Yine Mi Siz Sayın Bakan?

Bakanı, bu sefer de, Anayasa Mahkemesi Başkanını hedef alan sert bir konuşma yapmış. İster istemez, yine mi siz? Sayın Bakan diye sormak zorunda kalı

Yine Mi Siz Sayın Bakan?

Gazeteci Barış TERKOĞLU'na berduş diyerek polemiğe giren İçişleri Bakanı, bu sefer de, Anayasa Mahkemesi Başkanını hedef alan sert bir konuşma yapmış. 

İster istemez,  yine mi siz? Sayın Bakan diye sormak zorunda kalıyoruz. 

Anayasa Mahkemesi aldığı bir kararla, şehirlerarası yollarda yapılan gösteri yürüyüşü  eylemlerini yasaklayan yasa maddesini iptal etmiş ya, buna içerleyen yollardan sorumlu İçişleri Bakanı, çok üzülmüş ve bu karara tepki göstererek, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen bir törende konuşarak, "Madem özgür bir ülkeyiz,  polis koruması almana gerek yok.  Bisikletinle işe git gel bakalım.  Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı,  kendi arabamla tek başına gitmeye ben varım,  sen var mısın?" diyerek, kamuoyunun önünde Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı haşlıyor, onu itibarsızlaştırıyor aklı sıra,  haddi olmadığı halde. 

Anayasa Mahkemesi bir karar vermiş, sadece başkan da değil,  heyet halinde verilen bir karar, kararı beğenirsin beğenmezsin, münasip bir dille eleştiride de bulunabilirsin ama, bir törende alenen yaptığın bir konuşmada, sert bir uslup ve anlamsız sözlerle,  karar üzerinden Anayasa Mahkemesi Başkanını haşlar gibi eleştiremezsin sayın bakan. Buna etik olarak da,  yasal olarak da hakkınız ve yetkiniz  yoktur. 

Ülkemizde yargı bağımlı biliyoruz ama, Anayasa Mahkemesi Başkanını dahi,  eleştiri hudutlarını aşarak haşlarcasına ağır bir şekilde eleştirmek,  olacak şey değil. 

Tabi ülkemizin bu duruma gelmesinde Anayasa Mahkemesi'nin verdiği yanlış kararların, özellikle anayasaya aykırı olarak, amacı dışında çıkarılan olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerin,  anayasa yargısının ve denetiminin dışında olduğuna karar veren Anayasa Mahkemesi;  bugün,  bir İçişleri Bakanının,  içerik ve üslup olarak azar  mertebesindeki eleştirilerini hak etmiştir bize göre. 

Ancak,  buna rağmen; bir hukukçu olarak,  İçişleri Bakanının ne anlama geldiğini anlamakta zorlandığımız ağır eleştirilerini savunmak,  asla mümkün değildir. 

İçişleri Bakanı diyor ki; madem özgür bir ülkeyiz, yani demek istiyor ki; madem  özgürlükler adına bir yasa maddesini iptal ediyorsunuz, polis koruması almana gerek yok, bisikletinle işe git gel bakalım diyor. 

Ne alaka?

Polis koruması alarak işe gidip gelmek, özgürlük değil bir güvenlik sorunudur. 

Bu ülkede insanların, özellikle yargıç ve üst düzey devlet adamlarının can güvenliklerinin olmadığı, terör tüm mücadelelere rağmen sonlandırılamadığı için,  Anayasa Mahkemesi Başkanı,  korumalarla işe gidip gelmektedir. Bu ülkenin kudretli tek yetkili Cumhurbaşkanı, ancak yüzlerce koruma eşliğinde bir adım atabilmektedir. 

Ülkede, öncelikle bir güvenlik sorunu vardır ve bu güvenlik sorunundan da,  içişleri bakanı sorumludur

Güvenlik sorununun olduğu bir ülkede, vatandaşlar ve devlet adamları,  yasaların kendilerine tanıdığı özgürlükleri fiilen kullanamazlar, bu nedenle can güvenliğinin olmadığı ülkemizde,  özgürlüklerin var olduğu söylenemez. Zaten, yasaların öngördüğü özgürlükler de;  bizzat iş başındaki siyasal iktidar tarafından,  yasaklar getirilerek insanlara kullandırılmamaktadır. 

Bu söylediğimiz tüm olumsuzlukların, ülkemizde can güvenliği ve özgürlüklerin olmamasının tek sorumlusu ve  müsebbibi de, Anayasa Mahkemesi Başkanına dil uzatan İçişleri Bakanının kendisidir. 

Sayın bakan hem suçlu ve hem de sıkılmadan  güç gösterisinde bulunmakta,  Anayasa Mahkemesi Başkanına dille saldırmaktadır. 

İçişleri Bakanı hızını alamamış ve Anayasa Mahkemesi Başkanına işe bisikletinle gidip gel öyleyse diyor. 

Bu ülkede yaşamayan yabancı insanlar da,  zannedecekler ki; Türkiye’de, Anayasa Mahkemesi Başkası hariç,  tüm insanlar ve özellikle tüm üst düzey devlet adamları ve bürokratlar,  işlerine lüks makam araçları ve onlarca korumayla gitmiyorlar,  hepsi tek başlarına ve korumasız olarak bisikletlerine binerek işlerine gidip geliyorlar sanki. 

Haydi canım sende. 

İçişleri Bakanı,  bir de hiç uygulanması mümkün olmayan büyük bir iddia da bulunarak, Anayasa Mahkemesi Başkanına;   “Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı,  kendi arabamla tek başına gitmeye ben varım,  sen var mısın?" diyerek meydan okuyor. 

Sayın Bakan,  sizin elinizi tutan mı var?

Anayasa Mahkemesi Başkanı bunu yapamasa da;  yüreğiniz yetiyorsa siz yapın da görelim. 

Bu ülkede korumasız olarak kendi arabasıyla tek başına işe gidip gelebilecek en son kişilerden biri de,  bize göre Sayın İçişleri Bakanıdır. 

Sayın Bakan; sakın yanılarak ve yiğitlik yaparak,  böyle bir işe kalkışmayın, bir çılgınlık yapmayın lütfen. 

Güner Yiğitbaşı

15/09/2020

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget