Türk Halkına Açık Mektup

Türk Halkına Açık Mektup Önümüzde, 28 Mayıs da yapılacak olan, çok önemli ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. İlk turun kazananı olmadığı

Türk Halkına Açık Mektup
Önümüzde,  28 Mayıs da yapılacak olan, çok önemli ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. 


İlk turun kazananı olmadığı gibi, kaybedeni de yoktur. Zira, kazananı olmayan bir seçimin kaybedeninden bahsedilemeyeceği tabiidir. Kaybedilen bir seçim olsaydı,  seçimlerin tekrarı da olmazdı. Bu nedenle, 14 Mayıs seçimlerinin sonucu,  sizi olumsuz etkilememelidir, seçimler sil baştan yapılacaktır. 


Seçmen olarak sizlere düşen görev; ülkenin içinde bulunduğu, iş başındaki ERDOĞAN'ın eseri olan ülkenin zor koşullarını;  tekrar, tekrar,  şahsi ve ülke yararlarını göz önünde bulundurarak,  tarafsız ve akılcı bir şekilde düşünmek ve her şartta sandığa gidip oyunuzu kullanarak,  vatandaşlık görevinizi yerine getirmektir. 


Seçmen olarak lütfen duygularınızı, öfkelerinizi bir kenara bırakınız ve son kez,  akılcı düşününüz lütfen. 

İlk turda kazanamamakla birlikte en çok oyu alan ERDOĞAN'ın;  ülkeyi,  21 yıldır tek başına ve meclis çoğunluğunu da arkasına alarak yönettiğini ve geldiğimiz aşamada,  ülkenin içine düşürüldüğü her alandaki zor koşulların tek sorumlusunun,  ERDOĞAN ve onun kötü ve anayasa tanımayan keyfi yönetim anlayışının  olduğunu,  lütfen teslim ediniz. 


21 yıldır ülkeyi kötü yöneten ve sorunlar yumağı içinde bırakan ERDOĞAN'ın bu kötü ve yetersiz yönetiminin ve sonuçlarının; yine ERDOĞAN tarafından telafi edilerek,  ülkenin düze çıkarılmasının imkansız olduğu gerçeğini de,  lütfen kabul ediniz. 


ERDOĞAN'ın daha fazla oy aldığı ilk turdaki seçimin adil ve eşit koşullar içinde yapılmadığını teslim ediniz. Milletvekili adayı olan bakanların dahi istifa etmeden bakanlığın  maddi ve manevi tüm gücünü arkalarına alarak ve gerçeklere yalanlar ve iftiralar katarak propaganda yapıldığını, keza Cumhurbaşkanı adayı ERDOĞAN'ın da Cumhurbaşkanı şapkasıyla,  devletin tüm olanaklarını pervasızca kullanarak, devletin kasasının musluklarını sonuna kadar açarak, devletin emniyet güçlerini, valilerini,  kaymakamlarını ve tüm bürokratlarını seferber ederek, kendisi teröre arka çıktığı, terör örgütleriyle masaya oturarak müzakere ettiği, Hizbullah terör örgütünün legal partisi, anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesine açıkça karşı olan Hüda Par  ile ittifak kurarak meclise taşıdığı halde, terör örgütlerinin hedefi olmuş kendisine terör örgütlerince kurşun sıkılarak öldürülmek istenmiş KILIÇDAROĞLU'nu,  düzmece ve montaj görüntülerle, iftiralarla, terör örgütlerine arka çıkmakla ve onlara destek çıkmakla suçlayarak, medya gücünü de arkasına alarak yaptığı siyasi ve insani etiğe sığmayan propagandaya rağmen, seçilemediğini sakın unutmayınız. 


KILIÇDAROĞLU; meydanlarda, seçildiği takdirde vatandaş ve ülke yararına yapacaklarını, projelerini, somut bir şekilde açıkladı, KILIÇDAROĞLU'nun yapmayı vaad ettiği çoğu projenin;  KILIÇDAROĞLU'ndan rol çalan ERDOĞAN tarafından kopya edilip,  seçim öncesinde yerine getirildiğini de, sakın unutmayınız. 


Şu gerçeği de asla unutmayınız. KILIÇDAROĞLU;  ana muhalefet partisinin ve tümü muhalefette olan partilerden oluşan Millet İttifakının lideri olup, henüz iktidarda değildir. Elinde,  devletin yasal gücü, yetkileri, parası mevcut değildir, devleti idare eden  ERDOĞAN'dır. Bu nedenle, vatandaş olarak yapılmasını istediğiniz halde yapılmayan tüm güzel şeyleri yapmayan ve sizleri mutlu edemeyen kişi,  KILIÇDAROĞLU değil, iş başındaki ERDOĞANDIR. 


Sayın seçmen vatandaşım; Milet İttifakına ve onuna ortak adayı olan KILIÇDAROĞLU'na oy veren HDP'li seçmenler  de sizi tedirgin etmemelidir. HDP de, bu ülkenin mecliste temsil edilen yasal bir partisi olup, bu partiye oy ve gönül veren Kürt kökenli vatandaşlarımız da, bu ülkenin eşit yurttaşları olup, onlar da Çanakkale’de, Sakarya'da, İnönü'de, Dumlupınar'da savaşarak bu ülke için kanlarını dökmüşler ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundaki temellere harç koymuşlardır. 


Herkes kendisini ATATÜRK'çü ilan ediyor, bu söz de kalmamalı. ATATÜRK ne demiş? ”Ne Mutlu Türk'üm diyene” dememiş mi, ırkçı milliyet anlayışını reddederek, Türk Milleti kavramı ve bayrağı altında toplanan,  ülkesini seven bu duyguları taşıyan  herkesi, etnik kökeni, dini, mezhebi, ana dili ne olursa olsun Türk Milletinin bir ferdi kabul etmemiş midir?


HDP; bir kitle partisi olup, taraftarlarının çoğunluğunu Kürt kökenli vatandaşlarımızın oluşturması nedeniyle, HDP'yi PKK terör örgütüyle özdeş tutmak ve HDP'ye ve Cumhurbaşkanı adayı KILIÇDAROĞLU'na oy veren HDP'li Kürt vatandaşlarımızı PKK'lı olarak yaftalayarak; KILIÇDAROĞLU'nun,  PKK'nın desteğini sağlayan bir aday olarak suçlanması,  büyük bir haksızlık ve aymazlıktır, bunun da ötesinde,  vatan hainliği ve ATATÜRK'ü reddetmek, onun kemiklerini sızlatmaktır. 


Kaldı ki; HDP, Millet İttifakının bileşeni, yani  bu ittifakın içinde yer alan bir parti değildir. ERDOĞAN'ın;  ülkenin ekonomisini bozan, ülkeyi cari açık batağına sokan ve ülkeyi yoksullaştıran, özgürlükleri, yargı bağımsızlığını yok eden, meclisi işlevsiz kılan, siyasal islamcı antidemokratik ve otoriter yönetimine karşı çıktığı için ERDOĞAN'ı desteklemeyen ve bu ülkenin eşit vatandaşları olarak,  bu sorunları çözeceğine inandığı için Millet İttifakının adayı KILIÇDAROĞLU'na oy veren HDP seçmenlerinin oylarından hareketle, KILIÇDAROĞLU'nu,  PKK terör örgütüyle işbirliği yapmakla suçlamak, çok açık söylüyorum;  ülkenin temeline,  birliğine ve dirliğine dinamit koymaktır, vatana ihanettir,  ülkeye. ülkenin birliğine zarar veren, en büyük ve en tehlikeli terör de, budur. 


HDP ile organik bir işbirliği ve müzakereler yapılmadığı, karşılıklı ve tarafları bağlayan protokoller imzalanmadığı, seçildiği takdirde HDP'ye devlet yönetiminde Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık gibi  bir koltuk vaad edilmediği halde, hür iradeleriyle kendisine oy veren  HDP seçmeni dışlamaya, onları ve onların onlarını yok saymaya hakkı ve yetkisi bulunmayan  KILIÇDAROĞLU'nun; tüm bu gerçeklere rağmen,  hala  terör ile işbirliği yapmakla suçlanması ve bu gerçek dışı ve acımasız suçlamayı da,  bu ülkenin birliğini temsil etmesi gereken mevcut Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı ERDOĞAN'ın yapmakta olması çok acıdır, ülkemiz için yüzkarasıdır, iftiradır, İslam’ın en temel kurallarını inkar etmektir.  


Sayın seçmen vatandaşım; bakmayınız, 15. Temmuz hain darbe girişiminde bulunan FETÖ Terör örgütüyle şimdilerde  mücadele ettiğine, iş başındaki ERDOĞAN; bu FETÖ Terör örgütünü devletimizin başına musallat eden, bu örgütü devletin emniyet, adalet ve ordusunun kadrolarına atayan ve bu kadroları işgal ettiren, FETÖ ile aynı menzile koşan kişi de,  bizzat ERDOĞAN'ın kendisi olup, bu tarihsel gerçeği de sakın unutmayınız.    


Sayın seçmen vatandaşım; ilk turda Türkiye Büyük Millet Meclisinde çoğunluğu ERDOĞAN taraftarlarının kazanmış olması da, asla yönetimde istikrarı bozmayacak,  bir yönetim krizi yaratmayacaktır. Zira, değiştirilmesini istediğimiz bu sistemde, parlamenter sistemin aksine, meclis hadım edilmiş, bütçe yapma ve yürütmeyi denetleme yetkileri elinden alınmıştır. Güven oyu, gensoru gibi denetim yolları kapatılmıştır. Seçilmiş cumhurbaşkanı; yürütmeyi, meclisi ve yargıyı emri altına alan devasa ve sınırsız yetkilerle donatılmıştır. Meclis dışından bakanlarını atamakta ve Meclisin güvenoyunu almadan işbaşı yapmakta ve güvensizlik oyuyla iş başından uzaklaştırılamamaktadır. Bakanları atayan da,  görevden uzaklaştıran da tek adam Cumhurbaşkanıdır. 


Cumhurbaşkanı meclisin değil, Meclis Cumhurbaşkanının güdümündedir. Bu nedenle,  Millet İttifakı mecliste çoğunluğu elde edemediği için anayasada değişiklik yaparak bu sistemi değiştiremeyecektir ama, ERDOĞAN'ın elinde kötü işleyen bu sistem ile dahi, KILIÇDAROĞLU'nun ehil, liyakatli ve tarafsız ellerinde ülke yararına sonuçlar doğuracaktır. Zararın neresinden dönersen kardır. 


Ben çok beğenirim, güzel bir söz vardır. Kötü yasa yoktur, kötü uygulayıcı vardır. En güzel bir  yasa dahi,  kötü bir uygulayıcının elinde çok kötü sonuçlar doğuracağı gibi, çok kötü bir yasa da iyi bir uygulayıcının elinde çok güzel sonuçlar verebilir. 


İşte, oylarınızla KILIÇDAROĞLU'nu Cumhurbaşkanı seçtiğinizde, ERDOĞAN'ın kötü  yönetimiyle batırdığı,  tek adamın sultasına ve diktasına soktuğu, özgürlükleri yok ettiği,  yoksullaştırdığı ve namerde muhtaç bıraktığı ülkemiz; bu sistemle dahi,  KILIÇDAROĞLU'nun tarafsız, anayasa ve yasalara saygılı, ülkenin ve insanların yararı için öncelediği iyi yönetimiyle,  düze çıkacak, bu sistemin aksayan ve kötü olan tüm sonuçları ortadan kalkacaktır. 


Sayın seçmen vatandaş; çok önemli bir seçimin arifesindesin, sakın unutma.  Kendini, çocuklarını, torunlarını ve ülkeni düşün,  bu senin son şansındır. 

Kolay gelsin sayın seçmen yurttaşlarım.

Güner Yiğitbaşı

18/05/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget