İMAMOĞLU; İBB seçimlerinde, kazandığı halde, koltuğunu zorla elinden almak isteyen, seçim sandığını delmeye çalışan saray yönetimine karşı verdiği hukuk ve milli iradeye saygı mücadelesini, şimdilerde, elinden alınarak üzerine çökülmek istenen İstanbul Büyük Şehir Belediyesini ve kendisine oy veren İstanbulluların oylarını ve iradelerini korumak için veriyor.
Biz, sürekli yazdık ve yazmaya da devam edeceğiz, İMAMOĞLU'nun; azim ve mücadeleci ruhuna ve enerjisine, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı olarak büyük ihtiyacımız vardır. Bazılarının doldurdukları gibi, İMAMOĞLU'nun, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda bu ülkeye yapacağı bir hizmet yoktur. O hizmeti, onun dışındaki kişiler de pekala yapabilirler. İMAMOĞLU, İBB'ye gereklidir. Aksi halde, İstanbul Belediyesine çökmek üzere pusuda bekleyenler vardır.
İBB yerel yönetim olarak, yerel bir demokrasidir, bu yerel demokrasi, Merkezi İdarenin vesayeti altında olduğu için, merkezi idarenin bu vesayet yetkisini kötüye kullanması halinde, bu yerel kaleyi, gençliğiyle, azmiyle ve kırılmaz gücüyle savunacak başkanlar gereklidir.
İMAMOĞLU; İBB de bu savunmayı başarıyla yapmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı koltuğu, merkezi yönetimin başı olup, onun üzerinde o koltuğu hukuksuzluklara, haksızlıklara karşı korumak ve bu konuda mücadele vermek söz konusu olmayacağı için, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna İMAMOĞLU ve onun gibiler gerekmemektedir.
İMAMOĞLU'nun; terörle bağlantılı olup da belediyelerde çalışan kişilerin tespit ve sonrasında işlerine son verilmesi görev ve yetkisinin, İçişler Bakanına ait olduğunu ve bakanın bu görev ve yetkisini, İzmir Belediyesinde kullanmasına rağmen, İstanbul belediyesinde bilerek kullanmayarak görevini kötüye kullandığı iddiası, aynen doğrudur.
Bunu nereden biliyoruz?
Fetö'den hakkında soruşturma açılan ve sonrasında İzmir Ağır Ceza Mahkemesinde Fetö örgütüne üye olmaktan yargılan bir sanığın avukatı olarak görev yaptık, bu müvekkil itirafçı oldu, etkin pişmanlıktan yararlandı ve hakkında ceza verilmedi, hüküm sonrası tabi olduğu denetimli serbestlik dönemini de başarıyla tamamladı, tabiri caizse; beraat ile eş değer bir statü kazandı, itirafçı olarak devlete yardımcı olan. pişman olan toplumun kazandığı bu kişinin dahi, hukuka aykırı olarak, İzmir Belediyesindeki kamu görevine resen son verdi, İçişleri Bakanı. Konu, şimdi, bu görevden alma işleminin iptali için açtığımız dava nedeniyle İzmir İdare Mahkemesine intikal etmiş ve dava halen sürmektedir.
Evet İçişleri Bakanı, terörle bağlantılı gerekçesiyle itirafçı olan ve etkin pişmanlıktan yararlanarak cezasızlık ödülüne layık görülen İzmir Belediyesinde görevli bir kişinin işine son verdiği gibi, bu görev ve yetkisini İstanbul Büyük Şehir Belediyesi için niçin kullanmamıştır? Diye soran İMAMOĞLU, yerden göğe kadar haklıdır.
Selam sana İMAMOĞLU, seni destekliyor ve yürekten kutluyoruz.
Sakın ola ki; altılı masanın ortak Cumhurbaşkanlığı adaylığına yeşil ışık yakma, İstanbul halkına ihanet etme sakın, sen İstanbul Belediyesine çok lazımsın ve çok da yakışıyorsun, İMAMOĞLU.
Güner Yiğitbaşı
05/01/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder