Türk Bilgi Araştırma ve Danışmanlık Şirketi’nin İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa Başta olmak üzere 40 ilde 11 bin 380 kişi ile yaptığı anket sonuçlarını basından okuyunca, halkımızın büyük çoğunluğunun hala tehlikenin farkında olmadıklarını söylemek fazla abartı sayılmaz…
Bu bağlamda, Atatürk ilke ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu Cumhuriyet Gazetesinin, günlerce yayımladığı “Tehlikenin farkında mısınız?” uyarısında ne kadar haklı olduğu kendiliğinden meydana çıkmaktadır…
Ankete verilen yanıtlara baktığımızda, siyasilerin yıllarca yaptığı hatalar sonucu, ülkeyi getirdikleri bu günkü durum hakkında, ankete katılan çoğu yurttaşların bilgi sahibi olmadığı gibi, ülke sorunları hakkında son derece duyarsız ve ilgisiz oldukları da görülmektedir…
Dikkatimi çeken anket sorularına baktığımda:
Cumhurbaşkanı kim olmalı? Sorusuna yanıt verenler, sanki bu ülkede eskilerden başkaları yokmuş gibi, yine Sayın Demirel’i, Sayın Baykal’ı, Sayın Bahçeli’yi, sahneye davet ediyorlar. Halen Başbakan olarak uygulamaları görülen Sayın Erdoğan’ı da Cumhurbaşkanı olarak görmekten sakınca görmüyorlar…
Oysa;
Gerek uygulamaları, gerek dürüst, sakin ve gösterişten uzak kişiliği, gerek engin hukuk bilgisi ve en önemlisi laik Cumhuriyete ödünsüz bir şekilde sahip çıkışıyla halkın sevgisini kazanmış Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer’e % 19.7 oranında oy verilirken büyük bir haksızlık ve değer bilmezlik yapıldığı inancını taşıyorum…
Sayın Erdoğan’ın Başbakan olarak tüm uygulamaları her gün yazılı ve görsel medyada yurttaşların bilgisine sunulduğundan, % 10.82 oranındaki olumlu oylar konusunda ki yorumu yurttaşlara bırakmakla birlikte kişisel görüşüm, ülkenin daha büyük kaosa girmemesi için kesinlikle Cumhurbaşkanı olmaması gerekmektedir…
Sayın Demirel ülkede 40 yıl sahne alırken, sanki imam okullarının açılış şampiyonluğunu kimseye bırakmayan, bu şekilde oy uğruna yüce dinimizi siyasallaştıran ve istismar eden, bu günkü iktidarın orijini olan partiyi (MSP) I. ve II. Milliyetçi Cephe (MC) hükümetlerine alarak, koruyup kollayan ve yol almalarını sağlayan, anarşi belası yüzünden günde 20 gencimizi yitirdiğimiz günlerde “bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz” diyerek yanlı davranan kişi değilmiş gibi, üçüncü sırada % 8.44 oranında oy almasını yadırgıyorum…
Laik Cumhuriyetimizin kuruluşu ile yaşıt olan Atamızın Partisi CHP’nin başına geçtiği günden beri, Partiye sürekli kan kaybettiren, Parti içi demokrasiyi elinin tersi iterek, diğer düzen partileri gibi lider sultasını geçerli kılan, küçük olsun benim olsun mantığı ile hareket ederek, iktidarı kendine hedef seçmeyen, kendisine biat etmeyen tüm sosyal demokratlara, muhalif yaftası girdirerek partiden uzaklaştıran Sayın Baykal’ın, dördüncü sırada % 8.2 oranında oy almasını da bu gerekçelerle yadırgıyorum…
Teröre bulaşan bir grubu himayesine alan, 12 Eylül öncesi yurt genelinde kamp kurup, bu kişileri devlet olanakları ile eğiten, birçok cinayete ve toplu olaylara (Kahraman Maraş, Çorum) karışan kişileri koruyup kollayan, devlet kadrolarına yandaşlarını yerleştirip, taraflı bir yönetimin oluşmasını sağlayan, ırkçılık damgası yiyen bir Partinin Başkanlığını devir alan, Sayın Bahçeli bazı iyi niyetler sergilemek istemişse de, bunda başarılı olduğu söylenemez. Hala eskisi kadar olmazsa bile ülkücüler özellikle üniversite çevresinde korku salmaya devam etmektedirler. Kendi parti gençlik teşkilatına hakim olamayan Sayın Bahçeli’nin, ülkeye nasıl hakim olacağından kuşkuluyum…
Gerçi ankette, kesinlikle Cumhurbaşkanı olmamalı? Sorusun da; Sayın Erdoğan için %71.28, Sayın Demirel için %61, Sayın Baykal için%56, Sayın Bahçeli İçin 54 oranında oy kullanılmışsa da, benim itirazım, bu beylerin geçmişleri bilindiği halde halen sahneye davet için verilen olumlu oylaradır…
Bu yazıyı yazmama neden olan ise Cumhurbaşkanın eşi türbanlı olabilir mi? Cumhurbaşkanın eşinin türbanlı olmasını ister misiniz? Sorusudur…
Bu soruya verilen yanıtlar çok düşündürücüdür. Son yıllarda İktidar partisi, dini cemaatler, tarikatlar, tarafından desteklenen ve kamu alanında kullanılabilmesi için çok çaba sarf edilen Sıkmabaşın (türbanın) şeriat simgesi olduğu Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay gibi Yüksek Türk Mahkemeleri ile AİHM tarafından bir birine uygun kararlarla belirlenmesine karşı, laik Cumhuriyet yurttaşlarının bu tehlikeyi hala görmemeleridir…
Soru yanıtları şöyle;%7.7 evet, %41.5 hayır, %40.6 fark etmez, % 10.2 fikrim yok. Dikkat edilirse fark etmez ile fikrim yok diyenlerin toplam oy oranları % 50.8 dır. Bu demektir ki ankete katılan 11 bin 380 yurttaşımızın yarısından fazlası, şeriatın laik Cumhuriyet için oluşturduğu tehlikenin farkında olmadıkları, ülkenin gündemine ilgisiz davrandıkları anlaşılmaktadır…
Onun için diyorum ki, Sayın Sezer’in tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesine yasal engel olduğundan, eskilerden medet ummak yerine, laik Cumhuriyete sahip çıkan, ülkenin yönetiminde kalıplaşmış doğmaları değil, ilim ve bilimi rehber alan, tüm yurttaşları kucaklayan ve ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıyacak birini bulup Cumhurbaşkanı seçmek gerekmektedir…
Sevgili Dostlar,
Okuduğunuz bu yazıyı 25.09.2006 tarihinde “TEHLİKENİN FARKINDA OLMAYANLAR” başlığı ile yazmıştım…
O günden bu güne kadar tehlike gittikçe artmasına ve tavan yapmasına karşın hala bunun farkında olmayanlar var…
Tehlikenin farkında olanların 7 Haziran genel seçimlerinde bir araya gelmeleri zorunlu hale gelmiştir…
Atı alan Üsküdarı geçmeden…
31.03.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder