Uğur Mumcu

Uğur Mumcu - Güner Yiğitbaşı
Uğur Mumcu'yu, yirmi altı sene önce bugün, Ankara’daki evinin önünde uğradığı hain bir bombalı suikast sonucunda kaybettik.
Değerli hukukçu, yürekli, cesur ve güzel insan, katıksız devrimci, Kemalist ve Atatürkçü, antiemperyalist, laikliğin büyük savunucusu, onurlu ve cesur gazeteci, büyük araştırmacı yazar, Sakıncalı Piyade Uğur MUMCU'nun, sonsuza uğurlanışının 26.Yıldönümü olan bugün, sevgili Uğur MUMCU'yu minnetle ve rahmetle anıyoruz.
Aradan geçen bu yirmi altı sene gibi uzun bir zamana rağmen; onun, suikast eylemini doğrudan gerçekleştiren, katil veya katillerini, yani aracına o bombayı yerleştiren veya yerleştirenleri, kişi bazında belirleyip hak ettikleri cezayı veremedik.
Ancak, Uğur MUMCU'yu yok etmeye karar veren ve ona yönelik bu hain saldırıyı planlayarak uygulamaya koyanların kimler olduklarını; zihniyet olarak, benimsedikleri ideoloji ve fikir bazında, çok iyi biliyoruz ve tanıyoruz.
Bunlar; Uğur MUMCU ve onun gibi düşünenlerin yok edilmesinden yarar sağlayacak olan, Atatürk ilke ve devrimlerine, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetine, Cumhuriyetin temel ilkelerine karşı olan, tüm karşı devrimciler ve çıkar gruplarıdır.
Bu itibarla, bize göre; Sevgili Uğur MUMCU'nun otomobiline bombayı fiilen koyan veya koyanları yakalayarak hak ettikleri cezayı verememekten dolayı üzülmek yerine, bu vatan hainlerini yetiştiren ve suça yönelten, ATATÜRK düşmanı karşı devrimcilerle top yekün mücadele ederek, onları etkisiz kılmakla da, Uğur MUMCU'ya olan vefa borcumuzu yerine getirmiş ve onu  katledenlere hak ettikleri cezayı vermiş olacağız.
Çok iyi biliyoruz ki; esasen, onun katillerini yakalayarak ceza vermekle yetinmek, Uğur MUMCU'yu mutlu kılmayacaktır. Bu nedenle, Uğur MUMCU'yu gerçekten seviyorsak, özlüyorsak, onun mutlu olmasını ve mezarında rahat uyumasını istiyorsak, bu ülke için yaptıklarının yarım kalmasını istemiyorsak, onu katleden bombayı elleriyle tutan ve Uğur MUMCU'nun aracına yerleştiren o zavallı robotları değil, o hain suikasta karar veren ve planlayan, bu ortamı hazırlayan bize göre onun gerçek katilleri olan perde arkasında gizlenmeye çalışmalarına rağmen, hepimizin malumu olan karşı devrimcilerle mücadele etmek, Atatürk devrim ve ilkelerine dayalı laik ve demokratik Cumhuriyete sahip çıkmak zorundayız.
Uğur MUMCU'yu halkımızın çoğunluğu, Cumhuriyet Gazetesinde köşesi olan, kitaplar yayınlayan araştırmacı ve muhalif bir gazeteci ve yazar olarak tanırlar.
Uğur MUMCU; kitaplar yazan, araştırmacı bir gazeteci ve yazardır ama, her şeyden önce Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, emperyalizm karşıtı, ülkesinin tam bağımsızlığını savunan, ülkesini seven, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini yılmaz bir şekilde savunan, iyi eğitim almış, Ankara Hukuk Fakültesini bitirmiş cesur bir hukukçu ve devrimcidir.
Uğur MUMCU; 12 Mart 1971 muhtırası öncesinde altmışlı yılların sonlarında ve 12 Mart öncesinde, mezun olduğu Ankara Hukuk Fakültesinin İdare Hukuku Kürsüsünde  asistan olarak akademisyenlik yapmış olup, bu satırların yazarı bendeniz ve benim gibi 1970 mezunu tüm arkadaşlarım, Ankara Hukuk Fakültesinde öğrenci iken, 3.sınıfta okuduğumuz idari yargı dersinde onun öğrencisi olma şerefine ve mutluluğuna erişmiş kişileriz. Bana, idari yargıyı sevdiren ve önemini kavratan, idari yargı konusundaki değerli bilgileri, Sevgili Uğur MUMCU'nun, Danıştay kararlarından örneklerle, uygulamalı olarak yapmış olduğu, çok değerli anlatımlarına ve öğrettiklerine  borçlu olduğumu, burada belirtmeyi, şahsım adına onurlu bir görev sayıyorum.
Demokratik ve  laik cumhuriyetimize, bağımsızlığımıza yönelik tehdit ve tehlikelerin had safhaya ulaştığı ülkemizin bugünkü koşullarında Uğur MUMCU'ya sahip olamamak, bu ülkenin en büyük kaybı, karşı devrimcilerin ise, büyük kazancı olmuştur. Uğur MUMCU, işte bu kayıp ve kazanç hesaplarını çok iyi yapan zihniyet tarafından katledilmiştir.
Demokratik ve laik, bağımsız Cumhuriyet karşıtlarının, karşı devrimcilerin, liboş ve döneklerin, her türden çıkar çevrelerinin korkulu rüyası, demokratik ve laik Cumhuriyetin yılmaz savunucusu, laik ve demokratik cumhuriyeti savunduğu mevzide uğradığı hain bir suikast sonucunda, vatanına yapmakta olduğu üstün hizmetleri yarıda bırakarak zamansız bir şekilde bizlerden koparılan güzel ve dürüst insan, gerçek ATATÜRK'çü ve devrimci değerli hocam, Sakıncalı Piyade Sevgili UĞUR MUMCU’yu, ölümünün yirmi altıncı yıl dönümünde, minnetle ve rahmetle anıyor, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetine yaptığı katkıları nedeniyle; kendisine, ülkem ve şahsım adına, sonsuz teşekkürlerimi arz ediyorum.
Mekanın cennet olsun, nurlar içinde yat, Sevgili Uğur MUMCU.

Güner Yiğitbaşı

24.Ocak.2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

UĞURLAR OLSUN
Bir Pazar Sabahıydı Ankara Kar Altında
Zemheri Ayazıydı Yaz Güneşi Koynunda
Ucuz Can Pazarıydı Kalemim Düştü Kana
Zalımlar Pusudaydı Bedenim Paramparça
Ucuz Can Pazarıydı Kalemim Düştü Kana
Uğurlar Olsun Uğurlar Olsun
Hüzünlü Bulutlar Yoldaşın Olsun
Bir Keskin Kalem Bir Kırık Gözlük
Yürekli Yiğitlere Hatıran Olsun
Çevirdim Anahtarı Apansız Bir Ölüme
Şarapnel Parçaları Saplandı Ciğerime
Ucuz Can Pazarıydı Kan Doldu Gözlerime
İsimsiz Korkuları Katmadım Yüreğime
Bembeyaz Doğruları Yaşadım Ölümüne
Uğurlar Olsun Uğurlar Olsun
Hüzünlü Bulutlar Yoldaşın Olsun
Bir Keskin Kalem Bir Kırık Gözlük
Yürekli Yiğitlere Hatıran Olsun. (Ali ÇINAR)

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget