AKP Genel Başkanı; ülkemizi ziyaret eden Putin ile dün yaptığı görüşmeden çok memnun.
Putin'in; ülkemize gelmeden önce, Suriye Devlet Başkanı Esad ile Şam Emevi Camisinde yaptığı anlamlı görüşmeyi bile görmezlikten gelerek, Libya konusunda kendisine şimdilik engel çıkarmayan Putin görüşmesinden yüzü gülerek ayrılan ERDOĞAN; Putin'e, bir Rus atasözü ile teşekkür etmiş ve “Akıllı yol arkadaşı yolun yarısıdır” demiş.
ERDOĞAN'ın ifadesiyle; yarısı kat edilen, Rusya lideri akıllı Putin ile yapılan yol arkadaşlığı nedir? Bilemiyoruz.
Bildiğimiz bir husus var ki; o da Putin'in, ERDOĞAN ve ülkemize yönelik ucuz jestleriyle, gerçekten ülkesinin politik ve ekonomik yararını ön planda tutan, çok akıllı, kurnaz ve asla renk vermeyen, duygusallıktan uzak, nabza göre çok iyi şerbet veren ve ERDOĞAN'ın gönlünü çalan bir lider olduğu gerçeğidir.
Putin'in bu aklıyla, ülkemizin; siyasi, iç ve dış politik, askeri ve ekonomik sıkıntılarını bilerek, bu sıkıntılarımızı kendi ülkesi yararına fırsatlara dönüştürdüğü bir gerçektir.
Putin'in; ”Rusya ve Türkiye arasındaki iş birliği, engelleme çabalarına rağmen her alanda gelişiyor” demeci, çok anlamlıdır. Putin'in engelleme çabalarıyla kast ettiği ülkenin ABD olduğu yadsınamaz.
Putin; ülkesinin ürettiği füzeleri, bir Nato ülkesi olan Türkiye'ye satma başarısını göstermiş, ekonomik yatırımlarıyla ülkemiz üzerinde bir ekonomik vesayet kurma çabalarında önemli bir yol kat etmiştir.
Akılsız bir dostun olacağına, akıllı bir düşmanın olsun diye güzel bir söz vardır.
Yani, dostlarımızı akıllı kişilerden seçmeliyiz. Doğrudur.
Ama, akıllı dost ve yol arkadaşlarına karşı, bizim de akıllı olmamız ve duygusallıktan uzak durmamız şartıyla tabi.
Akıllı yol arkadaşlıyla yolun yarısı kolayca aşılabilir ama, dostlukların değil menfaatlerin ön planda olduğu ülkeler arası ilişkilerde; yolun kalan diğer yarısını, yüreğimizin ve duygularımızın sesini değil, aklımızın sesini dinleyerek tamamlamamız da şarttır.
Güner Yiğitbaşı
09/01/2020Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder