Atatürk’ü yadsıyan gafiller ve devlet israflarımız

Özellikle AKP-RTE İktidar döneminde ne yazık ki Atatürk’ü yadsıyanlara ne ki saldıranlara, sevmediğini dışa vuranlara rastlıyoruz. 1950 ye kadar Atatü

Atatürk’ü yadsıyan gafiller ve devlet israflarımız
Özellikle AKP-RTE İktidar döneminde ne yazık ki Atatürk’ü yadsıyanlara ne ki saldıranlara, sevmediğini dışa vuranlara rastlıyoruz. 1950 ye kadar Atatürk ve Cumhuriyet Devrimlerine karşı olanlar devrimci ruhlu iktidar döneminde sinmişler adeta pusuya yatmışlardı. 1950’den sonra demokrasinin nimetlerinden faydalanıp palazlanan tüm gericilere ödün vermeye başlayan, Meclise karşı “siz isteseniz hilafeti bile geri getirisiniz” diyen Bayar-Menderes döneminin DP si, adım adım gericiliğe yeşil ışık yakmaya başladı. “Demokratik haklar, türbana özgürlük” diyerek her iktidar döneminde adım adım tırmanan gericilik, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları son olarak AKP-RTE iktidarında adliye ve Meclis koridorlarında “Hilafet şeriat isteriz” diyen karanlık zirveye tırmandılar.
Yıllar önce R. Tayyip Erdoğan’ın sanırım başbakan iken Kuvayi Milliyenin iki kahramanı Atatürk ve İsmet İnönü için “iki ayyaş” dediğini hepimiz anımsarız.
Bunu köy kahvehanesindeki bir cahil söylese, “cahildir” diye belki es geçilir, ama devletin başındaki Laik T.C ni temsil eden, onu koruyacağına yemin eden başbakanın Kuvayi Maliye’nin iki kahramanı Atatürk ve İnönü için bunu söylemesi vatandaşları gerçekten üzmüş ve Atatürk, Cumhuriyet Devrimleri düşmanlarına adeta yol vermiştir.
Bizim köyde bir özdeyiş vardı, amiyane anlatımla “imam camide gaz yaparsa cemaat daha beterini yapar” derlerdi. İşte bu nedenle özellikle AKP-RTE iktidarında, “iki ayyaş” söylemine paralel olarak yıllardır Atatürk adını taşıyan yapıların, hava alanı gibi tesislerin “Atatürk” adını taşıdıkları için iktidarca bir bahane ile yıktırıldığına tanık oluyorduk. Bütün bu söylem ve eylemler bu iktidarın Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri karşıtlığının bir kanıtıdır. Bu söylem ve davranıştan esin alan Atatürk düşmanları da hortlamaya başladığı yer yer görülüyor.

Atatürk adını taşıyan hava alanı yıkılıp statların adı değiştirildi

Ülkemizde bu iktidar döneminde görülmemiş Atatürk karşıtlığı, devlet israfı ve plansızlık yönetim süreci yaşanmaktadır. Aklımıza ilk gelen bazı israflı olumsuzlukları anımsamaya çalışalım.
Türkiye’nin en güvenli hava trafiğinin en yoğun olduğu havaalanı İstanbul Atatürk Hava Limanı olduğu halde, salt Atatürk adını taşıdığı için iktidar tarafından kapatılıp milyarlar lira harcayarak başka bir yere İstanbul Hava Alanı yaptırılmıştı. Hazırı varken Atatürk takıntısı nedeni ile yenisini yapmak ülke ekonomisine çok büyük kayıp ve israfa neden olmuştur; oysa aynı hava alanı pistler ve öteki kullanım alanları büyütülebilirdi. Üstelik Atatürk Hava Limanı ihalesiz kamudan habersiz aniden milyarlara mal olan uçuş pistleri tahrip edilip on kuruşluk getirisi olmayan millet bahçesi yapılıyor. Bunun ülke ekonomisine verdiği milyarlarca liralık zararı düşünürsek, şimdilerde en acı bir şekilde sıkıntısını çektiğimiz pahalılık ve enflasyonun nedenlerinden biri olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.
Sadece hava alanı mı, işte Atatürk adıyla başlayan stadyumları da değiştirdiler, aşağıda Atatürk adı değiştirilen havaalanları şunlar:
Atatürk karşıtlığı mısır patlağı gibi her yandan meydana çıkıyor.
Eski adı Antalya Atatürk stadının adını Antalya Arena yapıldı
Eski adı Afyon Atatürk Stadının adını Afyon Arena yapıldı
Eski adı Hatay Atatürk Stadının adını Antakya Arena yapıldı
Eski adı Bursa Atatürk Stadının adını Timsah Arena yapıldı
Eski adı Eskişehir Atatürk Stadının adını Es-Es Arena yapıldı
Eski adı Sakarya Atatürk Stadının adını Sakarya Arena yapıldı
Eski adı Rize Atatürk Stadının adını Rize Şehir Stadı yapıldı
Eski adı Samsun Atatürk Stadının adını Samsun Arena yapıldı
Eski adı Kocaeli İsmet Pasa Stadının adını Kocaeli Arena yapıldı.
Neden aynı adıyla açmadınız? Ayrıca Konya, Giresun, Kayseri Statları Atatürk adını taşırken değiştirildiği gibi, Beşiktaş İnönü ve Kocaeli İsmet Paşa Statlarından da “İnönü” isminin çıkarıldığını, Kuvayi Milliye’nin iki kahramanı Atatürk ve İsmet İnönü için “iki ayyaş” denildiğini de anımsayalım).(1)

Osmanlıyı saray zihniyeti israfı batırdı

Atatürk’ü yadsıyan gafiller ve devlet israflarımız

Ayrıca Atatürk’ün üç köyün arazisini satın alarak Türk Milletine armağan ettiği Atatürk Orman Çiftliğine yapılan milyarlarca liraya mal olan “Saray”ı bir düşünün. Çankaya’daki Atatürk Köşkü Ankara şehrine en hâkim en mutena yerinde çok güzel ve geniş bir bahçe içinde bulunurken, üstelik Kurtuluş Savaşımızın anılarının saklı olduğu Atatürk Köşkü’nü salt Atatürk takıntısı yüzünden terk edip, Avrupa’nın değil, dünyanın hiçbir ülkesinde bulunmayan 1150 odalı saray yapmak ne vicdanla ne akılla bağdaşır. Yine acısını sıkıntısını her vatandaşça çektiğimiz Cumhuriyet Tarihinin en büyük enflasyon ve pahalılığının nedenlerini yukarıda iki örnekte verdiğimiz olaylarla kıyaslayıp bir düşünün. Böylece Cumhuriyet Tarihinin en israfçı bir yönetimle karşı karşıya olduğumuzun bilincine varırız.     

Biz kalkınamamış Batı ülkeleri gibi ekonomisi çağdaşlaşamamış bir ülke olarak çifte çifte saray yapmak kadar israflı bir yaşantı içinde olamayız. Erdoğan, Osmanlı'dan kalan sarayların yanı sıra kendisi için de her yıl yeni yazlık ve kışlık saraylar yaptırarak saltanatını sürdürdü.(2)
Bütçeden, saraylar için günlük milyonlarca lira aktarılıyor.
Osmanlı saray zihniyetinden battı. Avrupa Rönesansın itici sanat bilim ivmesi itici gücü ile Avrupa hızla ilerlerken, Osmanlı Gerileme Devrinde yıkılışa doğru giderken bile emperyalist Avrupa’dan borç alarak saray yaptırıyordu. (Sarayların çoğunu da Ermeni Balyan kardeşler yapmıştı).
Aradan iki yüz yıl sonra, T.C.nin yönetimine bir bakar mısınız, borç parayla olmasa da yüz yıllık T. Cumhuriyetinin nice eserlerini satıp satıp yazlık kışlık saraylar (Beştepe, Marmaris ve Ahlat’ta) yaptırılıyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti hem Osmanlının borcunu öderken hem de haramzade evlat gibi satılan nice ulusal değerleri yurda kazandırıyordu. Satılan Cumhuriyetin nice eserlerinin paraları saraylara, on kuruş getirisi olmayan millet bahçelerine yatırılmasa da tarıma, sanayiye, bilime yatırılsa idi, ülkemizde her sahada üretim artar, çekmekte olduğumuz görülmemiş derecedeki pahalılığı ve enflasyonu çekmezdik. Sayıştay raporlarına göre Türkiye’deki yazlık kışlık sarayların bir günlük masrafı 15 milyon lira, bazı kaynakların açıkladığına göre de 30 veya 40 milyon lira olduğu açıklanıyor.
CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın günlük masraflarının 35 milyon lira olduğunu ve bu rakamın 3 bin 500 emeklinin en düşük maaşına eşdeğer olduğunu belirtti. En düşük emekli aylığının 10 bin TL olduğu bir dönemde, sarayın günlük harcamalarının bu kadar yüksek olması dikkatleri çekiyor.(3)
Dünyanın en büyük ekonomisinin olduğu ABD’nin Beyaz sarayında böylesine bir masraf olmadığı gibi ABD başkanlarının birçok masrafı kendileri tarafından ödenmektedir.

FETO darbesi Laik T. Cumhuriyetine saplanan bir gerici dinci hançerdi

Atatürk’ü yadsıyan gafiller ve devlet israflarımız

Devlet organlarında her yerde dini dinciliği ön plana çıkaran R. Tayip Erdoğan başbakanlığında 2012 yılında kendisi için “dindar değil, din tüccarı” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Dindar nesil yetiştireceğiz” dediğini, bir ara da “dindar kindar nesil yetiştireceğiz” söylediğini hepimiz anımsarız.(4)

Laik Anayasa ile yönetilen, anayasayı koruyacağı üzerine yemin eden Laik T. Cumhuriyetinin bir yönetici Başbakanı “dindar nesil yetiştireceğiz” diyemez. Laik demokrasileri ile şimdiki çağdaşlığa zenginliğe ulaşan herhangi bir Batı ülkesinin yöneticisi bu sözü söylediği zaman asla iktidarda kalamaz. Hele “kinci nesil yetiştireceğiz” ne demek? Kime karşı kincilik, 21 yıllık yönetim tecrübemizden anlamalıyız ki hiç şüpheniz olmasın laik T.C. ne karşı kinci yetiştirme istemidir.
Ayrıca Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir biçimde, FETO’cü-dinci dinci generallere, sarıklı cübbeli generallere de tanık olduk. Atatürk’ün üzerinde titrediği laik kültürle yetiştirilen Türk ordusu için çok hazin bir durum, bu durum askerin ordunun siyasete dincilikle girmesi demektir.
FETO dediğimiz dinci terörist Fettullah Gülen’in bu 21 yıllık iktidarın koruması altında palazlandığını ne ki birlikte devleti yönetme gayreti içinde olduklarını hepimiz gördük, RTE nin FETO çetesini koruduğunu yaşayarak gördük. 15 Darbesinden sonra “milletim beni affetsin” diyerek FETO koruyuculuğunu itiraf etmişti. Böylece dinci gerici FETO’cü gruplar Cumhuriyetimizin her kurumuna girerek bir virüs gibi devletin her organlarında onulmaz yaralar açmış nerede ise 15 Temmuz 2026 darbesi ile devleti çökertiyordu. Bu dinci darbe teşebbüsü ile Cumhuriyet tarihinin en çok can kayıpları verildi. Böylece FETO Darbesi Cumhuriyet Tarihimizin böğrüne saplanan en gerici, en kinci, en kanlı darbesi idi. Peki bu kanlı kinli FETO’yü kim bağrında devlet organlarında besledi korudu?

15 Temmuz 2026 tarihindeki darbe girişimi ve bastırılması sonucunda 104’ü darbe yanlısı asker olmak üzere 300’den fazla kişi hayatını kaybetti, 1.491 kişi yaralandı, farklı rütbelerden 8.036 asker gözaltına alındı. Yargı ve sivil siyaset mensupları dâhil olmak üzere, toplam gözaltı sayısı 22 Temmuz tarihi ile birlikte 10 bini buldu. Bunun yanı sıra askerî, idari ve adli kurumlarda birçok kişi görevden alındı.2016-2020 arası toplam 125.678 kişi; kamudan ve TSK’den, çıkarılan KHK’ler ile ihraç edildi.2016-2022 arası Fethullahçı bağlantılı toplam 332.884 kişi gözaltına alındı, 101.000 kişi tutuklandı.4.130 kişi doğrudan darbe suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapse mahkûm edildi.(5)Tüm bu kayıplar acılar, laik devlet anlayışından es geçerek dinci laiklik düşmanı bir Feto’cuyu devlet organlarına sokan AKP-RTE iktidarının hazin bir sonucu değil midir? Bu Feto’cu darbe sonunda “Milletim beni affetsin” diye Recep Tayyip Erdoğan değil mi idi. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milletvekilleri göreve başlarken laik T.C.ni laik anayasayı koruyacağına yemin etmiyor muydu? Bu yeminler varken, bu laik anayasa varken, Feto gitti şimdi de dinci tarikatlar devri başladı.

 

Çifte çifte yazlık ve kışlık saraylar.

İlk Başbakan olduğu dönemde Üsküdar’da bir apartman dairesinde oturan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şimdilerde tam 12 saray kullanıyor. Bir videoda, RTE elindeki yüzüğü göstererek “şu yüzükten başka servetim yok, ileride-RTE zengin olmuş- derlerse, biliniz çalmıştır” deyin” diyordu. Şimdilerde ise aynı RTE sarayları, şatafatı, düzine uçakları ile örneği bulunmaz bir israfla, dünyada örneği olmayan tek adam yönetimine hâkim olmakta.
Eskiden anımsar mısınız, çeşitli en seçkin uzmanların oluşturduğu Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)vardı. Bir yere bir yatırım mı yapılacak önce DPT’nden rapor istenirdi, artısı eksisi tartışılır, artısı çoksa o yatırım yapılırdı, eksisi çoksa olumsuz rapor verilirdi. RTE zamanında 2011 yılında kaldırıldı; böylece “İstanbul Kanalı” gibi, keyfi afaki israflı işler yapılmaya başlandı, “adeta “haydin Kaf Dağına köprü yapalım” gibi uygulamalara başlandı. “Hesapsız kitapsız” israflı yatırım ülkeyi görülmemiş sıkıntılara sokar, enflasyonlu görülmemiş pahalılıkla bu sürecine sürükler.
Hele dünyanın hiçbir ülkesindeki başbakan ve cumhurbaşkanlarının bizim Cumhurbaşkanımızın uçak sayısı kadar uçakları yoktur, (13 uçağı olduğu söyleniyor). Sanayisi zenginliği bizden ileri olan Batı ülkelerinin bazılarının yöneticileri halk gibi özel toplu taşım araçlarını (uçak, tren vb) kullanıyorlar. 
Avrupa ülkelerinin hiçbir başbakan ve cumhurbaşkanlarının Amerika gezilerinde zırhlı aracı kargo uçağı ile götürüldüğü görülmediği halde, 2016 Şubat ayında gerçekleştirilen Güney Amerika gezisinde, üç ülkeyi kapsayan Güney Amerika gezisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zırhlı makam aracı, kargo uçağıyla Şili, Peru ve Ekvador’a götürülmüştü.(6)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “nas” “ümmet”, “imam hatip” diyerek sürekli dini konuları ön plana çıkarırken, israfı yasaklayan ayet varken, nasıl olur da “itibardan tasarruf yapılmaz” diyerek Kuranın hükmü gereği israfı engelleyen tasarrufu öneren hükmüne uymuyor.   “Kuran Ayeti: Ey Ademoğulları! …yiyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”(7)

Tüm bu israflara yanında Atatürk düşmanlığı da artıyor.

Atatürk’ü yadsıyan gafiller ve devlet israflarımız

Kuvayi Milliyenin en değerli iki kahramanı Atatürk ve İnönü’ye “iki ayyaş” diyen Recep Tayyip Erdoğan böylece Atatürk karşıtlığını Atatürk takıntısını dışa vurduğunu gördük. Ülkeyi bütün israflı harcama ve uygulamaları ile, içte ve dışta yanlış politikaları görülen RTE, bunlar bir yana Atatürk karşıtlığını göstermekte. Dünyanın hayran kaldığı, 40 civarında ülkelerde İsrail’den Japonya’ya, Şili’den Küba’ya kadar meydanlarda anıtları bulunan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vatanı Türkiye’nin Cumhurbaşkanı tarafından yadsınması gerçekten hazin bir durum.   Öylesine göze batan Atatürk karşıtlığını dışa vuruyorlar ki, Diyanet bile hutbelerinde Atatürk adını anmamakta, Çanakkale Savaşının yıldönümlerinde, Kurtuluş Savaşının adı geçtiği gün ve yerlerde Mustafa Kemal’in adını anmamaya çalışmaktalar. Çağdaş dünyada vatanını kurtaran, laik çağdaş bir devlet kuran Atatürk, Araplar hariç, dünyanın her ülkesinde saygı anılırken, Çin, G. Kore gibi ülkelerde Atatürkçülük Kemalizm okullarda okutulurken kendi ülkemizde anılmaması ne acı bir şey.

Son zamanlarda gördük ki, Atatürk karşıtı bir teğmenin 10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıldönümü töreninde bütün teğmenler yakalarına Atatürk resmi taktıkları halde, bir teğmenin Atatürk’ü sevmediğinden olacak yakasına Atatürk fotoğrafını takmamakta direndiğini, niçin takmadığı konusunda Atatürkçü teğmenlerin uyarmaları ile aralarında tartışma ve kavga çıktığını ve fotoğrafı takmayan teğmenle öteki uyaran teğmenlerin atıldığını basına yansıyan bilgilerden üzüntü ile öğrendik. 

Dinci bir öğretmen, başımdan geçen bir olay

Atatürk’ü yadsıyan gafiller ve devlet israflarımız

Ben Kırşehir İli Kaman İlçesi Yelek Köyündenim. Bizim köyün Ankara’da bir yerel derneği ve bu derneğin internette bir paylaşım sitesi var. Atatürkçü bir öğretmen olarak Atatürk’ün dincileri eleştiren, laikliği öven güzel sözlerini bu sitede paylaşıyordum. Birkaç gün önce bu siteye Atatürk’ün aşağıdaki tam da şimdiki dinci yönetimi uyaran şu sözlerini aktarıp paylaşımda bulunmuştum:

Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini, bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağ duyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır”.(8)
Atatürk’ün bu söylemini bu köy sitemize ekleyip paylaştıktan sonra, babasından da yaşça büyük olduğum ve aynı köyümüzden pek de tanışmadığım sonradan öğretmen olduğunu öğrendiğim, herkesi kendinden daha Müslüman gören Atatürk karşıtı, Atatürk’le takıntısı olan Hanifi Yağmur adındaki köylümüz, güya Atatürk’ün bu sözüne karşı eleştiri olarak şunları eklemiş, üzüldüğüm bu yazıyı aynen alıyorum:
Sizin Peygamberiniz M. Kemal Atatürk..Kutsal kitabınız NUTUK… Bizim ise Peygamberimiz Hz. Muhammed. Kitabımız ise KURAN-KERİM..İsteyen istediğine inanır.İstediği gibi ibadet eder. İsteyen Kabe yi Kıble eder İsteyen Başka bir Mekanı Kıble eder”.
Bunu arkadaşlara gösterdim, onlar da şöyle dediler: Milli Eğitimi tarikatlara, cemaatlere teslim eden Milli Eğim Bakanının böyle öğretmeni olur” dediler. Yorum sizin.
Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com
Son notlar.

(1)https://www.yenicaggazetesi.com.tr/statlardan-ataturkun-ismi-neden-siliniyor-206269h.htm

(2) https://www.facebook.com/watch/?v=200973661779394

(3)(https://utkanhaber.com/sarayin-gunluk-masrafi-35-milyon-lira/16123/

(4)https://www.diken.com.tr/erdogan-sozunden-vazgecmedi-hedefimiz-dindar-nesil-yetistirmek/

(5) https://tr.wikipedia.org/wiki/15_Temmuz_Darbe_Giri%C5%9Fimi

(6)https://www.haber7.com/siyaset/haber/2333225-kargo-ucagiyla-goturuldu-erdogan-vazgecmedi

(7)> (A’râf sûresi, 7/31.) ayet emriyle israfı kesin olarak yasaklıyor).

(8) (Kaynak: Bütün Dünya Sayı 2021/11 sf 89)

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget