Nedir? Gerçek İslam ve İslami değerler.
İslam ve İslami değerler;
Cemaat ve tarikat şeyhlerinin; Allah’ı şirk koşarak, kendi kafalarına, şahsi çıkarlarına ve anlayışlarına göre, yoz ve sapık yeni bir İslam ve İslami değerler yaratması mıdır?
Gerçek İslam’ın kuralları ve İslami değerler; bir bütün halinde, kutsal kitapta yazılıdır. Bunun dışında, hiçbir cemaat ve tarikatın kendine, kendi çıkarlarına göre yeni bir İslam ve İslami değerler manzumesi yaratmaya, çağ ve ahlak dışı olarak yarattıkları kuralları İslami değerlere bağlayarak, İslami değerlerin arkasına sığınarak, İslami değerler üzerinden kendilerine rant çıkarma ve İslam dininin kutsallığının arkasına gizlenerek, gerçek İslam’ı ve İslami değerleri tabu haline getirerek, kendilerine kalkan yaparak, kendilerinin İslam adına yarattıkları sapık kuralları ve davranışları eleştirenleri; haksız bir şekilde, İslam’a saldırıda bulunmakla suçlamaya hakları ve hadleri yoktur.
Rezaletleri ayyuka çıkan ve sistematik hal alan, süreklilik kazanan, çağ ve gerçek İslam dışı tüm ahlaksızlıkların fokur fokur kaynadığı, vakıflarında, derneklerinde, yurtlarında ve açtıkları kuran kurslarında; bırakınız kız çocuklarının, erkek çocuklarının dahi tecavüze uğradıkları cemaat ve tarikatların ve bunların yandaşlarının, İslam adına korunmalarına, daha ne kadar katlanacak bu toplum, bu rezalete dur diyecek geniş bir toplumsal muhalefet, ne zaman oluşacak bu ülkede?
Cemaat ve tarikatlara ve bunların dernek ve vakıflarına devlet yardımı yapılması uygulamasına daha ne kadar devam edilecek?
Bu ahlaksızların, devlet tarafından fonlanmaları kadar korkunç bir uygulama olabilir mi?
Devletin savcıları tarafından haklarında gerekli yasal işlemlerin yapılması gerekirken; siyasal iktidar tarafından, bu cemaat ve tarikatların hala korunup kollanmaya devam edilmesi ve devletin kaynaklarından beslenmesi, bu ülkeye, Türk Milletine ve gerçek İslam’a yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Bu ülkede 15. Temmuz darbe girişiminde bulunan ve Meclisi dahi bombalayanlar da, siyasal iktidar tarafından korunup kollanan, devlet kurumlarına yerleştirilen Gülen Cemaati ve lideri değil midir? Siyasal iktidar, bundan da bir ders çıkarmamışa benziyor.
Şu aymazlığa, terbiyesizliğe ve hadsizliğe bir bakar mısınız, hangi ülkede yaşıyoruz?
Tarikatlardaki bu sapıklığı, savcılık iddianamesini kaynak yaparak haber yapan gazeteci Timur SOYKAN; haksız ve arsız bir biçimde tehdit ediliyor ve tutuklanması için devletin Cumhuriyet Savcılarına talimatlar veriliyor sosyal medya paylaşımlarıyla.
Bu çevrelerin sırtları, siyasal iktidar tarafından çok sıvazlandı, şımartıldı bunlar. Kendilerini, gerçekten İslam’ın tek temsilcisi ve koruyucusu sanıyorlar, gerçek İslam’ın düşmanı bu aciz zındıklar.
Bazı savcılarımızın da, bu çevrelerin sosyal medya paylaşımlarıyla hedef gösterdikleri ve haklarında soruşturma açılmasını istedikleri kişilerin başına gelenlere bakıldığında; Timur SOYKAN tutuklansın, Halk Tv. kapatılsın diye şımarıkça ve aymazca paylaşım yapanlara, fazla kızamıyoruz maalesef. Alıştırıldılar, masum kişileri hedef göstermeye.
Ama bu sefer büyük bir kayaya tosladılar, cemaat ve tarikatların, bunlara ait, yurt, vakıf ve kuruluşların ne mal oldukları, gerçek İslam’la uzaktan yakından bir ilgilerinin bulunmadığı, Allah’ı şirk koşacak derecede İslam’ı yozlaştırdıkları, tanınmaz hale getirdikleri, sonra da İslam’ın ve İslami değerlerin arkasına sığındıkları, açıkça gün yüzüne çıkmıştır.
Timur SOYKAN tutuklansın diye paylaşım yaparak C. Savcılarına talimat verenlere ve bu talimatın muhatabı C. Savcılarına sesleniyoruz.
ATATÜRK'ün söylediği gibi; "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. . "
İslam ve İslami değerler;
Sadece beş vakit namaz kılmak, karda kışta koşarak Cuma namazlarına gitmek, aç kalarak oruç tutup hacca gitmek değildir.
İslam ve İslami değerler;
Eline, beline ve diline hakim olmaktır,
Namuslu olmaktır,
Hırsızlık ve yolsuzluk yapmamaktır,
Yalan söylememek, kötü söz söylememek ve iftira atmamak, kamu maliyesini çıkarları için kullanmamak, kul hakkı yememektir.
Ne mutlu bana ki; namaz kılıp oruç tutamıyorsam, İslam’ın eylemsel kurallarını yerine getiremiyorsam da, namusluyum, ahlaklıyım, yalan söylemiyorum, hırsız değilim, kimseye kötü söz söyleyip iftira atmıyorum ve kul hakkı yemiyorum.
Güner Yiğitbaşı
10/12/2022
Hukukçu
Yorum Gönder