Peki, elit ne demektir?
Fransızca kökenli olan elit; en kısa tanımıyla, “seçkin” demektir.
AKP ve yandaşlarına göre elit, yani seçkin olmak da suç oldu, bu ülkede.
20 yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten ve 2, 5 milyar dolar kamu parasını harcayan AKP ve onun başındaki zat, 20 senede ne yaptı?
Tüm üniversiteleri ve öğrencilerini seçkin yapabilecek iken; seçkin üniversiteleri dahi, kötü ve çağın gerisinde kalan, kariyerleri yetersiz, tek özellikleri yandaş ve partili olmak olan rektörler atayarak, geriletmeye çalıştı.
Boğaziçi Üniversite’sine rektör olarak atanan zat; katıldığı bir bilgi yarışmasında, bizim ilkokul öğrencisi çocuklarımızın dahi bildikleri bir soruyu, iki joker hakkını kullanmasına rağmen, yanlış cevaplandırdı, onun adına ben utandım ve yerin dibine girdim, bu videoyu seyredince.
Boğaziçi Üniversitesi; gerçekten, ülkemizin elit, yani seçkin ve tanınmış bir üniversitesidir.
Bundan niye gocunuyorsunuz?
Bilakis övünmelisiniz ve tüm üniversitelerimizi seçkin kılmak için gayret göstermelisiniz.
Bu aşağılık duygusunun sebebi nedir?
Bu ülkenin insanları; sizin, aşağılık komplekslerinizi çekmek zorunda değildir.
Boğaziçi ve benzeri üniversitelerimize, giriş sınavlarında üstün başarı gösteren ve yüksek puanlar alan gençlerimiz öğrenci olarak kayıtlarını yaptırıp okuyabiliyorlar.
Peki, giriş sınavlarında başarı gösterebilmek için ne gerekli?
Orta öğrenimde iyi yetişmek ve başarılı ve bilgili olmak gerekli.
Başarı için de, iyi ilk öğretim okulları ve liseler açmak, buralara kaliteli hocalar atamak, sınıf mevcutlarını az tutmak, bilime önem vermek, çocuklarımıza iyi eğitim vermek gerekli.
Bir de, iyi okulları tüm Türkiye'ye eşit olarak yaymak ve gençler arasında fırsat eşitliğini tesis etmek gerekli.
Ama, iş başındaki iktidar ve ondan önceki iktidarlar, bunu sağlayabildiler mi?
Tabii ki; hayır.
Özellikle iş başındaki AKP iktidarı ve onun başındaki zat; kendisi de imam hatip mezunu olduğu ve bununla övündüğü için, din ağırlıklı eğitim veren, çağdaş bilimden uzak imam hatipler açmaya devam ettiği gibi, mevcut klasik liselerin çoğunu da imam hatip liselerine çevirdi.
İmam hatip liselerinin kuruluş amacının; din adamı yetiştirmeye yönelik meslek okulları oldukları, din bezirganı siyasiler tarafından unutuldu. Gençlerimiz, Dünyevi değil, ahiret amaçlı eğitildiler, bu din ağırlıklı, dinin dogmatik ve katı kuralları içinde yetişen öğrenciler, çağdaş ve pozitif bilgilerden fen ve matematikten uzak kaldılar, çağa ayak uyduramadılar, fırsat eşitliğinden de yoksun kalan ve iyi okullarda okuma imkanı bulamayan Anadolu’nun fakir insanları, iyi eğitim alamadılar ve bu nedenle ülkemizin Boğaziçi gibi tanınmış ve seçkin üniversitelerine girecek yeterlilikte puanlar alamadılar ve bu üniversiteleri ancak uzaktan seyrettiler.
Bunun suçlusu, Boğaziçi Üniversitesi ve onun protesto haklarını kullanan başarılı öğrencileri mi?
Siz, siyasi iktidar olarak, eğitimdeki görev ve sorumluluklarınızı yerine getirmemişsiniz, gençleri iyi eğitememişsiniz, seçkin kılamamışsınız, devletin paralarını imamlara ve ahirete harcamışsınız, bu nedenle, kabahati kendinizde arayacağınıza, biraz parası olup, takviye kurslarla, paralı özel okullarda okuyarak veya üstün zekasıyla, devletin veremediği eğitimi, kendi imkanlarıyla ve gayretleriyle alarak, Boğaziçi Üniversitesine girme başarısı gösteren öğrencileri, utanmadan ve sıkılmadan, akıllı hırsız ev sahibini bastırır kurnazlığıyla, elit olmakla suçluyorsunuz.
Sizin yaptığınız ayıp, büyük bir aymazlık ve haksızlık, sizin yaptığınıza; hem kel ve hem fodul derler.
Utanın, susun ve oturun oturduğunuz yerde.
Güner Yiğitbaşı
08/01/2021
Hukukçu
Yorum Gönder