22-30 Aralıkta sürecek olan etkinliklerde Abidin Paşa Konağı’nda seymen gösterileri ve Ankara Fotoğrafları, Resim sergisi ile başladı. 25 Aralıkta Akyurt Necip Fazıl Konferans salonunda, 26 Aralık 2018 de Keçiören Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu’nda, 27 Aralık 2018 de de aynı etkinlikler Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde çeşitli gösteri ve törenlerle anıldı.
Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde Seymenler ve Sinsin Gösterisi ile karşılama, Ankara Kulübü Derneği Türk Halk Müziği Topluluğu konser, seymenler gösterisi, Bacı erenler gösterisi gibi çeşitli etkinlikler yapıldı.
Ayrıca bu gösteriler arasında Çınar Seymenler ve Milli Mücadele’ye önemli katkıları olmuş üç ilçeye, Ankara’da bir Aileye plaketler verildi.
Törenin açılışında Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Dr. Metin Özaslan şunları söyledi:
“-27 Aralık 1919 bir devlet kurma törenidir, 27 Aralık bir kızılca gündür. Kızılca günler bizim tarihimizde mitolojimizde bir devletin yıkılmakta olduğunu ve bu yıkıntı içerisinden yeni bir devletin doğuşunu müjdeleyen günlerdir ve yeni bir lideri müjdeleyen günlerdir kızılca günler. Kızılca günlerde büyük, devlet kurulurken seğmen alayları kurulur. Ancak kızılca günlerde kurulur. Bizim devlet geleneğinde çok sayıda devlet kurduk, imparatorluklar kurduk, yüzden fazla devlet kurduk, on altı imparatorluklar, sayısız beylik var. Devlet kurma törenlerinde o kızılca günlerin belli başlı sembolleri vardır, belli başlı ritüelleri (ayin) var. Bunların başında sinsin, devlet törenidir sinsin, Orta Asya’dan getirdiğimiz bir gelenek. Dışarıda seğmenlerimizle, misafirlerimizle sinsin ateşimizi yaktık ve sinsin oyunumuzu döndük. Ama Ora Asya’da sinsin, özellikle Şamanizmle bağlantılı olarak kamların, şamanların ki Kamlar şamanlar hem dini liderdir, hem siyasi liderdir. Onların yönettiği bir törendir, yani dini, siyasi bir törendir. Anadolu’nun birçok yerinde bir yiğitlik töreni olarak sinsin devam etti. Bu gün de Türkiye’de sadece Ankara Kulübü Derneği bünyesinde bu köklü geleneğimizi yaşatıyoruz.
Bir diğer sembolü de devlet kurmayla ilgili tartışmasız olarak dünyanın her yerinde olan sancak ve tuğ.
Tekrar sinsine döndüğümüzde 26 Aralık 1919 da seğmenler yüksekçe bir noktaya sinsin ateşi yakıyorlar ve Atatürk’ün gelişinin arifesinde yeni devletini müjdeliyor sinsinle; ertesi sabah ise seğmenler kahvesini, o zamana kadar saklı olan, dürülü olan seğmen sancağını çıkarıyorlar, kurbanı kesiyorlar dualarla birlikte sancağı dikiyorlar. Sancak dikmek de bir yeni devleti müjdelemektir, bağımsızlık ilanıdır, yeni liderin piranıdır.
Üçüncü önemli sembol, en az sancak kadar, bizde önemli olan davul. O zamana kadar suskun olan davullar, seymen davulcuları
Seymen Davulcuları Bala’den Keskin’den, Güdül’den Elmadağ’dan Ankara’nın dört bir ucundan gelen seymen davulcuları gümbür gümbür Ankara semalarını inletiyorlar ve o zamana kadar üzgün olan, karamsar olan seymenler Ankara meydanlarında zeybek dönüyorlar.
Dördüncüsü de, seymen düzüilme dediğimiz seymen alayıdır. Çok önemli bir gelenektir, bunların hepsi yeni devleti müjdeleyen gelenekte olduğu gibi binlerce yıllık tarihimizde olduğu gibi, devlet kurmayla, bağımsızlıkla yeni ritüelle özdeşleşmiş sembollerdir.
Yani 27 Aralık 1919 basit bir karşılama töreni değil, fiilen TCC devletinin kuruluş yıldönümüdür. Bu süreç dört yılda tamamlanmıştır, 19 Ekim 1923 de Cumhuriyetin inanıyla bu süreç tamlanmıştır.27 Aralık Cumhuriyetin doğumudur, Rönesanssıdır, bunu bu şekilde kutluyoruz Ankara kulübü olarak.
99 yıl önce seymenler Keklik Pınarında karşılarken, Atatürk’e “seni görmeye geldik, uğruna ölmeye geldik” dediler, ardından, büyük önder “fikrinizde sabit misiniz” diye sordu. Seymenlar- “Ankaralılar andolsun” dediler, bu gün bir kere daha binlerce, milyonlarca andolsun diyoruz.
Bizim için Atatürk tartışılmaz değerdir, Cumhuriyet tartışılmazdır ve Başkent Ankara tartışılmazdır. 27 Aralık günü, kızılca günü kutlu olsun”.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da anma günüde şunları söyledi:
“-Bu gün ülkemizin kurucusu, kurtarıcısı G. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 19 Mayıs’ta Samsun’da çıktıkları ve Ankara’ya geldikleri 99 yıl önce geldikleri günün yıldönümü. Ankara
Halkı o gün Gazi Mustafa Kemal (GMK) ve arkadaşlarını çeşitli illerden konferanslardan gelerek bağrına bastı. GMK ve arkadaşları her yanıtta çeşitli Atatürk’ü anlatan kitaplardan öğrendiğimiz kadarıyla, daha Osmanlı subayı iken yeni bir ulusu, yeni bir Cumhuriyeti, yeni bir devri kafalarına koyarak, kafalarını da koltuklarının altına koyarak padişaha karşı da, yedi düvele karşı da bir Kurutuluş Savaşı yaparak yeni bir ulusu yaratama mücadelesine daha subayken karar vermişlerdi.
Ankara bu yönden önemlidir, Ankara’yı, İstanbul’u başkent yapmamayı da daha o zamandan bırakmışlardı. 600 yıllık bir saltanata, imparatorluğu en sonunda Polatlı’ya, Polatlı sırtlına kadar gelen, bir ülkenin yedi düvele teslim edildiği Anadolu topraklarının yedi düvele teslim edildiği bir ülkeden t5eslim aldılar.
Daha sonra savaşı, Ankara’da Meclisi kurarak yönettiler. Daha sonra da Kurutuluş Savaşı’nın kazanılması8ndan sonra İsmet Paşa ve arkadaşlarının verdiği bir önergeyle Cumhuriyetimizin Başkent’i olarak ilan ettiler. Biz hepsini minnetle ve şükranla anıyoruz, çünkü bu gün eğer TC nin Başkenti Ankaralılar ne kadar övünse az. Başka ülkelerin başkentleri her ulus için önemlidir. Başkentler bir simgedir, başkentler her ulus için bir simgedir. Ülkenin çeşitli şehirlerinde yaşayan her yurttaş da başkentlerle övünür. Biz de Cumhuriyetin ilk ve son başkenti Ankara ile övünmekten, nereli olursak olalım, Hangi Anadolu toprağında yaşarsak yaşayalım. Övünç duyuyoruz, kıvanç duyuyoruz.
Ankara Kurtuluş Savaşı’ndan sonra bitkin bir toplum, her şeyiyle bitmiş, bit, tifo, verem her türlü hastalığın olduğu, hiçbir şey üretmeyen, sanayisi olmayan bir metre şose yolu olmayan bir Anadolu’dan bu günlere geldik. Bu günlere ateş dolunca yakılan ışık sayesinde geldik. BU gün ben bu kürsüde konuşabiliyorsam, başkaları başka kürsüde konuşabiliyorsa Gazi M.Kemal ve arkadaşlarına borçluyuz. Sanayiciysen, fizikçiysen, mühendissen hangi konumda olursan ol, bağımsız bir Türkiye’nin vatandaşı olarak bu günümüzü M. K.Atatürk’ün kurduğu, arkadaşlarının kurduğu o verilen karara borçluyuz. Bu günlere kadar Cumhuriyet hükümetleri hepsi, nice hükümetler gelip geçti, hepsi bir çivi çaktı, hepsi çakacaktı çünkü onun için göreve geliyorlar. Yerel yöneticiler gelip geçti, hepsi yaptı, yapacaktı, çünkü onun için geliyorlar. Ankara’ya Cumhuriyetimizin başkentimize bu güne kadar hizmet eden o Ankara’nın gelişmesine, büyümesine hizmet eden ölenlere Allah rahmet eylesin, diyorum; hayatta olanlar Allah sağlıklı Ömür versin diyorum. Ankara M. Kemal Atatük’ün Ankara’sı”. Alkışlar.
Bu konuşmalardan sonra ilgililere plaketler verildi. Daha sonra Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan’ın konuşmasından sonra programdaki gösterilerden sonra tören sona erdi.
Cevat Kulaksız
Cevat Kulaksız
Yorum Gönder