Kimse kimseyi aldatmasın lütfen.
Bizi yönetenler; akıllarını başlarına alsınlar ve ABD ile Rusya'nın bizi oyaladıklarının farkına varsınlar atık.
ABD Başkanı Trump; ABD Askerlerinin Suriye'den çekileceğini ilan etmesine rağmen, söylemleriyle eylemlerinin örtüşmediğini, görünüz artık.
Şunu da unutmayınız ki; son sözü söyleyecek olan Trump değildir. Trump son sözü sahibinin sesinden söylemek durumunda olan bir konu mankenidir.
ABD'nin görüşü bellidir, Kuzey Irak modelini, Kuzey Suriye'de gerçekleştirmek istemektedir. Kuzey Suriyede yerleşen PKK uzantısı YPG'ye sunduğu askeri destek ortadadır ve Kürtlerle YPG'yi aynı kefeye koymaktadır.
Daha yakın zamanda Trump sosyal medyadan; Fırat'ın Doğusu'na operasyon yaparsanız, sizi ekonomik olarak mahvederiz diyerek, ülkemizi açıkça ve alçakça tehdit etmiştir.
Bizim yönetim ne yapmıştır? Telefonla arayarak, işi yumuşatmaya çalışmış, bağımsız bir devlet olarak, emperyalist ABD'ye meydan okuyamamış, sadece çok üzüldük diyebilmiştir.
Lütfen gerçekleri görünüz artık ve kimseye yağ çekmeye alttan almaya gayret etmeyiniz.
Her gün meydanlardan, seçmenlere göz kırpmak için, “bir gün ansızın gelebiliriz” diyerek, ülkemizin itibarını ve inandırıcılığını daha fazla sarsmayınız.
Güzel bir laf vardır hani, ”ayinesi iştir kişinin söz bakılmaz” Bu öz deyiş, ABD ve Türkiye için aynı derecede geçerlidir.
ABD Başkanı ne kadar Suriye'den çekileceğiz dese de, Kuzey Suriye'ye yerleşmiş bulunan YPG'ye yaptığı askeri desteğe bakıldığında, Kuzey Suriye'deki projesinden vaz geçmediğini, eylemleriyle ortaya koymaktadır, bu nedenle ABD ve Trump'un söylemlerine bakılmamalıdır.
Ülkemiz yönetimi de; artık, ya Fırat'ın doğusuna askeri harekat'a başlamalı, ya da buna ilişkin söylemlerine son vererek, inandırıcılığını daha fazla yitirmemelidir.
Türk yönetimi, şu gerçeği çok iyi bilmelidir ki; güvenli bölge, tampon bölge, bir aldatmacadır. Tampon bölgeyi, güvenli bölgeyi kabul etmek, o güvenli bölgeye bitişik Suriye topraklarındaki YPG'nin bu varlığını ve hakimiyetini kabullenmek ve bu fiili durumu meşrulaştırmak anlamına gelecektir. ABD'nin de istediği tam budur.
YPY'ye verdiği silahların ve eğitimin niteliğine ve niceliğine baktığınızda; ABD'nin, Fırat'ın doğusundaki Kuzey Suriye'den çekileceğini ve YPG'yi kaderiyle baş başa bırakacağını düşünmek abesle iştigaldir.
ABD olası bir güvenli bölgeyi, Türkiye'nin güvenliği için değil, YPG'nin güvenliği için istemektedir. Bu oyuna gelir de, bilmem kaç kilometrelik bir derinlikte bir güvenli bölgenin tesisine Türkiye olarak yeşil ışık yakarsanız, Türk yönetimi olarak bundan sonra yapmanız gereken ilk iş, YPG'yi terör örgütleri listesinden çıkarmak olacaktır, bunu da asla unutmayınız.
AKP yönetimi olarak, Suriye sorununu başımıza sizler açtınız, ülkemizi gerçekten seviyorsanız, ülkemizin geleceğini ve yararını düşünüyorsanız, beğenseniz de beğenmeseniz de, hiç vakit geçirmeden, Suriye'nin bugünkü meşru yönetimi ESAT yönetimiyle tokalaşmak ve anlaşmak zorundasınız.
Bu doğru davranışınız, AKP olarak belki size seçim kaybettirir ama, sizler dahil hepimiz, ülkemizi kazanmış oluruz.
Dost acı söyler, gerçek budur beyler.
28/01/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder