Zira;
ERDOĞAN şunu çok iyi bilmektedir. Altılı Masanın adayı kim olursa olsun, ister KILIÇDAROĞLU, ister İMAMOĞLU olsun, kendisinin cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedeceğini, çok iyi bilmektedir.
ERDOĞAN; nasıl olsa seçimi kaybedeceğim, hiç değilse İMAMOĞLU'na karşı kaybedeyim. Ezeli rakibim, bugüne kadar kendisine karşı hiç yenilmediğim, onca yıl seçim kaybederek iktidar ve ülkeye hizmet aşkı ve özlemiyle yanıp tutuşan, cumhurbaşkanı seçildiğinde ülkeye çok yararlı hizmetler yapacağından, iktidarın tüm hortumlarını keseceğinden, benden ve ve yandaşlarımdan yargı önünde hesap soracağından emin olduğum KILIÇDAROĞLU'na karşı seçim kaybetmiş olmayayım, bu nedenle KILIÇDAROĞLU'na bir seçim zaferi ve ülkeyi yönetme imkanı ve mutluluğu yaşatmayayım, siyasi hayatını yine hüsranla bir baş olamadan kapatsın, İMAMOĞLU cumhurbaşkanı adayı olursa ve seçilirse, aynı zamanda, belediye meclisindeki çoğunluğum sayesinde, kaybettiğim İstanbul'u tekrar ele geçiririm, giderayak İstanbul'un rantından yararlanmaya devam ederim diye düşünmektedir bize göre.
ERDOĞAN da çok iyi bilmekte, İMAMOĞLU hakkında hukuka aykırı olarak verilen mahkûmiyet kararının İstinaf veya Yargıtay’dan döneceğini ve asla kesinlik kazanmayacağını.
“İMAMOĞLU hakkında haksız bir hapis kararı verdireyim ki; mağdur olsun galeyana gelen kamuoyu, İMAMOĞLU'nun altılı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı yapılması konsunda altılı masaya baskı yapsın, zaten altılı masada KILIÇDAROĞLU'nun adaylığına sıcak bakmayan, kazanacak aday diye sayıklayan en başta AKŞENER olmak üzere, çatlak sesler var, şimdi tam zamanı İMAMOĞLU bu mağduriyet üzerinden ortak aday olarak belirlensin ki; bir taşla iki kuş vurayım, hem ezeli rakibim KILIÇDAROĞLU havasını alsın, bir baş olamadan siyasi hayatını benimle birlikte noktalasın, bunca sene sonra KILIÇDAROĞLU'na mağlup olan bir ERDOĞAN olarak anılmak istemiyorum, İMAMOĞLU'na karşı zaten İstanbul’da yenildim, İMAMOĞLU'na yenilmeye alıştım, bir kere daha cumhurbaşkanı seçimlerinde de yenilsem o kadar üzülmem, ancak KILIÇDAROĞLU'na karşı seçim kaybetmeye, ona seçim zaferi tattırmaya asla tahammülüm olamaz ”, diye düşünüyor ve plan uyguluyor, İMAMOĞLU'nun adaylığı üzerinden, KILIÇDAROĞLU'nun önünü kesmeyi amaçlıyor, bize göre ERDOĞAN.
Maalesef, ERDOĞAN'ın bu düşüncesine, altılı masadan da istemeden destekler geliyor.
Özellikle, İMAMOĞLU ile AKŞENER arasındaki bağ ve yakınlık gözden kaçmıyor, AKŞENER İMAMOĞLU'nun ortak adaylığına sıcak bakan beyanlarda bulunuyor, kararın açıklandığı gün de, KILIÇDAROĞLU'nun Almanya’da olmasından kaynaklanan boşluğu, rol çalarak çok güzel doldurmuş, İMAMOĞLU'na sahip çıkarak bağrına basmış, ertesi gün Saraçhanede yapılan altı liderin katılarak konuştuğu mitingde de, bize biraz yapay gelen, bir genç kızın AKŞENER aracılığıyla İMAMOĞLU'na gönderdiği kaşkol üzerinden, AKŞENER ve İMAMOĞLU arasında yaşanan el ele samimi tavır ve sevgi gösterileri de göstermiştir ki; altılı masanın önünde ortak aday konusu büyük bir sorun olarak durmaktadır.
Lütfen oyuna gelmeyelim, altılı masanın ortak adayı KILIÇDAROĞLU olmalı, İMAMOĞLU belediye başkanlığındaki başarılı hizmetlerine devam etmeli, koltuğunu boşaltarak İstanbulluların olanaklarını AKP ve desteklediği dinci vakıflara açmamalıdır.
İMAMOĞLU sevilen kişiliğini ve popülerliğini; ortak aday KILIÇDAROĞLU'nun seçim propagandasında KILIÇDAROĞLU lehine ortaya koymalıdır.
Güner Yiğitbaşı
16/12/2022
Hukukçu
Yorum Gönder