Uğur DÜNDAR,FETÖ kumpasından haksız yere suçlanan ve zindanlara atılanların beraatlarını talep eden savcıya değerli bir savcı diye hitap ediyor.
Ne günlere kaldık, biz bu savcıyı tanımıyoruz kim olduğunu da bilmiyoruz ama, Sayın DÜNDAR ile aynı görüşte değiliz. Subaylarımıza, aydınlarımıza ve gazetecilerimize kumpas kurduğu, ayan beyan ortaya çıkan, bırakınız kumpaslar kurmayı, darbe girişiminde bulunacak kadar gözü dönen hain FETÖ gerçeğine, Yargıtay'ın kararlarına, iş başındaki iktidarın, 180 derece dönerek, eski ortağı FETÖ'yü can düşmanı ilan etmesine rağmen; FETÖ'nün iktidar ortağı ve çok güçlü olduğu, kumpas soruşturmaları ve davalarıyla vatansever subaylarımızın, aydınlarımızın ve değerli gazetecilerimizin tutuklanarak zindanlara atıldıkları dönemde seslerini çıkaramayan savcılarımızın, FETÖ'nün gerçek yüzünün ortaya çıktığı bugün, malumu ilan ederek, FETÖ kumpasını kabul edip, kumpas mağdurlarının beraatını talep etmekten başka bir alternatifleri var mıdır ki?
Bu nedenle; ortaya çıkan bugünkü siyasi koşullarda, aksini savunma şansları, seçenekleri ve imkanları bulunmayan savcıların; Ergenekon isimli bir örgüt yokmuş, bu bir FETÖ kumpasıymış diyerek, kumpas mağdurlarının beraatlarını talep etmeleri, bize göre, tek başına o savcıyı değerli kılamaz.
Koşulların tamamen tersine döndüğü, yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı bugün, hukukun üstünlüğü ve yaptığı hukukçu yeminine sadık kalarak ve en önemlisi, adaletin; devletin temeli olduğuna inanarak, her türlü riski, başına gelebilecek her türlü tehlikeyi, meslekten atılmayı dahi göze alarak;
Çocuklarını, iyi yetişmeleri, bir lisan öğrenmeleri, kalabalık sınıflarda okumamaları için, fedakarlık yaparak, bugün FETÖ okulları olarak suçlanan, ama yakın zamana kadar iktidar tarafından açılmaları teşvik edilen, öğrencilerine devlet tarafından burslar verilen, övgüler yağdırılan, bugünün Maliye Bakanının dahi mezunlarından olduğu, okullarda okuttukları için,
Açılışını devlet adamlarımızın yaptıkları, açılış kurdelasını kestikleri, destek için kamu paralarını yatırdıkları, düne kadar her türlü desteği verdikleri, eski genel müdür yardımcısını daha birkaç ay önce SPK Başkanlığına atadıkları, Bank Asya isimli katılım bankasına, sırf inançları gereği ve faize karşı oldukları için para yatırdıkları ve paralarını bu bankada değerlendirdikleri, çocuklarının okul taksitlerini yatırmak için mecburen bu bankada hesap açtırdıkları için,
Yıllar önce bile, güya FETÖ yanlısı oldukları iddia edilen iş yerlerinde çalışıp sosyal sigorta kayıtları olduğu için,
Güya, FETÖ'nün okullarının fazla ve FETÖ'nün etkili olduğu bazı yabancı ülkelere seyahat amacıyla giriş ve çıkış yaptıkları için,
Bu ülkenin eski Adalet Bakanı'nın; daha yakın zamanlarda, büyük din alimi olarak meclis kürsüsünden övgüler yağdırdığı, devleti yöneten en tepe noktasındaki yetkililerin, emirlerindeki MİT ve sair istihbarat örgütlerinin raporlarına rağmen, kendisini yasal bir cemaatin lideri olarak lanse ettikleri savundukları, kutup yıldızı gibi parlattıkları, taraftarlarına ayrıcalıklar tanıyarak, devletin en üst bürokrasi makamlarına atadıkları, bizi yönetenlerin; FETÖ'nün, meğerse azılı bir silahlı örgüt kurduğundan habersiz bulunduklarına ve FETÖ tarafından aldatıldıklarına ilişkin itiraflarını görmezlikten gelerek, sanki uzaydan gelmişler gibi, FETÖ'nün gerçek yüzünü, FETÖ'nün Silahlı bir terör örgütü olduğuna ilişkin hal ve sıfatlarını bilmeden, yasal olduklarına iktidar tarafından inandırılan ve kandırılan, GÜLEN Cemaatine ve GÜLEN'e şu veya bu şekilde yanılarak sempati duydukları için tutuklanan ve haklarında ceza davaları açılan dindar, suçsuz ve saf vatandaşlarımızı ayırarak, bu gerçekleri dile getirerek, masum insanların beraatlarını korkusuzca talep edebilen bir savcı çıkarsa, işte o savcı bize göre gerçekten değerli bir savcı ve değerli bir hukukçudur.
02/12/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
NOT; Bu makalenin yazarı da, uzun yıllar siyasi mahkemelerde savcılık ve hakimlik yapan, illegal örgüt davalarında uzmanlaşmış emekli bir savcı olup, tek derdi; hukukun üstünlüğü olan, hangi görüşten olurlarsa olsunlar, tüm sanıklara tarafsız davranan, maddi hakikatleri savunan
sosyal demokrat görüşlü, ATATÜRK'çü ve yaklaşık elli yıllık bir hukukçudur.
Bu makalenin altında, hak ve adaletten, yargının bağımsızlığı ve
tarafsızlığını savunmakta başka bir niyet aramaya kalkışmasın kimse.
Yorum Gönder