Rakamların Dili Ve Ülke Gerçekleri Işığında Seçimin Yorumu

Rakamların Dili Ve Ülke Gerçekleri Işığında Seçimin Yorumu Bu yazıyı, CHP'li kimliğimizle, ama objektif bir gözle kaleme alıyoruz. Oy dağılımına

Rakamların Dili Ve Ülke Gerçekleri Işığında Seçimin Yorumu
Bu yazıyı,  CHP'li kimliğimizle,  ama objektif bir gözle kaleme alıyoruz.  


Kimse kimseyi kandırmasın.  


Evet, ERDOĞAN koltuğunu koruyamamış ve yüzde elli artı bir rakamına ulaşamamış ve bu nedenle seçimi kazanamamış gözüküyorsa da, ekonomik kriz, deprem, sunulan somut projeler, özgürlükçü parlamenter sisteme dönüş vaadi ve muhalefet cephesinin birlik ve beraberliğinden oluşan tüm avantajlara rağmen,  KILIÇDAROĞLU'nun lideri ve ortak adayı olduğu Millet İttifakı ve onun adayı KILIÇDAROĞLU da seçimi kazanamamış ve seçim ikinci tura kalmıştır.  


Oy dağılımına bakıldığında;   Cumhur İttifakının adayı mevcut Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, yüzde 49.  30 ;   Millet İttifakının adayı KILIÇDAROĞLU ise;  yüzde 45.  01 oranında oy almıştır.  


Bu rakamların diline baktığımızda,  ERDOĞANKILIÇDAROĞLU'na dört puan fark atarak seçilmeye çok yaklaşmıştır.  


ERDOĞAN'ın; birinci turda almış olduğu 49.  30 oy oranını,  ikinci turda da tutturacağı kesindir.  Zira, ERDOĞAN'ın oylarını konsolide etmekte ustalığı ve elindeki devlet imkanlarını kendi yararı için kullanmaktaki pervasızlığı ve ustalığı,  inkar edilemez bir gerçektir.  


Bize göre, Sinan OĞAN; adaylığı ve almış olduğu yüzde  5.  26 oranındaki oyuyla;   Millet İttifakı ve onun adayı KILIÇDAROĞLU'nun aleyhine değil, bilakis onun  lehine ve kurtarıcı olmuş, aldığı 5.  26'lık oy oranıyla,  ERDOĞAN'ın çok yaklaştığı yüzde 50 artı bir oranına ulaşmasını engelleyerek KILIÇDAROĞLU'nu ipten almıştır.  


Zira;  Sinan OĞAN'ın siyasi geçmişi, adaylıktan çekilen İNCE gibi,  CHP'ye dayanmamakta ve ideolojisi de sosyal demokrat bir ideoloji değildir.  Evet, CHP kökeninden gelen ve CHP'den oy çalacak olan İNCE'nin adaylıktan çekilmesi,  bir ölçüde oyların bölünmesini önleyerek KILIÇDAROĞLU'na yararlı olmuşsa da, Sinan OĞAN'ın almış olduğu 5.  26 lık oylar içinde;   sosyal demokrat ve  CHP'den gelen oyların olmaması, olsa da çok az olması, bu oyların daha ziyade,  MHP, İyi Parti ve AKP'den memnun olmayan ve kararsız kalan sağ ve milliyetçi diye vasıflandırılan kesime ait oylar olması nedeniyle, Sinan OĞAN'ın adaylığı ve almış olduğu oylar, KILIÇDAROĞLU'na yarar sağlamış, ERDOĞAN'a ise zarar vermiş ve ERDOĞAN'ın çok yaklaştığı birinci turda seçimi kazanmasına engel olmuştur.  


Sinan OĞAN şimdi, seçimleri ikinci tura taşımanın sevincini ve mutluluğunu yaşamakta ve seçim kazanmış gibi, ikinci tur için ERDOĞAN ve KILIÇDAROĞLU'nun tekliflerini beklemeye ve pazarlık planları yapmaya başlamış olmalıdır.  


Ancak, Sinan  OĞAN'a bizim tavsiyemiz şudur.  Sakın ola ki;  kendisine verilen yüzde 5.  26 lık oyu,  tapulu malı olarak ve çantada keklik görmesin.  Yukarıda belirttiğimiz gibi bu oylar, kendisini sığınacak liman olarak gören MHP, İYİ Parti ve AKP'den kopup gelen ve kararsız  milliyetçi oylardır, bu oyları siyasi menfaati için kullanmaya ve istismar etmeye, bu oylar üzerinden ERDOĞAN ve KILIÇDAROĞLU ile pazarlık yapmaya kalkışırsa;  bu oyların,  Sinan OĞAN'ın işaret edeceği ERDOĞAN'a veya KILÇDAROĞLU'na yöneleceğinin hiçbir garantisi yoktur.  


Bu nedenle bir tavsiye de KILIÇDAROĞLU'na yapmak istiyorum.  Sinan OĞAN ile masaya oturarak pazarlık yapar ve Sinan  OĞAN'a da orantısız bir taviz vermeye kalkışırsanız,  avucunuzu yalarsınız.  


Seçimde, koşullara göre,  favori gösterilmesine rağmen yeterli oyu alarak ipi göğüsleyemeyen ve hatta oy oranı ERDOĞAN'ın da gerisinde kalan,  alabileceği azami oyu alabilmek için elinden gelen gayreti gösteren,  somut projelerini bir bir seçmenle paylaşan KILIÇDAROĞLU'nu, seçimi kazanamadığı gerekçesiyle,  kimse asla suçlamamalıdır.  


Ülkenin bazı gerçekleri, geniş bir seçmen kesiminin;  sosyo kültürel yapısı, hala kimlik ve din üzerinden politika yaparak bunun üzerinden oyunun rengini belirleme alışkanlığı, bu konuda iktidar cenahından kaynaklı algı yönetimine maruz kalması, kırılması imkansız bazı önyargıları, ERDOĞAN'ın kimlikler ve dini inançlar üzerinden bölücü ve ayrıştırıcı bir siyaset  yapmaktaki ısrarı ve ustalığı, maalesef KILIÇDAROĞLU'nun kazanmasına doğru giden yollar üzerinde engeller oluşturmaktadır.  


Her zaman, ”seçim kaybetmenin suçlusu asla seçmen değildir, siz muhalefet olarak aynaya bakınız” derler ya.  


Ben bu seçimler için;   “seçmen hatalı değildir, muhalefet olarak siz suçu kendinizde arayınız,  aynaya bakınız” sözünü,  asla kabul etmiyorum.  


KILIÇDAROĞLU daha ne yapacak? ülkenin seçmen profiline göre,  elinden gelen tavizi vermiş, herkesle helalleşmiş, birleştirici, ayrıştırmayan, herkesi kucaklayan bir sevgi dilini kullanmış, iş başına gelince ülke ve halk yararına yapacaklarını somut projelerle anlatmış, dürüst, namuslu, hırsızlık yapmayan, herkesin inancına saygılı, bir görüntü sergilemiş, tüm bunlara rağmen;  açıkça dile getirilmese de, alevi olması ve bugüne kadar ERDOĞAN karşısında seçim kazanamamış olması gibi,   bazı seçmen kesiminin bir türlü kıramadığı ön yargıları nedeniyle, belki de Millet İttifakı bileşeni partilerin seçmenleri tarafından dahi,  kendisi dışlanarak hak ettiği ipi göğüsleyememiş ve seçimi kazanamamıştır.  


Bir neden de bize göre, Millet İttifakının bileşeni İyi Parti  ve lideri AKŞENER'in akıl almaz bir şekilde KILIÇDAROĞLU'nun adaylığına karşı çıkışı, KILIÇDAROĞLU'nu seçilemeyecek aday olarak yaftalaması ve masayı devirmesidir.  Sonradan iş tatlıya bağlansa da,  iş işten geçmiş ve çatlayan vazo su sızdırmaya devam etmiş,  Millet İttifakına ve KILIÇDAROĞLU'na olan güveni sarsmış ve AKŞENER'in bu akıl almaz ihaneti, İyi Parti'ye de, ortak aday KILIÇDAROĞLU'na da zarar vermiştir.  


Bize göre, ikinci turun favorisi ERDOĞAN'dır.  


Zira alınan oy oranlarını gösteren rakamlar ortadadır, bu ilk turda alınan oy oranları,  gerçek bir anket olarak karşımızda durmaktadır.  Muhalefetin seçmenlerine söyleyecek hiçbir şeyi kalmamıştır, seçilmek için yeterli olan her şeyi ilk turda söylemiş ve buna rağmen, özellikle depremden mağdur olan, iktidarın yardım elini uzatmadığı deprem bölgesindeki seçmenler dahi, kendilerine çektirilen onca acıya ve yokluğa, sıkıntıya rağmen, eski alışkanlıklarından ve inançlarından, ERDOĞAN'ın yaydığı algılardan kaynaklı ön yargılarını kırıp doğruları görememişler, alınları sözde  secdeye değenleri,  çektikleri açlığa, yokluğa ve acıya karşı tercih etmişlerdir.  


Ülkenin kültürü bu, acı gerçekleri bu.  Bunları kökten değiştiremediğimiz sürece,  layık olduğumuz kişilerce yönetilmeye devam edeceğiz maalesef.  


İkinci turda KILIÇDAROĞLU'nun kazanmasını temenni ediyorum, oy'um yine KILIÇDAROĞLU'nadır.  Ancak, KILIÇDAROĞLU'nun kazanacağı konusunda,  bu sefer iyimser değilim, kazanırsa milli piyangodan çıkmış ikramiye gibi sevinip mutlu olacağım.

Güner Yiğitbaşı

15/05/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget