Sinan Ateş Suikastı Ve Hayatın Doğal Ve Olağan Akışı

Sinan Ateş Suikastı Ve Hayatın Doğal Ve Olağan Akışı MHP'li ve Ülkü Ocakları eski genel başkanı akademisyen Doç. Dr Sinan ATEŞ, Ankarada 30/Aralık/202

Sinan Ateş Suikastı Ve Hayatın Doğal Ve Olağan Akışı
MHP'li ve Ülkü Ocakları eski genel başkanı akademisyen Doç. Dr Sinan ATEŞ, Ankarada 30/Aralık/2022 tarihinde güpegündüz uğradığı silahlı bir saldırı sonunda öldürüldü. 


Sinan ATEŞ'in siyasal kimliğine ve MHP içinde ve yan kuruluşlarında aldığı görevlere bakıldığında,  bu cinayetin;  normal adi bir polis vakası olmadığını, cinayetin siyasi bir hesaplaşmanın eseri,  siyasi bir suikast olduğunu işaret etmektedir. 


Cinayette tetiği çekenlerin,  ön safta yer alanların,  kim ya da kimler oldukları,  asla önem arz etmemektedir. 


Asıl aydınlatılması gereken;  perde arkasındaki, bu cinayeti planlayıp  azmettirenlerin kim ya da kimler olduğunun belirlenerek,  ortaya çıkarılmasıdır. 


Bu yazımızın amacı, bu cinayetin siyasi amaçlı olduğunu vurgulamakla birlikte,  peşinen kimseyi suçlamak değildir. 


Kimse, bu cinayetin; yaklaşan seçimler nedeniyle, siyasi nedenlere ve siyasi hesaplaşmaya dayanmadığını, adi bir cinayet olduğunu beyan ederek,  aklımızla alay etmeye kalkışmasın. 


Ceza hukukunda, adli bir olayın, özellikle cinayet eylemlerinin kanıtlarının değerlendirilmesinde,  “hayatın doğal ve olağan akışına göre” denilen, yapılması veya yapılmaması gereken bazı şeylerin eylem öncesinde veya eylem sonrasında yapılması veya yapılmaması da, elde edilen cinayet delillerinin değerlendirilmesinde, hakimin cinayetin çözümünde ulaşacağı vicdani kanısına katkı sunmaktadır. 


Sinan ATEŞ, suikastından bu yana geçen üç gün boyunca, her önemli olayda öne çıkan demeçler veren, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde gündüz fenerle terörist arayan,  beyanat üstüne beyanatlar veren devletin İçişleri Bakanı ile Adalet Bakanı, dut yemiş bülbül gibi sessiz kalmışlar ve tek kelime etmemişlerdir. 


Keza, Sinan ATEŞ'in mensubu olduğu MHP'nin tüm merkez ve taşra teşkilatı yöneticileri de,  bu cinayete sessiz kalmışlar,  cemaat ve tarikat liderlerinin cenazelerinde boy gösterdikleri ve ön sırada saf durdukları halde, önemli bir siyasi kişiliği olan Sinan ATEŞ'in cenazesinde, AKP ve MHP'den hiçbir katılım olmamış,  bir başsağlığı mesajı dahi yayınlamamışlardır. 


Söz birliği edilmiş gibi, AKP ve MHP bileşeni Cumhur İttifakı;  cinayet sonrasında ve cenazenin kaldırılmasında ittifak halinde sessiz kalmayı tercih etmişlerdir. 


Şimdi can alıcı soruyu sorabiliriz, Cumhur İttifakının bileşenlerinin ittifak halinde sergiledikleri bu sessizlik ve cenazenin kaldırılmasındaki kayıtsızlıkları, başsağlığı mesajı yayınlamamaları,  cenazeye sahip çıkılmaması, gösterilen vefasızlık,  hayatın doğal ve olağan akışına uygun mudur? 


Bugün, basından öğrendiğimiz bir haber de, çok dikkat çekici ve hayatın doğal ve olağan akışına aykırıdır. 


Sinan ATEŞ'in eşi tarafından yapılan ; ”Eşimin şehit edilmesinden bugüne gerek sosyal medyada gerekse bazı internet sitelerinde yer alan katil arayışlarının,  hedef göstermelerin kimseye bir faydası yoktur.  Sosyal medya bir hüküm yeri değildir. ”açıklaması da,  bizde, cinayeti planlayan ve azmettirenlerin,  Sinan ATEŞ'in eşine acaba baskı ve tehdit mi uyguluyor şüphesini uyandırmıştır maalesef.  


Zira, sosyal medyanın ilgisi ve cinayeti önemsemesinin, arkasını kovalamasının, eylemi sıcak tutmasının, ölenin yakınları tarafından  tenkit edilmesi ve sosyal medya kullanıcılılarının uyarılması da, hayatın doğal ve olağan akışına aykırıdır. bize göre. 


Evet, bu yazımızla cinayetin azmettiricisi olarak kimseyi suçlamıyor ve hedef göstermiyoruz. Ancak,  kuşkularımızı belirterek, ucu kime veya kimlere dayanırsa dayansın, seçim arifesinde benzer olayların tekrarlanmaması için,   bu siyasi cinayetin arkasındaki azmettiriciler mutlaka bulunmalıdır.

Güner Yiğitbaşı

02/01/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget