Bizimkisi, sadece yaşananlara bakıp değerlendirme yaparak ulaştığımız bir öngörüydü.
AKP iktidarının başı, başarısız olduğunu, ülkenin sorunlarını çözmek bir yana, sorunlara sorunlar eklediklerinin ve bir çıkmaz sokağa girdiklerinin, bu koşullarda yapılacak bir demokratik seçim sonunda iktidarı sandıkta kaybedeceklerinin farkındaydı.
Bu nedenle, daha önünde üç yıllık iktidar dönemi olan ERDOĞAN'ın; haklı olarak, bir erken seçimle, iktidarının üç yıl önce sonlanmasını istememesi çok doğaldır.
Biz daha da ileriye giderek, bırakınız erken, zamanında dahi seçim yapılmayacağını dile getirmiştik.
Niçin bu sonuca vardık derseniz?
İktidarın uygulamaları, hiç gidici gibi görüntü vermemeleri, iktidarda kalmaya devam edecek gibi, büyük bir rahatlık içinde bulunmaları, Türkiye Cumhuriyetini AKP parti Devleti ve bir anonim şirket gibi yönetmeleri, israf ekonomisini sürdürmeleri, yazlık ve kışlık saray inşaatlarına aynı hızla devam etmeleri, biz yapıyoruz ama, acaba seçim kaybedersek oturma fırsatı bulamayız gibi bir kaygı hissetmemeleri, koltuklarına ve saraylarına, iktidar geleceklerine, garanti gözüyle bakmaları, tüm kurum ve kuruluşlarıyla devlet içindeki yapılanmaları ve iktidarlarını sürdürme konusundaki her türlü yasal tahkimata hız vermeleri ve gözü karalıkları.
Bunları hep birlikte değerlendirdiğimizde, böyle bir öngörüye vardık.
Bugün, sarayın etkisiz ama ağzı sadece laf yapan Dış işleri Bakanı Mevlüt ÇAVUŞOĞLU, bakanlığının bütçe görüşmelerinde mecliste öyle bir laf etti ki; baklayı ağzından kaçırdı.
İYİ Parti Milletvekili Ahmet Erozan'ın "Bütçeyi iktisatlı kullanın. Yılın ikinci yarısı alacağız" sözlerine cevap niteliğinde yaptığı konuşmasında; "Hayrola, ne oluyor? Siz de mi Biden'dan umut bekliyorsunuz yoksa? Ülkede seçim yok. Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz. Yoksa darbe beklentiniz mi var nereden devralacaksınız, kimden devralacaksınız?" ifadelerini kullandı.
Mevlüt ÇAVUŞOĞLU; ne demek istiyor?
Ülkede seçim yok derken, erken seçi mi yok demek istiyor?
Hayır, erken seçim yok demek istemiyor. Zira, konuşmasına devamla; seçim olsa da, iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz, iktidarı nereden ve kimden devralacaksın? Diye soruyor.
Velev ki; farz edelim ki; seçim olsa da, iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz, iktidarı nereden ve kimden devralacaksınız demek, ne anlama geliyor?
Çok açık bu beyanların anlamı.
Öncelikle; ne erken ve ne de zamanında seçim yok, hiç beklemeyiniz,
İkinci olarak da; velev ki; seçim olsa da, seçim sonuçları bizim aleyhimize çıksa da, muhalefete iktidarı devretmeyeceğiz, biz iktidarı devretmezsek, iktidarı; seçim kaybeden bizden, bizim yapacağımız darbeye yönelik, bir karşı darbe ile mi devralacaksınız, buna gücünüz yetecek mi? demek istiyor olmalı.
ÇAVUŞOĞLU Efendi; muhalefet, iktidarı erken veya zamanında yapılacak demokratik seçimleri kazanarak, milleten, sandıktan devralacak, bunu bilmeyecek ne var?
Demek ki; sizin, milletin bilmediği, başka bildikleriniz var olmalı.
Siz, demokratik seçimlere rağmen, milletin iradesine uymaz ve bir oldu bittiyle elinizdeki devlet gücünü kullanarak, bir darbe yapıp, iktidardan gitmezseniz, bu millet sizi zorla seçim sonuçlarına göre iktidardan uzaklaştırmasını bilir ve milletin bu demokratik refleksine de, darbe denmez, direnme hakkı denir, efendi.
Bu ülke babanızın tapulu malı değil, korkunun ecele faydası yok.
Aklınızı başınıza toplayınız.
Güner Yiğitbaşı
15/12/2020
Hukukçu
Yorum Gönder