KILIÇDAROĞLU; özellikle son iki seneden bu yana sergilediği birleştirici, kucaklayıcı, sevgi dolu tavırları ve konuşmaları, mütevaziliği, dürüstlüğü, topluma sunduğu somut projeleri ve net tavırlarıyla, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna çok yakışacak, Cumhurbaşkanlığını gerçekten hak eden bir kişilik olduğunu, açıkça ortaya koymuştur.
İsmi etrafında dile getirilen yanlış ve haksız, taraflı değerlendirmelerle, kendisini seçilemeyecek aday olarak sunan kesimler dahi, seçimlere iki gün kalan bugün itibariyle, bu gerçeği kabul etmişler ve KILIÇDAROĞLU'nun ismi etrafında kenetlenmişlerdir.
KILIÇDAROĞLU; o kadar birleştiricidir ki; kurduğu Millet İttifakını, Halil İbrahim Sofrası olarak niteleyerek, ülkesini seven ve tek adam rejimini değiştirmekten yana görüş açıklayan demokrat ve özgürlükçü herkesi yanına davet etmiştir.
CHP'den ayrılarak Memleket Partisini kuran Muharrem İNCE'nin; kendisine ve kurduğu Millet İttifakına yönelik ağır ve haksız eleştirilerine rağmen, Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmek zorunda kalan Muharrem İNCE'ye kin beslememiş, onu da Halil İbrahim Sofrasına davet ederek, ona da kucak açmıştır.
Muharrem İNCE; bugün (12/05/2023) yapılacak olan Millet İttifakının Ankara mitingine davet edilmiş, ancak şu ana kadar ulaşan bilgilere göre İNCE bu davete katılmayacağını beyan etmiştir.
İNCE'nin; mitinge katılma davetini kabul etmemesi, kendi penceresinden etik ve yerindedir. Zira, katılmaya yüzü yoktur. Kırarak ve dökerek CHP'den ayrılmış, yeni bir parti kurmuş ve seçilemeyeceğini bile bile, sırf oy bölmek ve KILIÇDAROĞLU'na seçim kaybettirmek amacıyla, partisinden Cumhurbaşkanı adayı olmuş, son ana kadar da, tüm iyi niyetli çağrılara rağmen, bu kararından geri dönmemiştir.
Kendimi İNCE'nin yerine koyuyor, empati yapıyorum ve çağırıldığı Ankara mitingine katılmamakla isabetli ve etik bir karar verdiğini tutarlı davrandığını düşünüyorum. Demek ki; politikacı biraz sabırlı olmalı, dilini tutmasını bilmeli, kırıcı ve yıkıcı olmamalı, rakiplerinin yüzlerine bakamayacak ve bir daha bir araya gelemeyecek sözleri asla söylememelidir.
Cumhur İttifakının liderleri ve kemikleşmiş tabanlarının oluşturduğu bir azınlık dışında, muhalefetteki ezici çoğunluk, KILIÇDAROĞLU'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığında ittifak oluşturmuşlar, KILIÇDAROĞLU; sadece, altı partinin bileşeni olduğu Millet İttifakının adayı olmaktan da öte, neredeyse tüm muhalefetin ortak adayı olarak benimsenmiş ve KILIÇDAROĞLU'nun 13. Cumhurbaşkanımız olmasına iki gün kalmıştır.
Ülkemiz siyaseti; seçimlere giderken, iş başındaki iktidarın topluma yaşattığı, sonraki seçimlerde Türk siyasetinin ibret alması ve önemli dersler çıkarması gereken ve hiç arzu edilmeyen etik dışı, kirli ve karanlık söz ve davranışlara tanıklık etmiştir, maalesef.
Şimdiden, 14 Mayıs seçimlerinin; ülkemize ve halkımıza hayırlı ve uğurlu olmasını, kuvvetler ayrımına dayalı, yargının bağımsız, parlamentonun etkin ve özgürlüklerin eksiksiz olduğu parlamenter demokrasinin kurulmasına vesile olmasını diliyoruz.
Güner Yiğitbaşı
12/05/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder