Ayıp, artık kendinize geliniz.
Kimsenin, ne AKP Genel Başkanı EDOĞAN'ın, ne de YSK Başkanı ve üyelerinin, bu rezaleti bizlere yaşatmaya asla hakları ve yetkileri yoktur.
Seçimlerin yapılmasından bu yana iki hafta geçmiş olmasına rağmen, İstanbul seçimleri; yapılan yasa dışı itirazlar üzerine, Maltepe oylarının yeniden sayılması işleminin kasten yavaşlatılması ve sayılan sandıkların sil baştan tekrar tekrar sayılmasına kararlar verilmesi nedeniyle, bir türlü sonuçlandırılamamaktadır.
Yüksek Seçim Kuruluna artık yeter diyoruz ve sürece doğrudan müdahale ederek ilgilileri kesin olarak uyarmasını talep ediyoruz.
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve üyelerinin sona eren görev sürelerinin bir yasa ile uzatılması nedeniyle şaibeli hale gelen Yüksek Seçim Kurulunun; üzerine düşen bu şaibe gölgesini haklı gösteren davranışlardan sakınarak, bağımsız ve tarafsız bir şekilde yasalara uygun hareket ettiğini Türk Milletine göstermesi, hak, hukuk, adalet ve aynı zamanda bir namus borcudur.
Seçim sonuçlarına itiraz etmek bir hak ise de; bu hakkın, yasaların aradığı koşullarda kullanılması da zorunludur.
298 Sayılı Yasanın itiraza ilişkin hükümleri ve itiraz koşulları bellidir. Somut gerekçe ve delil sunmak zorunludur.
Hukukun temel kuralları vardır, bunlardan en önemlisi de; bir hak kullanılırken, o hakkın kötüye kullanılmaması kuralıdır. Bu kurala göre, yasal bir hak kullanılırken bu hakkın kullanılmasında suiistimal yapılıyorsa, o hak kötüye kullanılıyorsa, ki kullanılıyor, hakkın kötüye kullanılmasını, hukuk ve dolayısıyla YSK, asla himaye edemez, koruyamaz ve görmezlikten gelemez.
Bu itibarla, Yüksek Seçim Kurulu artık tribünlerin seyirci koltuklarından sahaya inmeli ve itiraz haklarını kötüye kullananlara, yeniden oy sayımlarını yavaşlatanlara dur deyip, engel olmalı ve seçimlerin en kısa sürede sonuçlanmasını sağlamalıdır.
Bu davranış, Yüksek Seçim Kurulunun; üzerine düşen şaibe gölgesini de ortadan kaldıracak olan, bir namus ve hukuk borcudur.
Bu ülkenin sahipsiz olmadığını, sıfatları ve görevleri ne olursa olsun, herkes bilmek ve davranışlarını ona göre yeniden ayarlamak zorundadır.
Güner Yiğitbaşı
15/04/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder