2015 yılının ilk yazısına olamaz diye başlıyorum…
Çünkü haberi okuyan her hukukçunun ağzından ilk çıkacak ve hayretini belirleyecek bu sözlük çıkar…
Yazılı medyaya yansıyan bir haberde;
“Deniz Feneri e.V. davası kapsamında Mehmet Gürhan adına Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman için sahte vekâletname çıkaran noter hapis cezası alırken söz konusu belgeyi kullanan Karaman için bir işlem yapılmadı. Karaman, vekâletle o sırada Almanya’da hapiste olan Gürhan’ın hisselerini devretmişti.”
Hukukçular bilirler ki bu haber, yasalarımıza göre resmen bir çifte standarttır…
İşte Türk Ceza Yasasının ilgili maddesi;
“Madde 204 - (1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması hâlinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.” Diyor…
Maddenin birinci fıkrasından da anlaşılacağı gibi sahte resmi belgeyi kullanan kişinin cezalandırılacağı hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça belirtilmiştir…
Bunu anlayıp uygulamak için hukukçu olmaya da gerek yoktur…
Maddeyi okuyan her yurttaş ayni anlamı çıkarabilecektir…
Haberin doğruluk derecesini bilmemekle birlikte, eğer doğru ise ve sahte belgeyi kullanan için soruşturma açılmaması bilmediğimiz bir haklı gerekçeye dayanmıyorsa, bunun adı hukukta çifte standarttır…
Yargı hakkında bu gün söylenenler, yapılan eleştiriler, gösterilen örnekler benim dönemimde yabancı olduğumuz kavramlar olduğu için, bunları duyunca büyük bir şaşkınlık yaşıyoruz…
Yargıyı kimler bu hale getirdi?..
Meslektaşlarımın bu işte sorumluluk dereceleri nedir?..
Bunları düşündükçe içim acıyor…
Bu konuda bir şeyler yazmak, içimi daha çok acıttığı için çoğu zaman yazmak istemiyorum…
Şu bilinmelidir ki hukuk, zorda kalan, haksızlığa uğrayan herkesin en son sığındığı limandır…
Bu limanı yıktığımız zaman, hukuka gereksinmemiz olduğunda arasak da bulamayız…
Onun için olamaz diyorum…
02.01.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder