Komşunun Böylesi

Komşunun Böylesi mağdur olan, zarara uğrayan, terbiyesizce tavırlara maruz kalan ben oldum, böylesine düşman başına bir komşu elinden çok rahatsızım,

Komşunun Böylesi
Ankara Yenimahalle Batıkent İnönü Mahallesi Kimyacılar Sitesi 1710. Cad. No 16/1 adresinde dubleks evde oturmaktayım. Komşum 25 yıldır küs olduğum iki sokağın birleştiği köşede (1710. Cad. ile 1706 sokağın kesiştiği yerde) 16 numarada oturan Mustafa Yıldırım diye birisi. 

Neden küs olduğumuzu açıklamak isterim. Yıllar önce, bu komşu dubleks evinin üstüne imara aykırı ve yasak olan bir kaçak kat yapmak istedi, şikâyet ettim buna mâni oldum bunun için adam bana düşman gibi oldu. O istediği evi yaptığı takdirde benim evin güneşini kapatacaktı, hem de kaçak ve yasaktı.

Yine yıllar önce, Gaziantep’te görev yapan oğlumun evine üç aylığına gittim. Geldim ki bu komşum ikimizin bahçemiz arasına kaçak ve imara aykırı, benim bahçemin güneşini engelleyen görüşü kapatan kocaman bir duvar çekmiş. Böyle bir duvarı 300 hanelik sitede hiçbir komşu yapmadı. Bu duvarın arkasına ben şikâyet etmezsem bir kaçak oda çıkaracakmış. Hemen belediyeye şikâyet ettim, belediye ekipleri ceza yazacaklardı, bu komşum bana yalvar yakar özür dileyerek şikâyet dilekçemi geri almamı istedi ben de şikâyet dilekçemi aldım ama, belediye ilgilileri “ama o kaçak duvarı da yıkacaksın” diye de tembih ettiler ve duvarı yıktırdım adam bana düşman gibi davranmaya başladı. 

Aradan böylece küs olarak devam ederken bir süre önce, bu komşu Mustafa Yıldırım evinin yanındaki 1706. Sokağın asfaltın hemen bitişiğine (1710. Cad. ile 1706 sokağın kesiştiği köşe), evi ile asfalt arasında, arka sokaklardan aynı sitedeki komşuların yağmurlama kanalının geldiği borusunun üstüne evine bitişik kaçak imara aykırı çıkıntı bir oda yaptı. Yaparken de küs olmamıza rağmen, yanıma gelerek “komşu sen şikâyet etmezsen ben buraya bir oda çıkaracağım, mutfak yapacağım” dedi. Ben de iyi niyetimle, “bana bir manisi yok, belediye görürse engeller, beni ilgilendirmez” demiştim. Şimdi oraya kaçak oda yaptı, yağmurlama kanallarını üstünde imara aykırı olarak durmakta. İleride sorun çıkaracağından bu yağmurlama kanalının üstüne ve hemen yolun-asfaltın kıyısında yapılan kaçak odanın kaldırılması gerekir.

Bu komşu ile küslüğümüz böylece devam ederken beni üzen başka bir olaya tanık oldum. Benim küçük bir köpeğim var, onu sabaha akşam gezmeye çıkarırım. Köpeğimle gezerken çöp kenarlarına, bahçe duvarlarına asılmış sık sık poşet içinde bayat ekmeklere rastlarım, onları alıp yakın bir parkın içindeki düzlüğe bu atılan bayatlamış ekmekleri, sevabına ufalayıp bırakırım güvercinler de gelip yerler.

Bir gün köpeğimle geziye gitmek için evimizden çıktım, her gün geçmekte olduğum komşu Mustafa’nın evinin köşesine gelince kaldırımdaki akasya ağacına asılmış poşet içindeki ekmekleri gördüm parka güvercinlere götürmek üzere aldım. Köşeye sinmiş ve de böylece bana tuzak kurmuş olan Mustafa’nın büyük kızı oradan çıkarak, elimdeki poşet içindeki ekmeklere uzanırken, “ o ekmekler bizim  sevap kazanmak istiyorsan kendi ekmeğinle yap bizim ekmeğimizi alamazsın” deyip ekmek poşetini aldı, oysa bayat ekmekti; Allah’ım bu ne kötü niyet diye söylendim sadece. Aman Tanrım bayat ekmekle bile komşusuna tuzak kuruyorlar bu nasıl kötü komşuluk diye üzüntü içinde söylendim.

Bu böyle komşu Mustafa ile küslük devam ederken, Mustafa’yla hiç ilişiği ona zararı ilgisi olmayan, hiç kimseye de zararı olmayan arkada üç tane komşular küçük gelen mutfaklarını büyütmek için dört evin alan boşluğuna iki metre kadar uzatmak istediler. (Bu dört evin arka orta tarafından hiç kimseyi ilgilendirmeyen bir ortak alanımız vardı) Komşu olarak bana da teklif ettiler “ortak uzatalım” dediler, kabul edip biz de katıldık. İşe başladık. Evlerimize bitişik bu küs olduğum Mustafa Yıldırım, ona hiçbir zararı bitişiği ilişiği olmadığı halde, Mustafa Yıldırım’ın karısı çatılarımıza çıkarak ne yaptığımız öğrenmiş, Yenimahalle Belediyesine “kaçak inşaat yapıyorlar” diye ihbar şikâyette bulunuyor.  Belediye zabıtaları gelip, “hakkınızda şikâyet var, kaçak inşaat yapıyor muşsunuz” diyerek durdurdular. Hatta memurlar, “buraya helikopterle gelsek bulamayız, buranın hiç kimseye, kamuya bir zararı yok, kendi aranızda anlaşın, anlaşmazsanız yaptırmayız” deyip gittiler. 

Ben üzüntü sinir içinde komşulara “ben yaptırmıyorum vaz geçtim siz yaptırın” dedim.  Fakat iş resmiyete zabıtaya bildirildiği için onlar da yaptıramıyorlardı, ustalar işi bıraktı, sinirler gergin. Onları hiçbir şekilde ilgilendirmediği halde, Mustafa Yıldırım’ın karısı “siz kaç kat çıkarsanız çıkın karışmam amma buna Cevat’a bir çivi bile çaktırmam” diyerek şikayetinde direniyor, böylece komşuya karşı düşmanlığını dışa vuruyordu.

Komşular, Mustafa Yıldırımlara, “burayla sizin hiçbir ilginiz bitişikliğiniz yok, şikâyetiniz yersiz, vaz geçin bu şikâyetten” diyerek ricada bulunuyorlar. Ben artık vaz geçtim diye düşünürken, komşular onları ikna ederek, yapılmasına razı olmuşlar. Hala o kadın, “onlara bir çivi çaktırmam siz kaç kat kaç oda yaparsanız yapın” diye direnmiş. Nihayet komşular ikna etmişler, bize de “gel ikna ettik devam ediyoruz” dediler ve işi bitirdik.

Aradan iki yıl geçti 2023 Nisan’ın ilk günleri idi. Bu komşu Mustafa ile duvarımız bitişiktir. Benim o komşumdan yana evimin bodrum duvarından suların aktığını gördüm. Yan sitede oturmakta olan tesisatçı Aslan Karataş’ı çağırdım. Usta gelip suyun arızanın yerini tespit için duvarı hilti ile kazmaya başladı. Her ihtimale karşı komşu Mustafa Yıldırım’ı da çağırıp suyun aktığı arıza yerini aradığımızı, durumu gelip görmesini istedim. Mustafa Yıldırım geldi, baktı ki gerçekten duvardan suların geldiğini gördü ve “arıza benden yana geliyorsa masrafın yarısını öderim” dedi. 

Usta duvarları kazdığı halde arıza yerini bulamadı, yan mutfağın duvarı, üst katın duvarını, tuvaletin duvarını kısmen kırarak arızayı bulamadı. Sonunda anladık ki yan komşum Mustafa Yıldırım’ın bodrumundan çıkan su borusu çürüyüp patlamış, yani patlak kaçak arıza suyun komşudan geldiğini tespit ettik. Usta kazdığı duvarları tekrar onarıp 3000 lira aldı.  Onun komşunun kaçak suyunun gereksiz masrafını zahmetini çektiğim için Mustafa Yıldırım’dan, söz verdiği gibi üç bin liranın yarısını 1500 lirayı vermesini istediğimde aynen, “o masraf sana az bile” diyerek kaba davranışta bulunarak “vermeyeceğini” söyledi. Mahkemeye versem kazanacağımı sanıyorum, ama uğraşmaya değmez deyip sineye çektim.

Görüldüğü gibi mağdur olan, zarara uğrayan, terbiyesizce tavırlara maruz kalan ben oldum, böylesine düşman başına bir komşu elinden çok rahatsızım, bilmem onunla ne yaparız.

Cevat Kulaksız

Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget