Bu suç TCK. 309 maddesinde; ” Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu suçun işlenmesinde cebir ve şiddet kullanmak, suçun asli unsurudur.
Bu suçun fail ya da failleri; cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yarımcısı ve/veya bakanlar gibi, devletin üst düzey makamlarında görevli ve devletin yaptırım gücünü ve otoritesini kullanmaya ve emretmeye yetkili kişilerse, suçun oluşmasında aranan cebir ve şiddet unsurunun oluşmuş sayılması için, bu kişilerin ellerine fiilen silah alarak, doğrudan silahlı cebir ve şiddet kullanmaları gerekmemektedir. Bu kişilerin, işgal ettikleri makamların kendilerine sağladığı yasalardan kaynaklı devletin yaptırım gücünü ve otoritesini, kendilerinden hesap sorulamazlığından yararlanarak kullanmak suretiyle, halk üzerinde oluşturdukları baskı, cebir ve şiddet yeterlidir bu suçun oluşması için.
Anayasayı ihlal suçu, kamu görevlisi için, bir görev suçu değildir.
Zira, hiçbir kamu görevlisinin; anayasayı ihlal etme gibi bir görev tanımı yoktur.
Anayasaya ve anayasal düzene, anayasanın temel ilkelerine uymaları ve saygı göstermeleri, görevlerini anayasa uygun yapmaları gerekenler, ilk başta kamu görevlileridir.
Bu itibarla, görevleriyle ilgili işledikleri suçlar nedeniyle; anayasayla, kendilerine daha teminatlı özel soruşturma ve kovuşturma usulleri getirilen Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların; görev tanımlarına girmeyen, bu nedenle görevleriyle ilgili suç sayılmaması gereken anayasayı ihlal suçunu işlediklerinin iddia edilmesi ve bu konuda yeterli somut kanıtların bulunması halinde, haklarında 301 milletvekilinin soruşturma önergesi vermesine, 360 milletvekilinin soruşturma açılmasına ve 400 milletvekilinin de yüce divana sevk kararı almalarına gerek yoktur. Yargılama mercii de Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi değildir.
Görev suçu olmayan, görev tanımı içinde bulunmayan anayasayı ihlal suçunu işleyenler her kim olurlarsa olsunlar, varsa yasama dokunulmazlıkları dikkate alınarak, genel hükümlere göre, suç yeri Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanırlar.
Güner Yiğitbaşı
05/05/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder