Yerel Seçimler Yaklaşırken…

31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlerin, tüm partiler tarafından genel seçimler kadar önemsenmesinin her parti açısından değişik gerekçeleri vardır.

Yerel Seçimler Yaklaşırken…
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlerin, tüm partiler tarafından genel seçimler kadar önemsenmesinin her parti açısından değişik gerekçeleri vardır.
16 yıldır iktidarda olan AKP, büyük şehir Belediye Başkanlıklarını kaybettiği takdirde iktidarını sürdürmenin tehlikeye gireceğini bildiğinden, zorunlu olarak MHP ile ortaklık kurmayı yeğlemiştir.
MHP, bir kısım ülkücülerin kendilerinden ayrılarak İYİ partiyi kurmaları, oy tabanının büyük bir bölümünü kaybettiğini bildiğinden, siyaset sahnesinde kalmak için daha önce söylemediğini bırakmadığı AKP ile ortaklık kurmak zorunda kalmış ve bunu zorunluluğu “Ülkenin bekası” ile örtmeye çalışmaktadır.
İYİ Parti, siyaset sahnesine yeni çıktığı için burada tutunmak ve yerelde iyi bir sonuç alarak bunu kanıtlamak için çaba göstermekte ve AKP uygulamaları karşıtlığında CHP ile ayni kulvarda olduğu için CHP ile birliktelik oluşturmaya çalışmaktadır.
CHP, Cumhuriyeti kuran dünyanın en eski partisi olarak yıllarca siyaset sahnesinde kalmayı başaran bir parti olmasına karşın,1950 yılından bu yana tek başına iktidara gelmemesi ve zaman zaman yerelde gösterdiği olağan üstü başarıyı (1989) sonraki yıllarda gösterememesi nedeniyle, söylemlerini değiştirmiş ve sol tabanını küstürmek pahasına sağdan oy alma kaygısına düşmüş, AKP ve MHP ortaklığı karşısında tek başına başarı sağlamayacağını bildiği için İYİ Parti ve SP’si ile ortaklık kurma arayışındadır.
HDP’nin PKK terör örgütüyle arasına mesafe koymadığı ve terör örgütü demediği  savıyla, yerel seçimde hiçbir parti kendisyle doğrudan birlikteliğe yananşmamaktadır.
Bu genel saptamadan sonra, yıllar önce sol partilerin kendilerinde olan büyük şehir Belediye Başkanlıklarını nasıl kaybettiklerini ve bu güne kadar bir daha geri alamadıklarını ve solun hangi aymazlıklar içinde bunu başardıklarını! Arşivleri karıştırarak açıklamaya çalışacağım.
Ankara ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlıklarını 1994 ve 1999 yerel seçimlerinde AKP önceli Refah Partisi ve Fazilet Partisine kaptırılması, 2004 ve 2009 yıllarında yapılan yerel seçimlerde de AKP’den geri alınmayışın sol adına yürekler acısının öyküsü şöyledir.
SHP ve CHP birleşme kararı almadan yapılan 1994 yerel seçimlerinde Ankara’da Refah partisi (RP) 393.623 oyla Belediye Başkanlığını kazanırken, SHP 387.152, DSP 111.740 oy aldı. Yasaklı siyasi partilerin tekrar açılmasıyla seçime giren CHP 30.084 oy,  İşçi Partisi (İP) 3023 oy Aldı.
Görülüyor ki SHP+DSP oyları bile Belediye Başkanlığını RP’ne kaptırmamak için yeterliydi.
Keza ayni seçimlerde, İstanbul’da Refah Partisi 973.704 oyla Belediye Başkanlığını kazanırken, SHP 784.693, DSP 478.612, CHP 54.054, İP5.215 oy aldı. Yalnız SHP ve DSP oyları bile Belediye Başkanlığını RP’ne kaptırmamak için yeterliydi.
1999 Yerel seçimlerde de durum ayniydi.
Bu kez Anayasa Mahkemesinin kararıyla “Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu” gerekçesiyle kapatılan Refah Partisinin yerini alan Fazilet Partisi (FP) seçimlere girdi.
Ankara’da, FP 541.515 oyla Belediye Başkanlığını kazanırken, SHP+CHP birleşerek CHP adına aldı ve seçimlerde 512.083 oy,  DSP 169.490 oy,  İP 1.706 oy, EMEP 1691 oy aldı. Görüldüğü gibi diğer iki partiye (İP, EMEP) gerek kalmadan CHP+DSP oyları Belediye Başkanlığını kaptırmamak için yeterliydi.
Seçimde İstanbul’da da ayni şekilde kaybedildi.
FP 1.202.050 oyla Belediye Başkanlığını kazanırken, CHP608.895 oy, DSP 882,923 oy, ÖDP 23.864 oy, İP 5.072 oy, EMEP 5729 oy aldı.
Bu seçimde, Türkiye genelinde DSP rüzgârı estiği için İstanbul’da CHP, DSP’yi destekleseydi Belediye Başkanlığı kaptırılmazdı.
Ne yazık ki bunların hiç biri yapılmadı. Oy tablosunda da görüldüğü gibi çok az sayıda oy alan tabela Partileri Başkanları, kart vizitemde Genel Başkan yazılsın egosunu yenemediler ve hep birlikte seçimleri kaybettiler.
Ondan sonra yapılan 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde, Yine Anayasa Mahkemesi kararıyla, “Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu” gerekçesiyle kapatılan FP yerine kurulan Saadet Partisinden ayrılanların kurdukları bu günün AKP’si, her iki ilde de Tüm sol parti oylarında çok oy aldığı için bir daha da bu illerde Belediye Başkanlığı kazanılamadı.
AKP’nin seçimleri, AKP’li olmayan herkeste oluşan algıya göre, tüm devlet olanakları kullanılarak, yurttaşlara kömür, pirinç, nohut, buzdolabı dağıtılarak, oy sayım sırasında elektriklerin kuşkuyla kesilerek, kazandığı savları ileri sürülmektedir.
Bu savı yenmenin tek yolu birleşip güç oluşturmaktır.
AKP’nin 16 yıllık iktidarından hoşnut olmayanların, Ülkenin bu dönemde daha kötüye gittiğine inananların, birleşip güç oluşturmaktan, sandıklara sahip çıkmaktan ve koşullar ne olursa olsun mutlaka sandığa gidip oyunu kullanmaktan başka bir seçeneği yoktur.
Yoksa başarısızlık kaçınılmazdır. Söylemesi benden…

Gündüz Akgül

04.12.2018
Gündüz AKGÜL 
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget