Halkın umudu olan CHP, artık kimlerin umudu oluyor bilemiyorum zira Atatürk İlkelerini yok sayarak karanlıkları tercih ediyor.
Oysaki CHP her Türk vatandaşı için bir umut sigortasıydı.
Bugün ise;
“cumhuriyetin kurucu iradesi ve temellerine” ihanet içine girmiştir.
***
O, koltuğunun altında dosyalarıyla ” Melih Gökçek ve AKP eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın yolsuzluklarını meydana çıkartmıştı. Yalnız CHP lilerin değil çoğu insanın sempatisini kazanmıştı.
Yerel seçimde aday olduğu İstanbul’da CHP’nin oylarını artırmış, yıldızı parlamıştı.
***
Bir dümenle istifası sağlanmış, örgütün tekrar dönmesini istediği Baykal’ın önü Genel Sekreter Önder Sav tarafından kesilmiş ve dönmesi engellenmişti.
Örgüt, üzgün ve şaşkındı.
Siyasi kulislerde Baykal’ın yerine alacak ismin o olacağı konuşulurken, bir gazetecinin önümüzdeki günlerde kurultay var, genel başkanlığa aday mısınız? “ sorusuna Kılıçdaroğlu;
Hayır, hayır, öyle bir şey söz konusu değil. CHP kurumsal kimliği olan bir partidir. Kurumun yetkili organları görevdedir. Onların vereceği her karara bir partili olarak biz de uyacağız. Kesinlikle öyle bir şey yok “.(Çeşitli zamanlarda tam 4 kez aday olmayacağım demişti.)
”Sayın Baykal’a gerçekten hepimizi rahatsız eden bir haksızlık yapılmıştır. Toplum vicdanı bunu kabul etmiyor. Üzüntülüyüz, keşke bunların hiçbiri olmasaydı,” yanıtını vermişti.
Sonra Genel sekreter Önder Sav bilmem hangi düşünceler içinde ona genel başkanlığı adeta altın tepside sunmuştu.
Baykal’dan umudunu kesen örgüt onun genel başkanlığını gönülden desteklemiş, Olağan Kurultayda oylamaya katılan 1189 oyun tamamını alarak 7. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı seçilmişti.
Herkes için yeni bir umut olmuştu.
Onu sakin ve mütevazı haliyle hepimiz sevmiştik!
Davullu zurnalı karşılamalar, halay çekmeler ve umutların sevgiyle yeşermesi.
****
Kılıçdaroğlu, koltuğu sağlamlaştırdıktan sonra Genel Sekreter Önder Sav, eski Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ile Grup Başkanvekili Kemal Anadol’u tasfiye etmekle işe başladı.
Böylece Deniz Baykal’a karşı ihanet eden Önder Sav ekibi tümden tasfiye edilmiş oldu.
Sonra örgütün içindeki ulusalcıları temizledi. Kendisini seçecek delegeler yapıldı.
****
Tarihi sözleri;
Söz veriyorum türbanı da biz özgür kılacağız.
'cemaatlere saygılıyım, yeter ki siyasallaşmasınlar'
Laiklik tehlikede değil! Yargının içinde cemaat yok!
"dört parti anlaştıktan sonra başımın üstünde yeri var"
"Ben Dersim olayını zaten yaşamışım. Ben özür dilenmesi gereken kişiyim. Daha ne söyleyeyim ben? Dramı yaşayan, kayıplar veren birisiyim. Benden gelip özür dilenirse memnun olurum ben
****
Milletvekillerinden
“Tekkeler zaviyeler açılmalıdır” Bülent Kuşçuoğlu
Rıza Türmen, Atilla Kart “Türk Milleti demesek olmaz mı?”
Ben Atatürk ilkelerinin bekçisi miyim? (Sena Kaleli)
CHP, milliyetçi ve ulusalcı olmamalıdır. Ben 4+4+4 dü destekliyorum.(Binnaz Toprak)
Tüm ulusalcıları, milliyetçileri partiden temizleyeceğiz.(Genel Başkan yardımcısı Erdoğan Toprak)
Perihan Sarı parti okulu seminerlerinde yaptığı ankette “Atatürk devrimleri ile ve Atatürkçülük (ve sosyal demokrasi) ile ilgilenip ilgilenmedikleri soruyor.”
YAZIKLAR OLSUN!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Kamer Genç ve Hüseyin Aygün TBMM Başkanlığına Tunceli İlinin Dersim olarak değişmesi için kanun teklifi veriyorlar.
Ve öğünerek,
Değiştirilmiş yer adlarının iadesine! Tunceli’de ilin adı ile başlayarak değiştirilen kaza, nahiye, belde, köy, mezra, dağ, tepe vb. tüm adların otantik eski hallerini iade ederek toplumsal barışın tesisi sağlanacaktır. Diyorlar.
Bu istekler biliyoruz ki aynı zamanda PKK ve BDP in istekleridir.
(Bir virüs gibi partiye girenler bizlere bulaşamayacaklar ve Atatürk aydınlığını asla yok edemeyeceklerdir. Buna izin vermeyeceğiz.)
Genel Başkan ise;
“Dersim coğrafyasıyla bugünkü Tunceli coğrafyası farklı alanlar bunu kapsayan bir alan. Adı Dersim olabilir, bizce hiçbir sakıncası yok. Milletvekili arkadaşlarımız kanun teklifini verdiler zaten. Yani olmasını isterim. Diyor. Bu Atatürk ve onun kurduğu cumhuriyete ihanet değil de nedir? Tunceli Atatürk ışığıdır, bu ışığı kimse söndüremeyecektir.
****
Balık baştan kokar derler. Kılıçdaroğlu televizyon programlarının birisinde sorulan bir soruya Diyarbakır diyeceğine AMED demiş sonra düzeltmişti. Belki çok kimse bunu o an anlamamıştı ama dikkatimden kaçmamıştı. Genel Başkan bunu yaparsa gerisini düşünmeye gerek yok zaten.
CHP'nin kendi içinde bir oluşum olduğu aşikâr ve ne yazık ki bu oluşum CHP ‘yi gittikçe yozlaştırıp Atatürk ilkelerinden uzaklaştırmaktadır. CHP, Atatürk ile başlayan Türkiye için kurumsal bir kimliğin adıdır ve bu kurum bugün Atatürk düşmanları tarafından zapt edilmiş durumdadır.
Y-CHP antiemperyalist çizgisinden sapmakla kalmamış karşı devrime teslim olmuş görüntüsündedir. Tunceli’nin adını değiştirmeye kalkmak bunun sadece bir örneğidir.
****
CHP ulusal duruşundan ve ideolojisinden uzaklaşırken içinde olan ulusalcı milletvekilleri ve biz ulusalcılar ne yapıyoruz?
Kimileri koltuk peşinde, kimileri koltuğumu kaybetmeyeyim bir daha milletvekili seçileyim düşüncesi içindeyken, diğerleri de yerel seçimler için aday adayı olma peşindeler.
Oysaki mesele Tunceli adının değişmesi değil, Atatürk’le hesaplaşmaktır. Tıpkı Ergenekon davası gibidir. Sesimizin çıkmaması içimi acıtıyor.
CHP, Erdoğan’a gidecek, Gül gelecek gözü ile bakıp iktidar veya iktidar ortağı olmayı asla düşünmemelidir. Zira yaptığı yanlış politikalar ile gözden düşmektedir. Erdoğan gitse bile bugünkü çoğunluğu ve iktidar olmanın tüm gücü ile yine başa gelecektir. AKP’nin zenginleri ve yoksulları var. 20 milyon olduğu söylenen yeşil kartlı insan aç kalmama peşinde. Bunu unutmamak gerek.
AKP bir daha iktidara gelirse ne parti kalacak ne de özgürlük. Bu günlerimizi bile arar duruma geleceğiz.
CHP’nin genlerini değiştirmeye kimsenin hakkı yoktur. İşçi Partisinin Atatürk te birleşelim çağrıları
Doğrudur. Vatanını seven, parçalanmasını istemeyen Atatürk düşüncesinde olan partiler seçim birlikteliği ile güç olarak AKP yi demokratik bir şekilde indirebilirler.
CHP bir alternatif sunmadığı gibi bu girişimi göz ardı ettiğine ve tek başına iktidar olmayacağına göre kimlerden ne vaat aldı açıkçası merak etmekteyim.
****
Saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki; bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiçbir zaman geri kalmasın!" - M.K. ATATÜRK
Ulu Önderimiz, o büyük DEHA, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK bu sözlerinde ne kadar haklıymış. Yıllar geçtikçe onun kıymetini daha çok anlıyoruz. Kurucusu olduğu partinin bu günkü haline bakarak bir üyesi olarak kahroluyorum.
VE Atatürk’ten özür diliyorum.
TC.Tünay Süer
26 Eylül.2013
Yorum Gönder