darbe girişimini araştırma komisyonunun hala görevine başlayamamasına rağmen, bir cadı avına girişilerek, gizli tanık denilen meçhul kişilerin hiçbir kanıta dayanmayan soyut iddialarına dayanılarak müdafiiliğini yaptığımız şüpheli ............un tutuklanması, kamu vicdanını yaralamıştır.
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmakla suçlanan hepsi müdür rütbesinde olan müdafiiliğini yaptığımız şüpheli ............ ve birlikte tutuklanan diğer şüphelilerin tamamı, görevlerinin başında iken gözaltına alınmışlardır.Bu şüphelilerin tümü, FETO örgütü tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimi sırasında görevlerinin başında olmuşlar ve darbe girişimine karşı mücadele etmişler, darbecilerin saflarına katılmamışlardır. Bu ne büyük bir çelişkidir? Hem FETÖ Terör Örgütü üyesi olmakla suçlanacaksın, buna karşılık, bu darbe girişimini fırsat bilerek darbecilerin saflarına katılmayıp, darbecilere karşı mücadele vereceksin.Bu çelişki dahi, müvekkil şüphelinin FETO/PDY Terör örgütünün üyesi ve mensubu olmadığının en önemli ve değerli kanıtıdır.
15.Temmuz.2016 hain darbe girişimi ortamına sürüklenen ülkemizin, çok zor ve olağanüstü koşullardan geçtiği,bu zor koşulların aşılabilmesi için her Türk Vatandaşına görev düştüğü yadsınamaz, ancak bu zor koşulları hukuk,hak ve adalet sınırları içinde kalarak geçmek zorundayız.
Yargıçlarımızın, ülkenin bu zor ve olağanüstü koşullardan çıkarak normalleşmesi için,olağanüstü koşulların baskısı altında kalmadan, yasaları zorlamadan,yasalara uygun kararlar vermeleri,devletin temeli olan adalete gölge düşürecek kararlara imza atmamaları zorunludur. Hiçbir olağanüstü koşul, hukukun ve adaletin üzerinde baskı unsuru olarak kullanılmamalıdır. Yargıç'ın görevi; her koşulda, yasaları uygulayarak, adaleti tesis etmektir.Bu olağanüstü koşullarda, kurunun yanında yaşların yanmasının önüne geçmek, cadı avına alet olmamak yargıçlarımızın asli görevleridir. Kurunun yanında yaşın yakılması, suçsuz insanların hukuken mağdur edilmeleri, temel direği adalet olan devletimizi güçlendirmeyecek, bilakis devlete olan güveni sarsacak ve devletimize zarar verecektir.
Yukarıda açıkladığımız nedenler ve endişelerle,............. müdafiiliğini yaptığımız şüpheli ...........un; bihakkın veya adli kontrol şartıyla salıverilmesi için, tutuklanmasına ilişkin karara itiraz etme zarureti hasıl olmuştur.”
Yukarıda tırnak içinde okuduklarınız,bir makaleden değil, müdafiiliğini yaptığımız tutuklanan bir şüphelinin tutuklanmasına ilşikin haksız karara karşı yaptığımız itiraz dilekçesinden alınmış pasajlardır.
Okuduğunuz bu alıntılar; ülkenin içinde bulunduğu, at izinin it izine karıştığı, kurunun yanında yaşın da yandığı cadı avını gözler önüne sermeye yetmiyor mu?
08/09/2016
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder