Diyanet Cuma vaazlarında neden Atatürk’ü anmıyor?

Diyanet Cuma vaazlarında neden Atatürk’ü anmıyor? Çoğunlukla hutbe konuşmalarının metnini Diyanet İşleri Başkanlığından yazılıp gönderilmekte, imamlar

Bugün 19 Mayıs 2023 Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşına başlamak için Samsun’a çıkışının tam 104 günü. Yurdumuzu her yandan emperyalist devletler tarafından işgallerinin en acılı günlerinden olan 19 Mayıs 1919 gününde, Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye arkadaşları Samsun’a çıkarak yurdumuzun kurtuluşuna başlama günüdür. Çok şükür ki dünyaya örnek gösterilecek bir mücadele ile dünyanın hayran kaldığı bir savaşla yurdumuz düşmanlardan temizlendi. Bu kahramanlık olayı Türk Ulusu tarafından asla unutulmaması gerekir.

Diyanet Cuma vaazlarında neden Atatürk’ü anmıyor?
19 Mayıs 1919’dan 104 yıl sonra bile, Kurtuluş Savaşında düşmanla birlikte olmuş Mustafa Sabri’leri hain din adamlarını anımsatacak biçimde günümüzün uzantıları da bu kurutuluş kahramanlık günümüzü, hele kurtuluşu örgütlemiş Atatürk ve Kuvayi Milliye kahramanlarını anmak istememeleri vatansever Türkler için üzüntü vericidir. Gerçekten Türkiye’de 90 bin camide 90 bin imam, Gençlik Spor ve Atatürk’ü anma yıldönümüne denk düşen Cuma hutbelerinde Atatürk’e yer vermemişlerdir. 

Camide tanık olduğum bir olay, bana bu yazıyı yazmama neden oldu. 19 Mayıs 2023 Cuma günü, 19 Mayıs 1919 un 104ncü günü ve de denk gelen 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının yıldönümünde Mahallemizde bulunan Yunus Emre Camisine gittim. Vaaz veren kadrolu cami imamı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle gençlere önem verdiklerini göstermek için sanırım, “bugün Cuma namazını genç bir arkadaşımız kıldıracak” dedi ve o genç imamın özgeçmişini okudu. O az sakallı genç imam namaz kıldırmaya başladı ve hutbede günün anlamına uyan Atatürk ve Kuvayi Milliye kahramanlarını rahmetle anmalarını beklemişken vaazında hiç yer vermedi, imanlı gençliğin önemini vurguladı. Misafir genç imam hutbeden inerken, ön sağ sıralarda hutbeye yakın saflarda oturan birinden, “19 Mayıs günü Atatürk’e vaazda yer verilmedi” gibi yavaştan bir ses duydum, sanırım oradakilerin çoğu da duydu.

Çoğunlukla hutbe konuşmalarının metnini Diyanet İşleri Başkanlığından yazılıp gönderilmekte, imamlar da bunu hutbede okumaktalar. O zaman Diyanet İşleri Başkanı 

Dizkapaklarım ağrıdığı için arka geri orta sıralarda benim gibi olanlarla yan yana oturakta oturuyordum. Önümüzdeki üç dört sol ön sırada oturan 30-35 yaşlarında uzun saçlarını ensesine topuz gibi toparlamış bir adam dizlerinin üzerine kaykılarak ve o adama doğru başını uzatıp elini de kaldırmış halde “ne alaka ne alaka” diye bağırdığını gördüm. Bu adam için tahrik için bir provokatör kişi diye düşündüm. Neyse olayı üsteleyen itiraz eden kimse olmadığı için ses çıkmadı. Bu ara en ön safta oturan asıl imam, elinde cep telefonu ile hutbede Cuma vaazı veren genç imamı videoya alıyordu. 

Genç imama itiraz eden adam gibi ben de “Atatürk’ü 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında bari neden anmıyorsunuz” diye itiraz edecektim ki o öndeki adam benden önce davrandı.  Camideki o kadar kalabalık insandan imama itirazı destekleyen bir kişi bile çıkmadı, çünkü din baskısı ile baskılanmış biatçı cemaatten hiçbir ses çıkmadı.

Değil camide, ulusal bayram ve günlerde bile Cumhurbaşkanı ve devletin öteki ileri gelenleri bazen mecbur kaldıkları için mi nedense “Mustafa Kemal” diyorlar Atatürk demiyorlardı. Sadece bu camide değil, 20 yıllık AKP-RTE iktidarının hemen her Cuma vaazlarında ne kadar denk gelirse gelsin asla “Atatürk” demiyorlardı. Anımsayınız Zamanın Başbakanı ve günümüzün Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, iki Kuvayi Milliye kahramanı Atatürk ve İnönü için “iki ayyaş” demişti. Son 19 Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında Cumhurbaşkanı valiler bayram törenlerine katılmadıklarını gördük, sadece vali yardımcılarının katıldığını gördük. Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olan Atatürk’ün “benim doğum günüm” dediği çok önemli bir ulusal günümüzde devlet yetkililerinin böylesine ilgisiz kalması insana üzüntü veriyor.  

Bence, Atatürk’ü anmamalarının nedeni, ta Kurtuluş Savaşında, Padişah halife 6. Mehmet Vahdettin ve şeyhülislam Sabri Efendilerin Kuvayi Milliye’ye karşı duranların uzantılardır gibi diye düşünmek lazım diyorum.

Cevat Kulaksız

 Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget