Cumhurbaşkanı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlama mesajında…
“Gönlümüzde her zaman müstesna bir yere sahip olan, gerek aile gerek toplum yapımızın temel direği Kadınlarımızın karşılaştığı sorunların, esasen tüm toplumun meselesi olduğu, dolayısıyla çözümlerin de ortak bir anlayışla üretilebileceği unutulmamalıdır.
Konuya ilişkin mevcut sorunları dile getirmek, çözüm üretme amacıyla birlikte gayret göstermek için tüm imkanların seferber edilmesi gerekiyor. Bu hususta, devletimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmelerinin yanı sıra, kadınlarımızın da kendi haklarına sahip çıkmaları, her türlü ayrımcılığa, hak gasbına ve şiddete karşı mücadeleden çekinmemeleri de hayati önem taşıyor.” demektedir...
Bu güzel dileğe katılmamak olası değildir…
Ancak bilinen bir gerçek vardır ki onuda unutmamak gerekir…
Siyasiler, özel günlerde verdikleri demeçlerinde daima hamasete (Dinleyenleri etkilemek veya heyecanlandırmak amacıyla yapılan abartılı anlatım) önem verirler…
Ne var ki verdikleri hamaset dolu demeçlerin öncesinde konu ile ilgili söylemlerine baktığımızda, hiçte öyle düşünmedikleri ortaya çıkmaktadır…
Yılların siyasetçisi olan Sayın Erdoğan, daima bunun en güzel örneklerini sergilemektedir…
Sayın Erdoğan’ın, gerek Başbakanlığı, gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde kadınlar hakkında söylediklerine birlikte bakalım…
-8 Mart 2008 günü Uşak’ta Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlara seslenirken, “Batı’nın oyununa gelmeyerek en az 3 çocuk doğurun” diyerek özel yaşamlarına müdahale etmekte sakınca görmemiştir…
-2010 yılı Temmuz ayında, sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileriyle yaptığı toplantıda, “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. Onun için fırsat eşitliği demeyi tercih ediyorum. Kadınlar ve erkekler farklıdır, birbirinin mütemmimidir” demiştir…
-2011 yılı Haziran ayında konyada yaptığı mitingde, Ankara’daki Hopa eyleminde panzere çıkan ve polis müdahalesi sonucu kalçası kırılan Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesi Dilşat Aktaş için, “Bir polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem. Neymiş Hopa’nın hesabını sormaya geliyorlarmış. Bu ülkenin meydanları boş değil” demiştir...
-2012 yılı Mayıs ayında Hilton Otel’de düzenlenen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansında konuşan Başbakan Erdoğan,
“Sezaryenle ilgili doğumlara karşı olan bir başbakanım. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok” demiştir…
-2014 yılı Mart ayında Gaziantepte yaptığı mitingte Berkin Elvan’ın acılı annesini taraftarlarına yuhalatmıştır…
-2014 yılı Aralık ayında bir nikah töreninde yaptığı konuşmada,:
“Bu ülkede yıllarca bir doğum kontrolü ihaneti yaptılar ve neslimizi kurutma yoluna gittiler. Neslin önemi, gücü ekonomide olduğu gibi manen de çok önemli.” demiştir…
-2015 yılı Şubat ayında yaptığı konuşmada, “Bu feministler filan var ya, ‘Kadın Allah’ın erkeğe emanetidir’ deyince kızıyorlar, senin dinimizle ilgin yok ki” demiştir…
Bu konuşmalarının kimisinde, kadının özel yaşamına karışıltığı, kimisinde hakaret ederek aşağılandığı görüldüğünden, kadınlar sokaklara dökülerek, TV de programlara çıkarak gereken protestoları yapmışlardı…
Şimdi soruyorum…
Hamaset dolu demeçlere mi, yoksa gerçek niyete ve bu niyeti açığa vuran söylemlere mi, inanmak gerekir?
Ben sordum…
Kararı siz verin…
10.03.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder