Demokrasinin Namusu Olan Sandığa Sakın İlişmeyin

Demokrasinin Namusu Olan Sandığa Sakın İlişmeyin Seçimler; demokrasilerin tek koşulu olmamakla birlikte, olmazsa olmazı vazgeçilemez en önemli koşul

Demokrasinin Namusu Olan  Sandığa Sakın İlişmeyin
Seçimler;  demokrasilerin tek koşulu olmamakla birlikte, olmazsa olmazı vazgeçilemez en önemli koşuludur. 


Siyasal iktidarlar;  tüm meşruiyetlerini seçimle kazanırlar ve anayasanın öngördüğü süreyle sınırlı olarak ve yine anayasanın öngördüğü kurallara göre ülkeyi yönetirler. 


İş başındaki siyasal iktidarlar,  sürelerinin dolmasından sonra da tekrar seçimlere katılabilir ve halkın güvenini ve desteğini sağladıkları sürece iktidarlarını sürdürürler, yani sandıkta oylarıyla  iradesini açıklayan halkın dediği olur. Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. 


Demokrasilerde, seçim kazanarak iktidar olmak ne kadar doğalsa, seçim kaybederek iktidardan uzaklaşmak da çok doğaldır. 


Ülkemiz,  14 Mayıs’ta yeni iktidarı ve cumhurbaşkanını belirlemek amacıyla çok önemli bir seçime hazırlanmaktadır. 


Tüm dünyanın gözü ülkemize çevrilmiş olup, iktidarla muhalefet seçimlere eşit koşullarda girmemekle birlikte,  ülkemiz 14 Mayıs’ta  tüm dünyanın izlediği çok önemli bir seçim sınavı verecektir. 


Bu nedenle;  tüm kurum ve kurallarıyla içi boşaltılmış olan demokrasimizin kalan itibarı ve namusu, 14 Mayıs seçimlerine, özellikle de seçimlerin dürüst bir şekilde yapılmasına ve iş başındaki iktidarın seçim sonuçlarına saygı göstermesine endekslenmiş bulunmaktadır. 


İş başındaki Saray İktidar;  21 yıllık,  astığım astık,  kestiğim kestik tarzında anayasa dışı olarak sürdürdüğü yönetimini bırakmak istemediği kuvvetli şüphelerini ortaya koyan eylem, söylem ve davranışlar içine girmiş olup;  bu durum,  sandıkta tecelli edecek olan  iradelerinin tanınmayacağı şüphesini taşıyan halkımızı tedirgin etmekte, halkımız buna rağmen 14 Mayıs seçimlerine kilitlenmiş ve demokratik bir sabır içinde sandığa gideceği günü beklemektedir. 


Demokrasiyi içine sindirmiş olan Türk insanının bu demokratik saygısı,  tavrı ve sabrı iş başındaki iktidarı asla yanıltmamalıdır. 


Halkımızın; 14 Mayısa kadar sürecek olan bu sessiz çığlığının,  halkımızın  demokrasiye ve sandığa olan saygısından  ve asaletinden kaynakladığı, asla ve asla hatırdan çıkarılmamalıdır. 


İş başındaki siyasal iktidar;  kazandığı seçimleri, bunun mutluluğunu ve yaptığı coşkulu balkon konuşmalarını hatırlamalı, bunun gururu içinde,  bir gün seçimleri kendisinin de kaybedebileceği gerçeğine hazırlıklı olmalı, seçim kazanmak için etik dışı yalan ve düzmece propagandalarından derhal vazgeçmelidir. 


Korkunun ecele faydası yoktur. 


Tüm diktatörlüklerin; bedeli ne olursa olsun,  eninde sonunda kaybettiğini,  demokrasilerin ise; tüm faşist  engellemelere, geçici olarak kesintiye uğramalarına  rağmen, er ya da geç zafere ulaşan yegane rejim olduğunu kimse aklından çıkarmamalı, demokrasinin zafere ulaşması, cana ve mala yönelik hiçbir bedel ödemeye gerek kalmaksızın, mutlaka sandıkta 14 Mayıs’ta sağlanmalıdır. 


Seçimi kaybedeceği belirginleşen siyasal iktidarın; seçim sonuçlarına saygı göstermeyerek iktidarı bırakmamak için emrindeki silahlı  güçleri devreye sokarak ülkemizde bir kaosa ve kardeş kavgasına sebebiyet verebileceğini düşünmek dahi istemiyoruz. 


Buna yeltenilmesi halinde,  sonunda kaybedecek ve yok olacak olanın,  kendileri olacağı yadsınamaz bir gerçektir. 


Burası Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün şehit kanlarıyla kurduğu, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik ve laik bir hukuk devletidir ve öyle de kalacaktır.

Güner Yiğitbaşı

10/05/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget