Ticari kafalı siyasetçilerden ne beklersiniz?

Her konuyu alacaklı ve borçlu penceresinden bakarak, ticari bir zihniyetler değerlendirip yorumlayan siyasilerden ne beklersiniz?ülke yararından çok

Ticari kafalı siyasetçilerden ne beklersiniz?
Her konuyu alacaklı ve borçlu penceresinden bakarak,  ticari bir zihniyetler değerlendirip yorumlayan siyasilerden ne beklersiniz?

Tabii ki; tek başlarına iktidar olabilirlerse,  ülke yararından çok kendi ticari ve mali çıkarlarını ön planda tutacaklarını düşünürsünüz. 

İsmini dahi aklımda tutmak için gayret sarf etmediğim bir İYİ PARTİLİ siyasetçi; KILIÇDAROĞLU seçilemez diyen İYİ PARTİLİ AĞIRALİOĞLU'na destek olup katkı sunmak için olsa gerek, son seçimlerde, demokratik bir refleksle ve tamamen iyi niyetli olarak, CHP'nin,  yani KILIÇDAROĞLU'nun,  grup kurarak seçimlere katılmalarının önünü açmak amacıyla İYİ PARTİ'ye emanet olarak verdiği milletvekillerini bir mal ve para mertebesine indirerek,  borç verilmiş milletvekilleri olarak aşağılamış ve son yerel seçimlerde İMAMOĞLU'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilmesinde İYİ PARTİ'nin sağladığı destekle, İYİ PARTİ'nin,  CHP'ye olan borcunu fazlasıyla ödediğini, hatta alacaklı bile olduğunu beyan etmiştir. 

Efendi, dur bakalım. İYİ PARTİ, CHP adayını desteklemeseydi,  kendi adayı İstanbul seçimlerini kazanabilecek miydi?

Tabii ki; kazanamayacaktı. Oyları boşa gidecekti ve belki AKP adayı kazanarak,  İstanbul halkının paraları,  AKP'nin arka kapısı,  dinci ve gerici vakıf ve derneklere hortumlanmaya devam edecekti. 

Demek ki; İstanbul seçimlerinde CHP adayını destekleyen İYİ PATİ'nin bu desteği, sonuç olarak,  CHP'ye değil,  İstanbul halkına yaramış ve İYİ PARTİ bu desteğiyle, aslında olmayan,  CHP'ye bir borç ödememiş ve CHP'den  alacaklı duruma da geçmemiştir. 

İYİ PARTİ, ülkemize ve İstanbul halkına olan görevini yerine getirmiş ve borcunu ödemiştir. 

CHP de bazı illerde, örneğin Balıkesir ilinde,  İYİ PARTİ lehine adayını geri çekmiş ve kazanabileceği BALIKESİR Belediyesini,  İYİ Parti yüzünden kaybetmiş,  Balıkesirliler zarar görmüşlerdir. 

Son kez yazıyorum. 

Bu altılı masa ittifakında, işin doğası gereği,  ortak adayın mutlaka ve mutlaka altılı masadan çıkması, liderlerden birinin ortak aday gösterilmesi,  zorunludur. 

Zira, bu masayı oluşturan partilerin genel başkanları,  periyodik toplantılarla  bir araya gelerek,  seçimden sonra yapılması gerekenleri, yol haritasını görüşerek planlamakta ve bu görüşmelerin aktörlüğünü yaparak bu toplantıların havasını ciğerlerine teneffüs etmişlerdir. 

Buna rağmen, bu görüşmelere katılmamış, altılı masa toplantılarının havasını teneffüs etmemiş, bu görüşmelerde nelerin konuşulduğunu, neler üzerinde tam mutabakat sağlandığını, nelerin ihtilaf konusu olduğu ve müzakereler sonunda bir ortak karara varıldığını bilmeyen, masada yer almamış görüşme ve müzakerelere katılmamış dışarıdan bir adayın,  balıklama altılı masanın ortak adayı olarak bu masaya dahil olması halinde, seçildiğinde başarılı olması  imkansızdır, masa dışından bir kişinin hazır yemeğe konmaya hakkı da yoktur, böyle bir adaylık teklifini kabul edecek dışarıdan bir kişi de,  bize göre onursuzdur. 

Ortak aday,  mutlaka masadaki bir lider olmalıdır ve bize göre,  bu da; altılı masanın kurucusu ve lokomotifi, altılı masanın en güçlü partisi CHP'nin Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU'dur.

Güner Yiğitbaşı

30/11/2022

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget