Türkiye’de Yargının Ölümü - Galip Baysan

Türkiye’de Yargının Ölümü
5 Ocak 2015 tarihinde ulusça çok acı bir olaya şahit olduk, üzülelim mi? utanalım mı? Şaşırdık. TBMM’nin ünlü yolsuzlukları önleme komitesi, yolsuzlukları bütün dünyaca kabul edilen AKP’li 4 Bakanın masumiyetine karar verdiği gibi bu kişilerin gelecekte de suçlanmasını önlemek için delillerinde yok edilmesine karar verdi. Parti sözcüsü yaptığı konuşma sırasında hukuk dışı yollardan elde edilen delillerin delil sayılamayacağını ve bu nedenle imha edilmesi gerektiğini söyledi. Bu gelişmeler bana Ergenekon, Balyoz, Casusluk vs. gibi suni olduğuna yüzde yüz emin olduğumuz şişirme davaları hatırlattı. Çünkü masum yüzlerce insanı karalayan bu davalar, hala bu tip yasa dışı delillere dayanarak neden yürütülüyor?
Bir başka garabet bazı İktidar mensuplarının tıpkı Barolar Birliği Başkanlığı, TÜSİAD ve kendilerine karşı çıkan bütün kurumlar gibi kendi atadıkları hukukçularla dolu olan En önemli Yargı Organı Anayasa Mahkemesine güven duymadıkları ve Bakanların bu nedenle Yüce Divana teslim edilemeyeceğini açıkça söylemeleridir. Bu garip beyanların arkasına sığınıp adalet önünde aklanma fırsatını kaçıran bu kişiler ve iktidar mensupları için üzüldüm. Çünkü bu işten sıyırttık zannedilen bu olay sadece günümüz için değil gelecek yüzyıllarda bile unutulmayacak ve dilden dile söylenecek bir olaydır.
Çünkü bu aklanma olayına kadar sadece 4 Bakan ve uzantıları varken bundan sonra başta AKP liderleri ve onların etkilediği tahmin edilen soruşturma komitesi üyeleri olmak üzere bütün parti üyelerini de zan altında bırakacaktır. Biz AKP’nin çoğunun siyasette ve kişisel menfaat sağlamada hak ve hukuka değer veren dürüst Müslümanlar olduğuna inanıyor ve bir yerde bu kanunsuz gidişe son verecekleri ümidini muhafaza etmek istiyoruz. Bu konudaki Hadisinde İslam Peygamberi açıkça şunu söyler.
"Bir saat adaletle karar vermek, bin saatlik ibadetten hayırlıdır." (Hz. Muhammed )

Bir Müslüman için önem vermesi gereken en önemli konuların başında Adalet kavramı gelmektedir. Cuma namazı; bir Müslüman’ın hayatında en önemli mevkie sahiptir. Bütün dünyada Müslümanlar Cuma namazına akın akın koşarlar. Bütün camilerde imamlar her Cuma hutbesini bitirirken bir ayeti kerime okurlar.  (En-Nahl,90.Ayet). Ayet “İnnallahe ya’mürü bil’adli vel’ihsani” diye başlar ve devam eder. Anlamı:”Şüphesiz ki Allah adaletli ve ihsan sahibi olmayı emreder”dir. Adaletle ilgili bu ifade her Cuma bütün imamlar tarafından söylenirken. İmam sözlerini “Allah bu sözlerden ibret alınmasını ister” diye bitirir.

Laikler dinsizdir propagandası ile oy avına çıkan ve iyi Müslümanlar olduklarını iddia eden siyasilerimizin adaletle hükmetme bir yana, ülkede Adaleti yerlerde süründürmesi demokratik yaşam açısından ne kadar büyük suç ve ayıpsa, dini açıdan da o kadar büyük günahtır. Hele Yargı mensuplarına karşı ön yargılara ve belirli bir amaç güdülerek yapılan ithamlar ve baskılar büyük bir suç ve günahtır.  Günah ve vebal sadece yargıyı iktidarın kölesi durumuna düşüren siyasilerin değil, aynı ölçüde tanrının emirleri yerine kulların emirlerini yerine getirmek için çırpınan yargı elemanlarınındır.

Günümüz görüntüsü ile ülkemizde Yargı gözlerimizin önünde katledilmektedir. Sorumlulara, özellikle Yargı Gücü elemanlarına düşen en önemli görevi Yargıyı düştüğü bu durumdan kurtarmak ve kişisel menfaatlerini geri plana iterek Egemenliğin diğer Yasama ve Yürütme Organları gibi tekrar eski saygın ve eşit pozisyona getirmek için uğraş vermektir.


Dr. M. Galip Baysan

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget