Fazıl Say Konseri

Fazıl Say Konseri
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı; ünlü sanatçı Fazıl SAY'ın daveti ile Ankara’da icra ettiği “Truva Sonatı” konserine katılmış ve Fazıl SAY'ı ayakta alkışlamış, konser sonunda sahneye çıkarak bir konuşma yapmış, Fazıl SAY'a, Aşık VEYSEL'in Kara Toprak parçasının da yer aldığı plak hediye etmiş, Fazıl SAY da ona CD.' lerini armağan etmiş, ERDOĞAN kulise de geçerek, Fazıl SAY ile sohbet etmiş, Fazıl SAY'a sevgili Fazıl diye hitap etmiş, miş ve miş.

Bunlar, bazı ERDOĞAN gerçeklerini değiştirir mi, Sayın ERDOĞAN'ın güzel sanatlara ve sanatçılara olan olumsuz bakışının temelinden değiştiğini gösterir mi bizlere?

Asla,EDOĞAN'ın; böyle sanatın içine tüküreyim gibi sanatı ve sanatçıları aşağılayan sözleri, arşivlerde yerlerini korumaktadır.

Beğenmediği bazı heykelleri söktürüp attığı, henüz belleklerdedir.

Fazıl SAY; kişisel olarak, sanattan hoşlanmayan bir Cumhurbaşkanının, davetini kırmayarak, konserine gelmesinden ve kendisini ayakta alkışlamış olmasından, kendisine hediye sunmasından, sahnesine çıkmasından, kulisine gelerek kendisiyle sohbet etmesinden, o an için   mutluluk ve gurur duymuş olabilir, bu mutluluk içinde ve nezaketen Cumhurbaşkanına CD'lerini armağan etmiş olabilir.

Ama, Fazıl SAY gibi, muhalif ve gerçek bir sanatçının, kişisel olarak mutluluk duyması ve gururlanması yeterli değildir, Sayın EDOĞAN'ın, konserine gelip kendisini ayakta alkışlaması, bize göre  inandırıcı değildir.

Fazıl SAY; ERDOĞAN'ı konserine davet ederken;

Aylar önce biletlerinin tükendiğini övünerek söylediği konserine önceden bilet alan gerçek sanat sever dinleyicilerinin, ERDOĞAN'ın da katılımı nedeniyle, protokol ve sıkı güvenlik tedbirlerinin yaratacağı sıkıntı ve işkence yaşayacaklarını,

ERDOĞAN'ın; meydanlarda, alenen sanata ve sanatçılara yönelik eski eylem ve söylemlerini,

Konserinin,31 Mart seçimlerinin propagandasına malzeme olabileceğini,

Bu ülkenin gerçek mizah ustaları, sanatlarıyla ülke yararına muhalefetlerini ortaya koyan ve bu nedenle haklarında soruşturmalar açılan, belli aralıklarla karakola giderek imza verme ve yurt dışına çıkamama adli kontrol tedbirlerine layık görülen Metin AKPINAR ve Müjdat GEZEN gibi sanatçılarımızın içine düşürüldükleri sıkıntılarını aşağılanmışlıklarını ve değersizleştirilmişliklerini,

Düşünmüş ve bu koşullarda dahi, mutlu olabilmiş ve gururlanmış mıdır acaba?

Merak ediyoruz doğrusu.

Güner Yiğitbaşı

21/01/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget