Ülkenin içine girdiği demokrasi ve ekonomi kaosundan kurtulması için, ilk önce ERDOĞAN başkanlığındaki AKP iktidarının, demokratik yollarla iş başından uzaklaştırması şarttır.
Siyasal İslam soslu, partili Cumhurbaşkanlığı Hükumet sisteminin ülkemize getirdiği felaket, herkesin gözleri önünde durmaktadır.
Ülkenin; tekrar, insan hak ve özgürlüklerine, hukukun üstünlüğüne dayalı, laik demokrasiye geri dönebilmesi, ekonomik sorunlarını çözebilmesi için, AKP iktidarından kurtulması, sadece zorunlu bir ön koşul olup, tek başına yeterli değildir.
AKP iktidarından kurtulduktan sonra, yeni seçilen Cumhurbaşkanı ve meclis çoğunluğunun uyumlu bir şekilde çalışarak, daha demokratikleştirilmiş, kuvvetler ayrımına dayalı parlamenter sisteme geçmek, siyasi partilerdeki lider sultasına son vermek, parti disiplinini gözeterek parti içi demokrasiyi sağlamak, milletvekili adaylarının belirlenmesindeki parti lider sultasına son vererek, demokratik yöntemleri hayata geçirmek için Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarında gerekli değişikleri yapmaları zorunludur.
Bu değişiklikleri yapabilmek için, AKP iktidarına son vermenin yanı sıra, parlamenter sistemi ve demokrasiyi hedefleyen tüm muhalefet partilerinin, mecliste büyük bir çoğunluğu sağlamaları şarttır.
Bunun için, Cumhur İttifakının dışındaki tüm muhalefet partilerinin, önümüzdeki seçimler için güç birliği yapmaları, Millet İttifakının genişletilerek bir demokrasi ve demokrasiyi onarma ittifakının kurularak seçimlere gidilmesi zorunludur.
Muhalif tüm partilerin ve seçmenlerinin, sen ben kavgası yapma, birbirlerini şucu bucu diyerek suçlama ve birbirlerine burun kıvırma, özellikle ana muhalefet partisi CHP seçmenlerinin; bu ortamda canla başla samimi olarak çalışan ve iktidarı korkusuzca eleştiren, somut çözüm önerileri sunan KILIÇDAROĞLU'nu beğenmeme ve dışlama, hatta partinin oylarına menfi etki yapacak, ağır eleştirilerde bulunma lüksleri yoktur.
Bugünkü AKP ve MHP ittifakından oluşan mevcut iktidardan memnun olmayan muhalefet partileri ve seçmenleri, bilmelidirler ki; muhalefetin, aralarında ittifak kuramayarak bölünmeleri, iş başındaki iktidarın yararına olacaktır. Zaman birlik ve beraberlik zamanıdır.
Özellikle, muhalefet partilerinin seçmenlerine büyük görevler düşmektedir. Seçmenlerin; ne kendi partilerinin, ne de ittifaka dahil olacak diğer muhalefet partilerinin liderlerini dört dörtlük ve kusursuz bir lider olarak arzulama lüksleri yoktur.
Burada ortak payda, ülkeyi felakete sürükleyen AKP iktidarından demokratik yollarla kurtulmak, parlamenter sisteme ve şeffaf ve özgürlükçü demokrasiye dönmenin yolunu açmak olmalıdır.
Bu konuda, muhalefet partilerinin lider ve yönetim kadrolarına önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir.
AKP iktidarından memnun olmayan, demokratik parlamenter sisteme tekrar geri dönülmesini gönülden arzu eden muhalefet partileri ve onların lider ve lider kadroları, demokrasi ittifakı adı altında birleşmek ve güç birliği yapmak zorundadırlar.
Bunun için, partilerin lider kadroları bir araya gelerek, partili cumhurbaşkanının tüm yetkileri üzerinde topladığı bugünkü ucube sisteme son vererek, demokratik ve güçlü bir parlamenter sisteme dönüş ve parlamenter sistemi daha demokratik ve güçlü hale getirmek için Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları en başta olmak üzere diğer ilgili yasalarda köklü değişikleri yapma konusunda anlaşmalılar ve bunu bir protokole bağlayarak, kamuoyu ile paylaşmalılar.
Tüm muhalif seçmenlerin kolaylıkla benimseyebilecekleri, mazisi temiz, liyakatli, deneyimli, şu anda aktif politikanın içinde bulunmayan, insan hak ve özgürlüklerini ve demokrasinin ilkelerini içselleştirmiş, parti liderlerinin dışında, seçmenlere güven verici, ittifakın üzerinde anlaştığı ve protokole bağladıkları ilkelere bağlı kalacak ortak bir Cumhurbaşkanı adayı üzerinde anlaşarak ilan etmelidirler.
İttifaka dahil partilerin lider ve lider kadrolarından bir kişi, asla cumhurbaşkanı adayı olmamalı ve milletvekili olma şanslarını yitirmemelidirler.
İttifaka dahil olacak partiler; parlamenter sisteme dönülerek demokrasinin onarımı tamamlandıktan sonra, dönem sonu beklenmeden yenilenecek bir seçimle, parlamentonun demokratik bir şekilde yeniden oluşturulması, parlamentonun kendi içinden bir kişiyi tarafsız bir Cumhurbaşkanı seçerek, onun da Başbakanı, Başbakanın da bakanları belirleyerek parlamenter sisteme hukuken ve fiilen geçilmesi üzerinde anlaşmalıdırlar.
Güner Yiğitbaşı
10/12/2020
Hukukçu
Yorum Gönder