Anayasa Mahkemesini Darbe Çağrısı Yapmakla Suçlayacak Olan Son Kişi Akp Üye Ve Yandaşlarıdır

Anayasa Mahkemesini Darbe Çağrısı Yapmakla Suçlayacak Olan Son Kişi Akp Üye Ve Yandaşlarıdır Allah, güzel ülkemizi, sivil ve postallı darbelerden ve

Anayasa Mahkemesini Darbe Çağrısı Yapmakla Suçlayacak Olan Son Kişi Akp Üye Ve Yandaşlarıdır

 Bu ülkenin en üst dereceli mahkemesi, Anayasal düzenin hukuk yoluyla koruyucusu ve savunucusu Anayasa Mahkemesinin, BERBEROĞLU'na ilişkin hak ihlali ve yeniden yargılanmayı öngören ve anayasanın açık hükmü ile bağlayıcı olan kararına baş kaldırarak, yargı gücüyle adeta bir darbe yapan yerel bir mahkemenin bu hukuk ve anayasa dışı kararına ses çıkarmayarak susan, hukuk ve anayasa sözü ağızlarına asla yakışmayan  AKP ve yandaşları,  açtılar ağızlarını ve yumdular gözlerini, hep bir ağızdan,  Anayasa Mahkemesinin bir üyesinin hukukun ışıkları sönmeyecek anlamında yazdığı bir tweet'ini bahane yaparak,  anayasa ve demokrasi havarisi kesilen beyanlarda bulunuyorlar. 

Yerel mahkemenin; yargı gücünü kullanarak yaptığı anayasal darbeyi, hukuksuzluğu aklamaya ve unutturmaya çalışıyorlar, akıllı hırsızın ev sahibini bastırma rolünü üstlenmiş durumdalar. 

Anayasa Mahkemesinin tweet atan üyesi, darbe çığırtkanlığı yapıyormuş, bunu söyleyenlere sormak lazım,  ülkemizde anayasa ve meşru bir anayasal düzen ve hukuk sistemi mi bıraktınız da, Anayasa Mahkemesi üyesi attığı bir tweet ile darbe çağrışımı yapmış olsun?

Darbe olabilmesi için, siyasal iktidarın mutlak kontrolü altında olmayan bir silahlı güç olmalıdır, bugünkü koşullarda siyasal iktidarın kontrolü dışında hiçbir silahlı güç yoktur. 

Ayrıca, bir darbe çığırtkanlığından ve bir darbe tehlikesinden bahsedebilmek için, ortada meşruiyetini yitirmemiş, tüm yasa ve kurumlarıyla işleyen demokratik bir anayasal düzenin var olması gerekir. 

Bu nedenle, AKP iktidarının darbe anlayışı ve tanımı çok yanlış ve eksiktir. 

AKP ve yandaşlarına göre darbe; sadece, seçimle iş başına gelmiş bulunan siyasal iktidarın silah gücüyle ve cebren iktidardan kovularak, darbecilerin silah gücüyle,  seçimsiz olarak siyasal iktidar koltuğuna oturmasıdır. 

Evet,  bu da bir darbedir ama, darbenin bu tanımı eksiktir. 

Darbe;  mutlaka,  siyasal iktidarın dışındaki bir silahlı güç tarafından silah gücüyle cebren yapılmaz. 

Her darbede,  siyasal iktidar koltuğundan  indirilerek,  yerine başka güçler iktidar koltuğuna oturmazlar. 

İktidar değişmeden de, bizat iktidar koltuğunda oturanlar tarafından, iktidarda olmanın sağladığı anayasadan ve yasalardan, devletin parasal gücünden kaynaklı zorlayıcı Devlet gücünü kullanarak,  anayasayı rafa kaldırarak, anayasal kurumları işlemez hale getirerek, meclis çoğunluğunu kullanarak çıkarılan antidemokratik yasalarla, anayasal  insan hak ve özgürlüklerini, düşünce ve düşünceyi açıklama ve basın özgürlüğünü, yargı bağımsızlığını yok ederek, sinsice ve adım adım,  demokratik anayasal düzeni ortadan kaldırarak otoriter bir rejim kurmak suretiyle, demokrasiye karşı bir darbe gerçekleştirilebilir. 

Siyasal iktidarın, anayasa ve yasalardan kaynaklı koruyucu zırhının arkasına sığınarak ve devletin zorlayıcı gücünü kullanarak,  kurulu meşru anayasal düzeni yok etmeleri, anayasayı rafa kaldırmaları, anayasa mahkemesinin bağlayıcı kararlarına uymayan yerel mahkemelere gizli ve açık destek çıkmaları da,  meşru anayasal düzeni değiştiren bir darbedir. 

Siyasal iktidarlar tarafından yapılan sivil darbeler; silahlı darbeden çok daha tehlikelidir. Zira, darbeci siyasal iktidarlar,  koşulları da lehine çeviren tüm tedbirleri alarak güven içinde, hiçbir riske girmeden darbe yapabilirler, bu nedenle sivil darbeler; silahlı gücüne dayanan postallı darbeden  çok daha tehlikelidir, postallı darbenin; FETÖ darbe girişiminde olduğu gibi,  devletin meşru güçleri tarafından önlenmesi imkanı mevcut olduğu halde, siyasal iktidarın yaptığı sivil darbenin önlenmesi mümkün değildir. 

AKP ve yandaşlarının;  Anayasa Mahkemesini yok sayarak,  anayasal başkaldırı yapan bir yerel mahkemenin kararına suskun kalarak, adeta bu kararı zımnen desteklemeleri,  anayasayı rafa kaldırmış olmaları nedeniyle, Anayasa Mahkemesi üyesini attığı bir tweet ile darbecilikle suçlamaya hakları yoktur. 

Allah, güzel ülkemizi,  sivil ve postallı darbelerden ve darbecilerden korusun. 

Güner Yiğitbaşı

14/10/2020

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget