Türk Medyası’nın en gerici basın organı, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Akit Gazetesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Atatürk düşmanlığına bir yenisini ekleyerek, Akit TV, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarıyla ilgili haberinde, Anıtkabir’i “Anırkabir” alt yazısını kullandı.
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarındaki canlı yayın sırasında kullandığı, Anırkabir” hakareti içeren alt yazı nedeniyle Akit TV hakkında tepkiler artarken suç duyurusunda bulunuldu. RTÜK üyesi İlhan Taşçı, yaptığı başvuruda şöyle dedi: “Atatürk’ün manevi şahsiyetine karşı yapılan bu ahlaksızca saldırı toplumda büyük infial yaratmıştır. Bu yayın kurulu, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e saldırıyı alışkanlık haline getirmiştir. Alt yazının sehven yayınlandığı, bir harf hatası olduğu biçimindeki savunma gerçekten uzaktır”. Taşçı konunun derhal RTÜK gündemine alınarak Akit TV ye ceza verilmesini de istedi.
Bunun üzerine RTÜK de Akit TV nin yazısı üzerine harekete geçti. Yapılan açıklamada, “Devlet erkânının Anıtkabir ziyaretine ilişkin yayında AKİT TV nin kullanmış olduğu KUŞAK metni ile alakalı üst kurulumuz tarafından inceleme başlatılmıştır” denildi.
Anıtkabir nezdinde Atatürk’e hakarette bulunan Akit TV ye bir tepki de CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’tan geldi, Milletvekili Karabat açıklamasında şunları söyledi:
“-Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı eylemleriyle sıklıkla gündeme gelen Akit TV nin bir provokatif eylemi ile daha karşı karşıyayız. Yandaş kanalın özrü de onları aklamaz. Daha önce “Zulüm 1938 de son buldu”, “zurnanın son deliği” benzetmelerini unutmadık. Bu hata da aynı çürümüş zihniyetin ve bilinçaltının bir dışavurumudur”.
Zamanın Başbakanı RTE nin, Kuvayi Milliye’nin iki kahramanı için “iki ayyaş” demesinden, Laik TC nin aleyhinde bir söylem olan “dinci kinci nesil yetiştireceğiz” demesinden sonra, ne yazık ki Atatürk ve Cumhuriyet aleyhinde küfür ve hakarete varan resim, yazı, fotoğraflar başta Akit olmak üzere yandaş medyada yayınlar ve söylemler artmaya başlamıştı. Üstelik, Atatürk’ü koruyan kanunun kaldırılması için pankartlı gösteriler de yapılmaya başlamıştı. Demek ki Atatürk düşmanlarının istediği gibi, Atatürk’ü koruyan kanun kaldırıldığı zaman, daha da çok Atatürk aleyhinde hakaretler, saldırılar artacaktı. Böylece her vesile ile fırsat buldukça, Atatürk düşmanları, Atatürk aleyhinde, her Türk’ü utandıracak hakaretlere başladılar. Üstelik AKP döneminde, Atatürk adını taşıyan eser ve tesisler bir bir kaldırılmaya da başlamıştı.
Başta genel merkez olmak üzere, Türkiye’deki bütün Atatürkçü Düşünce Dernekleri (ADD) bulundukları yerin başsavcılarına başvurarak Akit TV si hakkında, Atatürk’e hakaretten dava açılması için ihbar ve şikâyette bulundukları öğrenildi.
Akit gazetesi, sürekli Atatürk hakkında küfür, hakaret, aşağılama gibi Atatürk düşmanlığını yansıtan yayınlara yer veren bu yayın kuruluşu, toplumun nefretini kazanmış, haklarında çeşitli davalar açılmıştı. Daha önceki (Kasım 2013) yıllarda yine Akit'in resmi Twitter hesabından paylaşılan fotoğrafta Mustafa Kemal Atatürk'ün yüzü, gözü morarmış ve kafasının yarıldığı görülen bir fotoğraf yayınlanmıştı.
Atatürk’e yapılan küfür ve hakaretlere pek çok örnekler verebiliriz.
Akit, başka bir sayısında fotoğrafı da olan bir yazı da “zulüm 1938 de bitti” fotoğrafın üzerine eklemiş.
Yine Akit Atatürk düşmanlığını sürdürürken, Rize Belediyesince Atatürk meydanından Atatürk anıtı meydandan kaldırılırken, manşetten, “Elhamdülillah Rize özgürlüğüne kavuştu”, diye yazmıştı. Akit’in daha nice Atatürk düşmanlığını yansıtan yazılarına rastlayabiliriz. Bütün bunları, bu saldırı ve hakaretleri, Atatürk’ü koruyan kanun bile varken “basın özgürlüğü” kılıfına koyamayız.
Atatürk ve Cumhuriyete yapılan küfür ve hakaret yanında, yine Akit’de yazan Abdurahman Dilipak bir yazısında, Atatürk dönemi için şöyle iftiralarda bulunuyordu: “Mustafa Kemal döneminde ilkokul seviyesinde bira dağıtıldı. Vatandaşlara eroin satılıyordu”,
Atatürk’e yapılan bu saldırıları, hakaretleri gören bir Rus yarbayı bir yazısında üzüntüsünden, Atatürk sanki başka bir milleti kurtarmış gibi” diyor.
Sonuç olarak, kısaca devletin bütün yönetim kadrolarında bulunan bütün yetkililer, Atatürk’e yapılan haksız eleştiri ve saldırılar karşısında şiddetle tepkisini göstermelidir.
Yorum Gönder