(Eğer yolunuz düşerse o büfecinin duvarında bir saz asılı olduğunu görürsünüz, boş kalınca saz çalıyor)
Neyse biz asıl konuya devam edelim. Elimde sayısal kupunu ve para ile geriye döndüm, parayı daha cüzdanıma koymadan iki adım attım atmadım, 15 veya 17 yaşlarında Tatar kızlarına benzettiğim hafif sarışın bir genç kız yaklaştı, utangaç bir tavırla kulağıma doğru uzandı ve şunu söyledi:
“-Abi ben öğrenciyim, parasız kaldım eve dönemiyorum, yanında beş lira var mı yol parası için” dedi. Bunu duyunca ve de öğrenci olunca bir öğretmen olarak içim cızz etti. Kıza, doğru söylüyor musun, dedim. O da:
“Valla billa doğru söylüyorum, abi” dedi.
Hemen daha cüzdanıma bile koymadığım paradan beş lirayı kıza verdim, kız teşekkür etti, hatta “Allah razı olsun abi” dedi, ayrıldı. Ben de iyilik yapmanın, yardım etmenin huzuru içinde merdivenlerden Ulus Metrosuna aşağı yürüdüm. Allah’ım yoksullara yardım et diye söylenerek merdivenlerden indim.
Ertesi gün yani 9.01.19 Çarşamba günü Ulus Meydanı’ndan aşağı metroya doğru yine aynı yolda yürüyordum. Tam o büfeye yaklaşırken, dünkü olayı anımsadım ve içime bir kurt düştü, büfeciye döndüm olayı anlattım, bu genç kız hakkında bilgin var mı, gerçekten muhtaç mıydı, diye sordum. Adam hemen tereddüt etmeden çabucak aynen şöyle dedi:
“Ooo senin gibi kaç kişiden para istiyor akşama kadar. Alıyor parayı uyuşturucuya veriyor, esrar içiyor”.
Aman Tanrım, ben çok şaşırdım, şok oldum. Büfeciye “deme yav” dedim. gerçekten muhtaç mıydı bu genç kız, gerçekten aldığı parayı uyuşturucuya mı veriyordu. Ne diyeceğimi şaşırdım, dumura uğramıştım, kandırılmıştım. Böyle düşünceler içinde üzüntü ile metroya merdivenlere aşağı yürüdüm.
Ayrıca bu çocuğu polise-emniyete bildirilmeli, sivil polisler bunu araştırmalı, ailesi ile görüşmeli, bu konuyu aydınlatmalılar. Ailesi fakir ve yarıma muhtaçsa gerekli yardım sağlanmalı; bu kız böyle insanları kandırarak para topluyorsa, bu yönüyle gerekli eğitim ve rehabilitasyon sağlanmalıdır. O kız öyle devam ederse sonu felaket olur diye düşündüm. O kız yakalanıp tedavi edilmeli, eğitilmeli idi.
Fırsat bulduğum ilk anda, gerekli araştırma yapılması için Ankara Emniyet Müdürlüğü Çocuk şubesine bildirmeyi düşünüyorum.
Dilenciler ayrı bir dert, ama Ankara’nın bazı caddelerinde, birilerinin yoldan geçenleri çevirip “abi yanında bir lira var mı” diyenlere de defalarca rastladım. Ne ki onlara da birkaç kez bir lira verdiğimi de anımsıyorum. İşte böylece insanların merhamet duygularını sömürenlere rastlıyoruz.
Yorum Gönder