Bunlar, bazı ERDOĞAN gerçeklerini değiştirir mi, Sayın ERDOĞAN'ın güzel sanatlara ve sanatçılara olan olumsuz bakışının temelinden değiştiğini gösterir mi bizlere?
Asla,EDOĞAN'ın; böyle sanatın içine tüküreyim gibi sanatı ve sanatçıları aşağılayan sözleri, arşivlerde yerlerini korumaktadır.
Beğenmediği bazı heykelleri söktürüp attığı, henüz belleklerdedir.
Fazıl SAY; kişisel olarak, sanattan hoşlanmayan bir Cumhurbaşkanının, davetini kırmayarak, konserine gelmesinden ve kendisini ayakta alkışlamış olmasından, kendisine hediye sunmasından, sahnesine çıkmasından, kulisine gelerek kendisiyle sohbet etmesinden, o an için mutluluk ve gurur duymuş olabilir, bu mutluluk içinde ve nezaketen Cumhurbaşkanına CD'lerini armağan etmiş olabilir.
Ama, Fazıl SAY gibi, muhalif ve gerçek bir sanatçının, kişisel olarak mutluluk duyması ve gururlanması yeterli değildir, Sayın EDOĞAN'ın, konserine gelip kendisini ayakta alkışlaması, bize göre inandırıcı değildir.
Fazıl SAY; ERDOĞAN'ı konserine davet ederken;
Aylar önce biletlerinin tükendiğini övünerek söylediği konserine önceden bilet alan gerçek sanat sever dinleyicilerinin, ERDOĞAN'ın da katılımı nedeniyle, protokol ve sıkı güvenlik tedbirlerinin yaratacağı sıkıntı ve işkence yaşayacaklarını,
ERDOĞAN'ın; meydanlarda, alenen sanata ve sanatçılara yönelik eski eylem ve söylemlerini,
Konserinin,31 Mart seçimlerinin propagandasına malzeme olabileceğini,
Bu ülkenin gerçek mizah ustaları, sanatlarıyla ülke yararına muhalefetlerini ortaya koyan ve bu nedenle haklarında soruşturmalar açılan, belli aralıklarla karakola giderek imza verme ve yurt dışına çıkamama adli kontrol tedbirlerine layık görülen Metin AKPINAR ve Müjdat GEZEN gibi sanatçılarımızın içine düşürüldükleri sıkıntılarını aşağılanmışlıklarını ve değersizleştirilmişliklerini,
Düşünmüş ve bu koşullarda dahi, mutlu olabilmiş ve gururlanmış mıdır acaba?
Merak ediyoruz doğrusu.
Güner Yiğitbaşı
21/01/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder