Ayı İle Dost Olan

Manzum mesnevide, ayı ile dost olan bir adamın başına gelenleri ve Mevlana’nın yorumlarını da katarak sizinle paylaşmak istedim.

Ayı İle Dost Olan

Mevla’nın Mesnevi’sini(1)okuyordum. Orada ilgimi çeken manzum mesnevide, ayı ile dost olan bir adamın başına gelenleri ve Mevlana’nın yorumlarını da katarak sizinle paylaşmak istedim. Toplumda kişilerin olur olmazlarla dostluk kurmalarının yanlışlığını vurgulayarak örneklemesi ilgimi çekti.
“Bir ejderha, bir ayıya sarılmıştı. Yiğit bir kişi yürüdü, ayının bağırmasına yetişti. Dünyada düşkünlere yardım eden erler vardır. Onlar mazlum kişiler feryat edince yardımlarına yetişirler. Ayı ejderhanın elinden feryat edince, aslan er kişi koştu, ayıyı ejderhanın elinden kurtardı. Hile ile erlik birbirine arka oldu, ejderhayı bu güçle, bu kuvvetle alt edip öldürdü”.
“Ejderhanın gücü var, ama hilesi yoktur. Senin hilen var ama hilenden üstün hile var”.
“Hile ve tedbirini görünce yürü, o bile, o tedbir nerden geldi? O başlangıç tarafına dön”.
“Ayı o ejderhanın elinden kurtulunca, o erin bu yiğitliği v cömertliği karşısında,
“Ashab-ı Kehf’in köpeği gibi, onun peşine takıldı”.
“Ayıyı kurtaran er hastalandı, başını yastığa koyup yattı”.
“Ayı, ona bağlanıp gönül vermiş olduğundan, başında beklemeye başladı”.
“Birisi oradan geçerken “bu halin ne? Ey kardeşim, bu ayıyla ne işin var?”
Adam bunun üzerine ejderha hikâyesini anlattı. Öbürü, “ayıya güvenme behey ahmak. Ahmağın dostluğu düşmanlıktan beterdir. Onu ne yapıp edip yanından uzaklaştırman gerek”, dedi.
“Er dedi ki: Vallahi bunu çekemezliğinden söylüyorsun, Yoksa sen ne bakıyorsun, sevgisini gör”.
“Adam, “ahmakların sevgisi aldatıcı bir sevgidir, benim bu çekememezliğim onun sevgisinden daha iyidir.
“Be adam, gel benimle birlik ol da, o ayıyı sür, başından kov. Senin gibi insan olan birini bırakıp ayıya güvenme”, dediyse de.
Er: “Git oradan hasetçi herif, kendi işine bak,” dedi. Adam: “İşim buydu, ama sana nasip değil.”
“A yüce kişi, ben bir ayıdan daha aşağı değilim ya! Onu bırak da eşin, dostun ben olayım.
Başına bir şey gelecek diye yüreğim titriyor. Böyle bir ayı ile ormana gitme. Şu gönlüm hiç boş yere titremedi, bu sezgi Allah’ın nurundandır, saçma değil.
“Ben Müslümanım. Müslüman Allah nuruyla bakar. Sırrına ulaşmışım. Kendine gel, bu ateş tapınağından vazgeç” dedi.
“Bütün bunları söyledi ama erin kulağına girmedi. Kötü zan, insanı için çok büyük perdedir.
“O ayının elini tuttu. Adamın elini bıraktı. Adam da “senin aklın başında değil, gidiyorum, ”dedi.
“Er dedi ki: “Git benim için tasalanma. A boşboğaz adam, bu derece ukalalıktan dem vurma.”
Adam tekrar “ben senin düşmanın değilim, peşimden gelirsen, kendine iyilik etmiş oluşun”. Dedi.
“Adam “uyumak geldi”, dedi. “Beni bırak, işine git”. Adam, yahu ne olur bir de dosta uy da,
“Akıllı birisinin himayesinde, gönül sahibi bir dostun yakınında uyu”, dedi.
“Öbürü, onun bu konudaki ısrarından iyice huylanıp kızdı. Yüzünü döndürdü ondan.
“Bu, galiba bana kastetmeye gelmiş bir kanlı ya da benden bir şey uman bir dilenci.”
“Yahut beni bu ayıyla korkutma konusunda daha önce dostlarıyla bahse girmiş olmalı”, dedi.
“İçinin kötülüğünden dolayı, hatırına iyi bir şey gelmedi. Bütün iyi zamanı tamamıyla ayıdandı. Sanki ayıyla aynı cinstendi.
Bir köpek uğruna akıllıyı suçladı da, ayıyı muhabbet ve merhamet sahibi bir dost bildi.
Ayı ile sıkı dost olana öğüt veren, öğütlerini önemsemeyen bu kişiyi iyi niyetli Müslüman kızarak ve içinden “la havle”  diyerek o ahmağı bırakıp gitti. “Benim ona ciddi olarak öğüt vermemden, üstüne düşmemden gönlündeki hayaller arttı, büsbütün kuruntulandı.”
Bu konuşmalardan sonra, ayı ile dost olan adam uykuya daldı. Kendini ejderhanın elinden kurtaran adama karşı mihnet duyguları besleyen, onu çok seven ayı da onun üzerine konan sinekleri kovalamaktaydı. Adamın yüzüne konan sinekleri ayı kovalıyor, sinek kaçıyordu. Fakat sinek inadına geri geliyordu ve kalktığı yere tekrar konuyordu.
Ayı, adamın yüzünden birkaç kere sineği kovdu. Sinek kaçıyor, derken sinek yine gelip oraya konuyordu.
Ayının kini çok kötüdür; ayı sineğe iyice kızdı. Dağa gidip kocaman bir kaya aldı, getirdi. Baktı ki sinek, yine uyuyan adamın yüzüne konmuş. Ayı sineğe daha da kızmıştı.
Çok sinirlenen ayı, o değirmen taşı büyüklüğündeki kayayı kaldırdı ve sineği öldürmek için adamın yüzündeki sineğe fırlatıp atıverdi!
“Kaya, uyuyan adamın yüzünü yamyassı etti. Ahmağın sevgisi, tıpkı ayının sevgisidir. Onun kini sevgidir, sevgisi kin”. 
Demek ki kişi dostunu akıllı ve iyi kişilerden seçmelidir. Ahmak kişinin sevgisi de sana zarar verir. (sf 56)

Cevat Kulaksız

Cevat Kulaksız
SONNOTLAR

(1)Mevlana Celaleddin Rumi Seçmeler Morpa Kültür Yayınları 2004 sf 43-47-56

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget