Özakman bu ölümsüz kitabında, Atatürk’e,
Milli Mücadele’ye resmi tarih diye saldıran, o tarihi saptıran, ikinci
cumhuriyetçi, şeriat yanlısı ya da liboş yazarların bu yalanlarını tek
tek ele alıp irdelemiş ve belgelere dayanarak bunların tarihin çöplüğüne
atılmasını sağlamıştır.
Çok önemli kitaplarıyla Türk Milli
Mücadele tarihi kütüphanesine büyük katkılar sağlayan araştırmacı,
yazar, bilge insanı, Turgut Özakman’ı yitirdik.
Bütün Atatürkçülerin, Kemalistlerin, anti-emperyalistlerin başı sağ olsun.
Emperyalizme
karşı 1919’da başlayan ve üç buçuk yıl süren savaş, daha sonra
Cumhuriyetin kuruluşu, laik bir devlet düzeni ve çağdaş bir toplumun
yaratılışı...
Büyük devrimler... Ortaçağ koşullarında yaşayan bir toplumun büyük dönüşümü...
Bu büyük devrimi, Nâzım Hikmet bize “Milli Mücadele Destanı”nda o unutulmaz destansı şiiriyle anlattı.
Bu
devrimi Falih Rıfkı Atay, “Çankaya”da, Şevket Süreyya Aydemir, toplam 6
ciltlik “Tek Adam” ve “İkinci Adam” kitaplarında bize edebi eserleriyle
anlattılar. Son yıllarda da bu konuyu bize Özakman yalın bir biçimde
aktardı.
Çanakkale Savaşlarını ve önemini “Diriliş”, Milli
Mücadele’yi “Şu Çılgın Türkler”, Cumhuriyet kazanımlarını da
“Cumhuriyet-Türk Mucizesi” kitaplarıyla, Turgut Özakman halka ulaştırdı.
“Şu
Çılgın Türkler”, bu tip kitaplarda görülmeyen bir başarı elde etti ve
haftalarca en çok satanlar listesinde uzun süre yer aldı. “Şu Çılgın
Türkler” kitabı Mart 2013 itibarıyla 397 baskı yaparak korsan baskılarla
beraber milyonu aşan satışa ulaşmıştır. Böylesi kitapların milyonlara
ulaşan rakamlarla dağıtım ve satış yapması çok güçtür. Ama “Şu Çılgın
Türkler”, bu kırılması olanaksız rekoru yakalamıştır.
Turgut
Özakman’ın kitapları çok ciddi bir araştırma ürünüdür. Özakman, konu ile
ilgili bütün kitapları okur, notlar alır, bu kitaplarda bu notları
yerli ve yabancı belgeleri kullanır ve bunlara gönderme yapar. Her
kitabın arkasında yer alan dipnotlar, daha sonra araştırma yapacaklar
için gerçek ve bulunmaz bir araştırma kaynağı niteliğindedir.
Onun
kitapları alışılmış tarih kitabı değildir. Onun kitapları belgesel
romandır. Roman tadında, senaryo modelinde, insanı içine alan bir kurgu
düzeninde yazılmıştır.
Turgut Özakman aslında yakın tarihimizin
askeri tarihini yazıyordu. Askeri tarihin anlatımı kuru ve sıkıcıdır. T.
Özakman askeri tarihin bu yazılış yöntemini bir yana bırakmış
kitaplarını bir öykü, bir roman tadında yazarak büyük başarı
göstermiştir.
Özakman’ın kitapları bir “Türkiye Üçlemesidir”.
1915’teki Çanakkale Savaşı’nı 685 sayfalık belgesel romanında anlattı.
Buna ‘Diriliş’ adını verdi.
Çanakkale, Türk vatanını, Türk milletini ve halkını parçalamak için uzun yıllar hazırlanan emperyalist planın ilk aşamasıydı.
Özakman,
Çanakkale Savaşları için şu yorumu yapar: “Tarihin en eski
milletlerinden biri, ateşten geçerek, kan içinde, bir daha uyumamak,
benliğini unutmamak, sömürülmemek, ezilmemek, ölmemek üzere çığlık
çığlığa diriliyordu.”
İşte onun için kitabına “Diriliş” adını vermiştir.
“Şu
Çılgın Türkler”de Özakman Birinci İnönü Savaşı’ndan başlayarak İzmir’in
emperyalist askeri güçlerin işgalinden kurtuluşuna kadar geçen
savaşları, bu en zor günleri toplam 750 sayfada anlatmıştır.
İki
kitap, toplam 1281 sayfadan oluşan “Cumhuriyet Türk Mucizesi” kitabında
ise Özakman 1923-1938 yıllarında, Cumhuriyetin kazanımlarının nasıl
gerçekleştiğini anlatır.
Cumhuriyetin önünde hazır bir model yoktu.
Yolunu düşünerek, arayarak, deneyerek açtı. Para yok, kredi yok,
yetişmiş yeterli sayıda eleman, uzman yok, araç-gereç yok. Osmanlı’dan
borca batık bir miras kalmış.
1923’te Türkiye 12 milyon nüfuslu,
Anadolu’da doğru dürüst tek fabrikanın bulunmadığı, geri, ilkel, yoksul,
nüfusun sadece yüzde 7’si okuma-yazması olan bir köylü toplumu. Kadın
erkek eşitliği söz konusu değil. Dinsel kurallar yaşamın her noktasında
egemen. İşte böylesi ortaçağ koşullarından çağdaş bir toplum yaratmak
hamleleri... “Cumhuriyet Türk Mucizesi”nde bu devrimler anlatılır...
Turgut
Özakman’ın ölümsüz bir büyük ürünü de yukarıdaki kitaplarından önce
1997 yılında yayımlanan “Vahidettin, M. Kemal ve Milli Mücadele” adını
taşıyan kitabıdır. “Yalanlar, Yanlışlar, Yutturmacalar” kitabın ikinci
başlığıdır.
Özakman bu ölümsüz kitabında, Atatürk’e, Milli
Mücadele’ye resmi tarih diye saldıran, o tarihi saptıran, ikinci
cumhuriyetçi, şeriat yanlısı ya da liboş yazarların bu yalanlarını tek
tek ele alıp irdelemiş ve belgelere dayanarak bunların tarihin çöplüğüne
atılmasını sağlamıştır.
Bu kitapta, Çanakkale, Milli Mücadele,
Lozan gibi konularda, ortaya atılan yalanlar ve saptırmalar teker teker
ele alınarak belgelere dayanılarak yanıtlanmıştı.
Çok sevgi ve saygı
duyduğum dostum Özakman, imzalayıp gönderdiği “Şu Çılgın Türkler”i,
kitabına koyduğu kısa mektubunda “eğer hak ediyorsa” kitap hakkında bir
tanıtım yazısı yazmamı istemişti.
Kitabı bir solukta bitirdim. Müthiş
bir eserdi. Milli Mücadele ilk kez bir senaryo tekniğiyle, yalın ve
akıcı bir yazın biçemiyle, en önemli ve can alıcı noktalarıyla
anlatılıyordu.
Rahmetli İlhan Ağabey’le kitap üzerinde konuştuk. O da hemen okudu ve benden önce “Pencere” köşesinde bir yazı yazdı.
Yazının başlığı: “Bu Kitabı Okuyun ve Okutun” idi. Kitabın önemini belirtiyor ve şöyle diyordu:
“Özakman’ın
kitabı tarihsel gerçeğin güzelim bir Türkçeyle roman diline
dönüştürülmesidir... Hiç lamı cimi yok; bilelim ki laik Türkiye
Cumhuriyeti topun ağzındadır... Kırk yıllık özel çabayla
saydamlaştırılan özgün tarihimizin anlamını yeniden içimize sindirmek,
bize ve yeni kuşaklara her zamankinden daha çok gerekli... O nedenle bu
kitabı okuyun, okutun... Toplantılar düzenleyin, üzerinde tartışmalar
açın...” diyordu. (Cumhuriyet, 26 Nisan 2005)
Gerçekten, İlhan Ağabey’in bu yazısından sonra bu kitap dalga dalga yayılıp bütün Türkiye’yi sardı.
Turgut Özakman büyük bir yurtseverdir. Gerçek bir Atatürkçüdür. Çok ciddi bir araştırmacıdır.
Hukuk
öğreniminden sonra Almanya’da Tiyatro Bilgileri Enstitüsü’nde okuması,
Devlet Tiyatroları ve TRT’de önemli görevler alması, 25’i aşan tiyatro
oyunu yazması ve sonunda Milli Mücadele tarihimizle ilgili olarak
yukarıda özetini verdiğimiz kitapları, Milli Mücadele kütüphanemize
kazandırması onu ölümsüzlüğe taşımıştır.
Türk toplumu gerçek bir yurtseverini yitirdi..
Atatürkçüler gerçek bir Kemalisti yitirdi.
Bağımsızlıkçı
ve ulusalcılar gerçek bir anti-emperyalist yandaşını yitirdiler. Bütün
halkımız gerçek bir yazarını. halkçı, devrimci bir insanını yitirdi.
Özakman, kalıcı eserleriyle yaşayacaktır. Nurlar içinde yat...
Yorum Gönder